Büyük Birlik Partisi (BBP) Gölcük İlçe Başkanı Şahin Akpınar, haftalık basın açıklamasında, Filistin’de yaşananlar karşısında İslam İşbirliği Teşkilatının yetersiz kaldığını gördüklerini belirterek, “Tüm Müslümanları, tüm İslam alemini kapsayacak, onlar üzerinde etkili olacak ve dahası küresel düzeyde Yahudi ve Hristiyan inançlarının liderleri ile dini konulardaki insanlığı etkileyebilecek sorunlarda, küresel kamuoyuna İslam’ı ve Müslümanlığı anlatacak, farzlarımızı, sünnetlerimizi öğretecek, bir dini lidere ihtiyaç olduğu bu hadiselerde de birkez daha kesinleşmiştir” dedi.
‘Savaş olarak adlandırılması insanlığa da ihanettir’
Akpınar, düzenlediği basın açıklamasında, Gazze’de yaşananların “savaş” olarak adlandırılmasının gerçeklere de tarihe de insanlığa da ihanet olacağı net diyerek yaptığı açıklamada, Savaşın da kuralları, bir hukuku olduğunu belirterek, “Bebekleri, çocukları, kadınları, yaşlıları, bombalarla parçalamak, yıkılan binaların enkazı altında ölüme terk etmek, hastaneleri bombalamak, suyu, elektriği, gıda ve ilaç ulaşımını keserek bombalardan kurtulanları katletmeye devam etmek insanlık suçudur, savaş suçudur.Hamas kim?, Filistin halkının ta kendisi. Peki İsrail ne diyor? Hamas’ı bitirinceye kadar durmayacağız ve kesin bitireceğiz. Siyonizm ve Emperyalizm’in derdi, amacı ne diye sorduğumuzda önümüze çıkan şey, sözüm ona çarptırılmış bir kitap üzerinden inançlarını ortaya koyarak en nihayetinde Armegedon dedikleri kıyamet savaşını başlatarak İslam ve Müslümanlığı bitirmek” dedi.
“Hamas ve İsrail’in savaşması Deve ile Pire güreşmesinden farklı değildir”
Sözlerine devam eden Başkan Akpınar,“Bir araştırmaya göre dünyada 2,2 milyar Hristiyan (yüzde 32), 1,6 milyar Müslüman (yüzde 23), 1 milyar Hindu (yüzde 15), 500 milyon Budist (yüzde 7) ve 14 milyon Yahudi (yüzde 0,2) yaşıyor. Bunlara ek olarak Afrika, Amerika, Asya ve Avustralya’da geleneksel dinlere inanan 400 milyon kişi (yüzde 6) var. İnsanlığın şuan içerisine çekilmek istenildiği durum maalesefki din üzerinden derinleşiyor. Dahada kötüsü küresel basında medya üzerinden adamlar kendi inançlarını tüm dünyaya tanıtıyor.Tabiri caizse ya bizdensiniz yada karşımızda dercesine kendi doğrularından vazgeçmiyorlar. Bu sapkınlığın karşısında İslam’ı anlatacak, savunacak ve koruyacak, onların tezlerini insanlık karşısında çürütecek, doğruya yönelmelerini sağlayacak bir dini liderin varlığı acilen İslam iş birliği teşkilatı tarafından sağlanmalıdır. Güçlerini ve imkanlarını kıyasladığımızda Hamas ve İsrail’in savaşması Deve ile Pire güreşmesinden farklı değildir. Neticeyi şimdiden görmek için müneccim olmaya gerek yok. Bu insanlar Müslüman ve savundukları şey, şuan uğruna can verdikleri mesele İslam, onları öldüren ise açıkça inançları doğrultusunda öldürdüğü söylüyor. Bunu bir plan dahilinde, sinsice 100 yıldır yaptığını ise maalesef İslam alemi, yani bizler ağzımızla söylüyoruz. Ez cümle Türkiye Cumhuriyeti Devleti acilen 2. Yüzyılında tüm İslam alemini toplayarak, artık liderliğini yaptığı Dünya İslam nüfusunun güvenliği için tüm coğrafyayı kapsayacak şekilde plan, program ve görevlendirmeleri yaparak, yarınlarda bu dillendirdikleri savaşa giriyoruz dediklerinde karşılarında teşkilatlanmış bir İslam alemini koyacak hale getirmesi lazım. Bunu başkası yapacak diye beklersek, yada konuya sadece biz kendimizi koruyacak düzeyde çalışmalarımızı yaparsak, diğer Müslüman ülkeleri bilinçlendirmez ve yönlendirmez isek, bugün Filistin’de olduğu gibi teker teker tükenebiliriz” değerlendirmesini yaptı.
“Bu soykırıma dönüşen cinayetlere, katliamlara, bu sinsi planlara sessiz ve tepkisiz kalmadık”
Yaşananların bir savaşın ötesinde adeta bir soykırım olduğunu ifade eden Akpınar, bizler Büyük Birlik Partililer, Muhsin Başkanın kardeşleri, Mustafa Başkanın yoldaşları, “Bu soykırıma dönüşen cinayetlere, katliamlara, bu sinsi planlara sessiz ve tepkisiz kalmadık. Bundan sonra da sessiz ve tepkisiz kalmayacağız. Bu minvalde, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın, Kabine Toplantısı’nın ardından yaptığı, “Yeni bir güvenlik mekanizmasının tesis edilmesini gerekli görüyoruz” açıklamasını da çok değerli ve kıymetli bulduklarını bildirdi.Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılını, Filistin’deki katliamların gölgesinde kutladıklarını belirten Akpınar, Türkiye’nin bölgesinde bir huzur ve barış adası olarak güven içinde varlığını devam ettirdiğini söyledi.
