İlçe Sağlık Müdürlüğü’ne bağlı Diyetisyen Eda İlhan Tekin Coronavirüs ve beslenme konusunda önemli bilgiler verdi. Tekin, pandeminin başladığı günden beri sürekli yapılan farklı beslenme tavsiyeleri ve gıda takviyeleri ürünleri konusunda bir açıklık getirerek, “ O besin Coronayı engelliyor diye bir şey yok” dedi.
“‘maske, mesafe ve temizlik’ üçlüsüne katiyen uymamız gerekiyor”
Diyetisyen Eda İlhan Tekin konu hakkında yaptığı açıklamada, “Pandemi döneminin başından beri yayınlanan sağlık programlarıyla hepimizin aklı farklı beslenme tavsiyeleri ve gıda takviyeleri ürünleriyle çorba oldu. Hem de kelle paça çorbası. Son dönemlerde dikkat çekmek için kullanılan sözlerden ‘A gıdasını ye ve corononayı engelle’ dememi bekliyorsunuz. Ama maalesef öyle bir mucize yok. İlk başta Sağlık Bakanımız Sayın Fahrettin Koca Bey’in de her seferinde söylediği hatta dilinde tüylerin bittiği ‘maske, mesafe ve temizlik’ üçlüsüne katiyen uymamız gerekiyor. Virüs çenemizle ya da kolumuzla değil de ağız ve burun yolu ile bulaştığından maskeyi ağız ve burun kapatacak şekilde takmamız gerekiyor” dedi.
“Sağlıklı yemek tabağı modelini hayatımıza almamız gerekiyor”
Tekin sözlerinin devamında, “Şimdi gelelim beslenme önerilerine. Aslında her zaman söylediğimiz yemekte dengeden başka bir şey değil yapmamız gereken. Sağlıklı yemek tabağı modelini hayatımıza almamız gerekiyor. Her öğünde sebze yemeği ya da salata, et-tavuk-balık yada kuru baklagiller bir de yoğurt-ayran ve tam tahıllı ekmek aldık mı iş bitti. Salataya ister limon ister sirke ekle yeter ki tüket. Yoğurt yerinde kefir ya da probiyotik yoğurt da tüketebilirsiniz. Probiyotikler bağırsaklardaki yararlı bakterilerin sayısını arttırdığından bağışıklığı güçlendirmektedir. Ara öğün olarak da istediğiniz mevsim meyvesi yiyebilirsiniz. Özellikle dayanıklı mevsim meyveleri tercih edebilirisiniz. Günde en az 3 porsiyon meyve yemek kuralınız olsun. Ne kadar farklı renklerde meyve yerseniz o kadar çeşitli mineral ve vitamin alırsınız . Kurban Bayramı’nı geride bıraktığımız şu günlerde demirden zengin kırmızı eti haftada bir iki gün tüketmeliyiz. Et-tavuk, balık ve kuru baklagillerin her birinden haftada bir iki gün yenildiğinde yeterli protein ve demir ihtiyacımızı karşılarız. Proteinler vücudumuzun savaşçısı olan antikorların görevlerini yerine getirmelerini sağlar.Ayrıca vücudumuzun %60’ının sudan oluştuğunu düşünürsek suyla çalışan bir canlıyız ve günde en az 2-2,5 litre su içmeliyiz. Bizim boş kalori dediğimiz gazlı içeceklerin, şekerlemelerin, şerbetli tatlıların bağışıklığımızı arttırma üzerinde bir etkisi maalesef olmuyor. Tam tersi fazla enerji içeriğinden dolayı kilo almamıza neden oluyor. Tabii eğer ki ben bir Usain Bolt’um günde 10-15 km koşarım yakarım diyorsanız orası ayrı” dedi.
“Gıda hazırlama süreçlerinde temizliği en üst düzeyde tutalım”
Tekin son olarak, “Coronavirüsün gıdalardan bulaştığına dair bir bulgu olmasa da gıda hazırlama süreçlerinde temizliği en üst düzeyde tutalım. Et ürünleri başta olmak üzere pişen tüm besinleri yeterli iç sıcaklığına ulaşması ve eğer yemek arttıysa zararlı mikroorganizmaların üremesini engellemek için yayvan kaplara koyup en kısa sürede buzdolabına almalı ve 2 günden fazla saklamamalıyız. Uzun lafın kısası doğal beslenin, bütün gıdalardan ayrım yapmadan ve mümkün olduğunda renkli beslenin. Unutmayalım coronavirüs aldığımız tedbirlerden daha güçlü değil. Sağlıklı günler diliyorum” dedi.
