Dr. Aslı Kır’dan önemli açıklamalar
BİR GÜN DEĞİL HER GÜN HATIRLANMALIYIZ
14 Mart Tıp Bayramı tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde ve ilçemizde de sağlık emekçileri tarafından kutlandı. Bizde Gazetemiz olarak Gölcük Merkez Aile Sağlığı Merkezi Doktorlarından Aslı Kır ile günün anlam ve önemi hakkında röportaj gerçekleştirdik. Dr. Kır, yaptığı açıklamada Sağlık Çalışanlarının 1 gün değil her gün hatırlanması gerektiğine vurgu yaptı.
Kır, “Şifa vermek önemlidir”
Dr. Aslı Kır 14 Mart Tıp Bayramı hakkında yaptığı açıklamada, “ Bizim mesleğimiz biraz yorum yapılabilen, herkesin bir fikri olduğu, çoğunlukla yaptıklarımızın beğenilmediği en çok eleştirilen ama en vazgeçilmeyen bir meslek. İlkokuldan başlayıp, hayatın sonuna kadar çalışmak, öğrenmek ve geliştirmek zorunda olduğumuz bir meslek. Bencil, fevri, merhametsiz olma şansımızın olmadığı bir meslek. İnsanlara kendinizi anlatmakta en zorlandığımız bir meslek. Onların iyiliğine yaptığımız her şey için onları ikna etmek zorundasınız. Onların talep ettiklerini, Hipokrat yeminimize ters gelen isteklerine sizin tıp eğitiminize yanlış gelen taleplerini yapmadığımızda acımasızca şiddete maruz kaldığınız bir meslek. 14 Mart Tıp Bayramı’nın tarihine baktığımız zaman 2. Mahmut döneminde 1827 yılında Türkiye’de Modern Tıp Eğitimlerine başladığı gün olarak kabul edilmektedir. Bu nedenle okulun açılış tarihi olan 14 Mart tarihi Tıp Bayramı olarak kutlanmaktadır. Tıp tarihine baktığımız zaman aslında Tıp’ın asıl kurucularının Türk olduğunu bilmek bizlere ayrıca gurur veriyor. Şu anda modern Tıp’ın kuruluşunu kutlasak ta aslında yüzyıllar öncesinden sağlık alanında ciddi katkılarımız bulunmaktadır. Şifa vermek önemlidir. Daha önceden olduğu gibi şifa veren insanlara her zaman ihtiyaç duyulacaktır. 14 Mart Tıp Bayramı’nı sadece bir gün kutlamak önemli değil, doktorlara ve sağlık çalışanlarına her gün değer vermek önemlidir. Doktorlar aslında öncelikle birçok meslek dalında olmadığı şekilde kendi hayatlarından fedakarlık etmektedirler. 08.00-17.00 saatleri arasında çalıştıktan sonra tüm gece nöbet tutup, hiç dinlenmeden bazen yemek yemeğe bile fırsat bulmadan, mesailerine devam etmektedirler. 12-13 saat bir ameliyatta kalabilmektedirler. Herkese kendi çocuklarına, kendi anne babalarına ve kendi eşlerini tedavi ediyorlarmış gibi yaklaşmakta ve tedavilerini yapmaktadırlar” dedi.
