Tarih: 01.09.2021 12:58

Esnaf Odası Başkanı Necmi Kocaman, ‘FAKÜLTE OLMAZSA OLMAZIMIZ’

Facebook Twitter Linked-in

Esnaf Odası Başkanı Necmi Kocaman,

‘FAKÜLTE OLMAZSA OLMAZIMIZ’

Kocaeli Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkan Vekili ve Gölcük Esnaf Odası Başkanı Necmi Kocaman ve Yönetimi dün Esnaf Odası’ndaki makamında esnafların talebi olan Gölcük’e Üniversite yapılması isteklerini kamuoyuna açıkladı. Başkan Kocaman ayrıca, bazı haberlerin altına esnaflarla alakalı yapılan hakarete varan açıklamalara sert tepki göstererek, ‘Esnaflarımıza kötü söz kullanan, hakaret eden kişileri kınıyoruz’ dedi.

‘Ülkemizde Üniversitesi olmayan kent kalmamıştır’

Başkan Kocaman, Gölcük’ün canlanması için Üniversite’nin neden yapılması konusuna değinerek, önemli açıklamalarda bulundu. Kocaman, ‘Birçok ülkede, üniversitelerin bulundukları bölgeye sosyo-ekonomik açıdan canlılık kazandırması amacıyla görece geri kalmış/gelişmemiş kentlerde kurulmaktadır. Üniversitelerin kentlerde sosyo-ekonomik açıdan canlılık yarattığı ve kentlerin gelişimine katkıda bulundukları ileri sürülmektedir. Ülkemizde de yakın dönemde ardı ardına açılan üniversitelerle birlikte üniversitesi olmayan kent kalmamıştır. Temelde sosyo-ekonomik eşitsizlikleri giderme ve kentleri canlandırma açısından, oranı değişmekle birlikte; özellikle kent dışından gelen öğrenci ve personelin etkisiyle kentlerde üniversitelerin etkisi belirgin olarak hissedilmektedir. Üniversitelerin kente etkilerini inceleyen çalışmalar genel olarak harcama temelli ekonomik etkiler üzerine yoğunlaşmaktadır. Son araştırmalar, üniversitelerin son dönemlerde ağırlık kazanan inovasyon, teknoloji transferi, bilgi yaratma ve bilgi altyapısı yaratılarak sunma ve çevreye katkı gibi bilgi temelli faaliyetlere odaklanmaktadır.’

‘Kent, üzerinde yaşayan nüfusun kültürel yapısını yansıtmakta ve tekrar üretmektedir’

Başkan Kocaman, açıklamalarının devamında, ‘Üniversitelerden beklentiler; üniversitelerin bulundukları kentleri ve/veya bölgeleri geliştirmesi ve kalkındırması şeklindeyken, bu sürecin ana öznelerinden olan öğrenciler bir anlamda gelip geçici turistler gibi görülmekte ve üniversite-kent ilişkisini değerlendirme geliştirme aşamasında sürece dâhil edilmemektedirler. Kent, genellikle arazi üzerine inşa edilmiş yapılardan oluşan yerleşik bir mekân gibi anlamlandırılıyor olsa da aslında üzerinde yaşayan nüfusla bir bütün olarak değerlendirilmelidir. Kent, üzerinde yaşayan nüfusun kültürel yapısını yansıtmakta ve tekrar üretmektedir. Durağan bir doğa ya da çevre olarak görünse de özünde kent mekânı tarafsız değildir. İnsanlar mekânları, insan ilişkileri de değer ve sembolleri toplumsal ve politik olarak yeniden üretmektedir’ dedi.

‘Günümüzde özellikle de ülkemizde yeni bir dinamik ve belirleyen olarak üniversite kenti kavramı ortaya çıkmıştır’

Açıklamalarını sürdüren Gölcük Esnaf Odası Başkanı Necmi Kocaman, ‘Temelde toplumsal yaşantılara ve kentsel mekânlara ana ekonomik faaliyetler yön vermektedir. Günümüzde üniversiteler kuruluş amaçlarına da hizmet eder biçimde kentsel mekânların ve toplumsal yaşantıların biçimlenişi ve gelişiminde önemli birer aktör konumundadır. Kentleşme, yalnızca insanları kent olarak adlandırılan yere çekme sürecini belirtmekle kalmamakta, insanların kentin yaşam biçimini benimsemesi anlamına da gelmektedir. Bir diğer ifadeyle, nüfus hareketine bağlı bir olay gibi görünen kentleşme, toplum yapısında ve ekonomide yaşanan gelişmelerle yakından ilişkilidir.  Bu bağlamda yeni üniversitelerin kurulduğu özellikle küçük ölçekli kentlerde mekânsal dönüşüm gerek ekonomik gerekse sosyal bağlamda hızlı ve keskin bir biçimde yaşanmaktadır. Sosyo-ekonomik dinamiklerin tarih boyunca belirleyici olduğu kentler bu dinamiklere bağlı olarak sanayi, kültür, turizm, moda, sanat, din, küresel, spor vb. etkenle anılmış ve bu dinamiklere yönelik uygulamalar kentleri biçimlendirmiştir. Günümüzde özellikle de ülkemizde yeni bir dinamik ve belirleyen olarak üniversite kenti kavramı ortaya çıkmıştır. Tüm kentlerde en az bir üniversite bulunmakta ve kentin gelişim etkeni olarak birçok kent üniversiteleri temel aktör olarak ele almaktadır. Bu doğrultuda özellikle küçük kentlerde açılan üniversiteler kentleşme ve kentlileşme sürecinin ana belirleyeni konumuna gelmektedirler.’

Bu beklentiler 4 ana başlık altında sıralanmaktadır; 

Kocaman, ‘Üniversite-Kent İlişkisi 1960’lı yıllardan bu yana birçok Avrupa ülkesinde yükseköğretim kurumları bölgesel kalkınma aracı olarak görülmüş ve ülkenin gelişmemiş bölgelerinde yaygınlaştırılmıştır. Çünkü bu kurumların bulundukları bölgeleri çok yönlü bir biçimde etkilemeleri beklenmiştir. Bölgesel gelir, bölge ekonomik yapısı ve işgücü hareketliliğinde iyileşme sağlanması gibi ekonomik beklentiler,  Konut, sağlık olanakları, iletişim ve taşımacılıkta iyileşme gibi sosyal ve fiziksel· altyapı beklentileri,  Kültürel etkinliklerin artması, yaşam kalitesinin iyileşmesi gibi sosyal ve kültürel beklentiler,  Eğitime katılma oranında artış, doğum-ölüm oranında değişme, göçün azalması gibi· eğitimsel ve demografik beklentiler olarak sıralanabilir.’

‘Üniversiteler bölge ekonomisine de büyük katkılar sağlayabilmektedirler’

‘Üniversiteler, bulunduğu kent ve bölge için; insan kaynakları, bilgi, eğitim, iş ve sosyal hizmetler konusunda önemli kurumlardır. Bununla beraber üniversiteler, hem yaptığı harcamalar hem de istihdam ettiği personel ve sahip olduğu öğrenci dinamiği sayesinde bölge ekonomisine de büyük katkılar sağlayabilmektedirler. Gerek üniversitelerde çalışan personelin gerekse öğrencilerin sosyal yaşantılarını devam ettirebilmeleri açısından yapmış oldukları harcamalar, kent ekonomisinde büyük öneme sahiptir. Ayrıca üniversiteler kuruldukları kentin ve bölgenin sanayi kuruluşlarıyla işbirliği yaparak, sahip oldukları bilgi birikimini sanayi kesimine aktararak, daha etkin ve verimli olmaları için önemli katkılar sağlamaktadırlar.Özet olarak Türkiye’de üniversiteler, kentlerin nüfus, ekonomik ve sosyal yapılarında yarattığı değişimleri ön plana çıkarmaktadır.’

‘Bu konumda Gölcük Esnaf Odası  olarak her türlü sorumluluk almaya hazırız’

Açıklamalarını sürdüren Başkan Kocaman, ‘Kıymetli Basın emekçisi arkadaşlarım bu konumda, son günlerde basında konu ile alakalı halktan gelen yazılı basındaki demeçlerinin haklı payı olduğunu düşünüyor ve bu düşünceyi destekliyoruz. İlçemiz 17 Ağustos depremi sonrası İlçemiz Gölcük Kuzey ve güney bölgesine ayrılmış ticaret ve yaşam net şekilde olumsuz olsa etkilenmiştir. Bu vesile ile kentimiz Kocaeli’ne araç ile 10 dakikalık mesafede olması sosyal alanların azlığı halkımızın dışarı kaçmasına neden olmaktadır. İnsanların cazibesini çekecek alanlar ne kadar olursa insanlar o yere haklı olarak giderler gelirler dolayısı ile kentin ticaretini sosyo ekonomik katkısını net ortaya koyacak projeleri ortaya koymamız ve yetkililerle paylaşmamızın yararlı olacağını düşünmekteyiz, bu konumda kentimize Üniversitenin yapılması ilçemiz için büyük katkı sağlayacak 40 ilden fazla nüfusa sahip ilçemizin parlamasına katkı verecektir diye düşünüyoruz.Bu konumda Gölcük Esnaf Odası  olarak her türlü sorumluluk almaya hazırız. Kamuoyuna arz ederiz’ denildi.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —