Tarih: 30.03.2023 14:23

Gölcük Necati Çelik Devlet Hastanesi Diyetisyen Güzide Şendağ Sağır’dan ORUÇ TUTARKEN NASIL BESLENMELİYİZ

Facebook Twitter Linked-in

Gölcük Necati Çelik Devlet Hastanesi Diyetisyen Güzide Şendağ Sağır’dan

ORUÇ TUTARKEN NASIL BESLENMELİYİZ

Gölcük Necati Çelik Devlet Hastanesinde görev yapmakta olan Diyetisyen Güzide Şendağ Sağır “Oruç tutarken nasıl beslenmeliyiz” hakkında önemli bilgiler verdi.

“Günün oruç tutulmayan bölümünde en az 3 öğünü yapmak ve sahur öğününü atlamamak gerekir”

Diyetisyen Güzide Şendağ Sağır, Oruç tutarken nasıl beslenmemiz konusunda yaptığı açıklamada, “Ramazan ayı kişilerin; beslenme saatlerinin, içeriğinin ve hareket çeşidinin değiştiği bir dönemdir. Öğün sayısının azalması ve yaklaşık 14-15 saati bulan açlıkla birlikte günlük alınan enerjinin düşmesi ve sıvı tüketiminin de azalmasına bağlı olarak metabolizma hızı yavaşlamaktadır. Yeterli ve dengeli beslenmenin sürdürülebilmesi için günün oruç tutulmayan bölümünde en az 3 öğünü yapmak ve sahur öğününü atlamamak gerekir.  Sahura kalkılmaması ya da sahurda sadece su içilmesinin zararlı olduğu unutulmamalıdır. Çünkü bu açlık süresini uzatmakta, bu da açlık kan şekerinin daha erken saatlerde düşmesine ve buna bağlı olarak günün daha verimsiz geçmesine neden olmaktadır. Bu durumun aksine eğer sahur öğünü, ağır yemeklerden oluşursa gece metabolizma hızı düştüğü için kilo alma riski artmaktadır” dedi.

“İftar ila sahur arasında az az sık sık su tüketilerek 2-2,5 litreye ulaşılmaya çalışılmalı”

Sağır sözlerinin devamında, “Sahurda proteinden (süt, yoğurt, peynir, yumurta vb.), sağlıklı yağlardan (zeytin, ceviz, badem vb.) ve posadan (çavdar, kepek, tam tahıllı ekmek, mevsim yeşillikleri vb.) zengin dengeli bir öğün yapılmalıdır.  İftara oda sıcaklığında su ile başlanmalı. İftar ila sahur arasında az az sık sık su tüketilerek 2-2,5 litreye ulaşılmaya çalışılmalı; suya ek olarak kafein içeren içecekler yerine de süt, ayran, sade soda, taze sıkılmış meyve-sebze suları, ıhlamur ve kuşburnu gibi bitki çayları tercih edilmelidir.  İftarda yemekler küçük porsiyonlar halinde ve yavaş yavaş tüketilmeli, çorba gibi hafif yemeklerle başlayıp 10-15 dakika sonra ana yemeklere geçilip, tek öğün yerine iki öğüne bölünmelidir.  Besin çeşitliliği sağlanmalı,  İftar ve sahur tüm besin gruplarını içermelidir.  Servis edilen yiyecekler çok sıcak veya çok soğuk olmamalı ve çok çiğneyerek tüketilmelidir” dedi.

“Sindirime yardımcı olmak için iftardan 1-2 saat sonra kısa mesafeli yürüyüşler yapılmalıdır”

Sağır son olarak yaptığı açıklamada, “Hamur işleri, kızartmalar, aşırı yağlı ve şekerli besinler, çok baharatlı ve tuzlu yemekler, asitli içecekler; mide yanmalarına, hazımsızlıklara ve reflüye neden olabileceği için uzak durulmalıdır.

 Sindirime yardımcı olmak için iftardan 1-2 saat sonra kısa mesafeli yürüyüşler yapılmalıdır.  İftar ve sahur arasında meyve ve süt grubu içeren bir gece öğünü eklenmeli; tatlı tüketilecekse şerbetliler tatlılar yerine sütlü, meyveli hafif tatlılar tercih edilmelidir.  Çocuklar, yaşlılar, gebeler, emzirenler ve kronik hastalığı (diyabet, tansiyon vb.) olan bireyler doktora danışarak oruçlarını tutmalıdır.

Tüm vatandaşlarımıza sağlıklı, huzurlu ve hayırlı ramazanlar dilerim” dedi.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —