“Tarımsal aktiviteler iklim şartlarına doğrudan bağlıdır”
Başkan Çanakçı, yaptığı açıklamada, “İklim değişikliği, yağış rejiminde değişikliğe, doğal afetlere, sıcaklık artışına ve kuraklığa neden olmaktadır. Dolayısıyla iklim değişikliğinin olumsuz etkilerini en fazla tarım sektörü hissediyor. Tarımsal aktiviteler iklim şartlarına doğrudan bağlıdır. İklim değişikliği; kalite ve verim düşüklüğüne, üretim maliyetlerinin artmasına, daha sıcak ve az yağışlı iklim koşullarına, meteorolojik olaylarda artışa, bitki hastalık ve zararlılarında artışa, ekolojik alanlarda kaymaya, bitkisel çeşitliliğin azalmasına ve kültürel işlemlerde sorunlara neden oluyor. Kısacası iklim değişikliği, dünyada nüfusun artmasıyla beraber sağlıklı gıdaya ve suya ulaşımı zorlaştırıyor” dedi.
“Sulama kanallarının yenilenmesi ve kapalı sisteme geçilmesi şarttır”
Çanakçı, “Ülke genelinde sulamaya açılan alanlarda sulama oranı yüzde 68 ve sulama randımanı yüzde 51’dir. Sulama randımanı düşüktür. Kaynaktan tarlaya gelene kadar önemli bir kısmı kaybediyoruz. Sulama kanallarının önemli bir kısmı eskimiştir ve açık sistemdir. Sulama kanallarının yenilenmesi ve kapalı sisteme geçilmesi şarttır. Ayrıca bitkide verim kaybına ve toprakta tuzlanmaya neden olan vahşi sulama yöntemlerini bırakmalıyız. Bu tür sulama hem sulama maliyetini artırıyor hem de yarar getirmiyor” ifadelerini kullandı.
“Artan sıcaklıklar ve azalan yağışlar, kuraklık afetinin sıklığını ve şiddetini artırıyor”
Başkan Çanakçı, açıklamalarının devamında, “Üreticilerimizin suyu bilinçli kullanması için çiftçilerimize gerekli eğitimler verilmeli ve dekarda kullanılacak su miktarı belirlenerek gereğinden fazla su kullanımının önüne geçilmedir. Burada tarla içi modern sulama sistemlerini yapma görevi üreticilerimizdedir. Küresel iklim değişikliğinin sonucu olarak dünyanın birçok bölgesinde artan sıcaklıklar ve azalan yağışlar, kuraklık afetinin sıklığını ve şiddetini artırıyor. Birçok doğal afetin aksine kuraklık yavaş gelişim gösterebilmekte, çok geniş bölgelerde ve hatta kimi zaman bir ülkenin tümünde ciddi ekonomik, çevresel ve sosyal etkilere sebep olabilmektedir” diye konuştu.
“Buğday ve arpada ekim tarihi 1 ay kadar ileri kaydı””
Çanakçı, “Kuraklık, tarımsal ürünlerin verimliliğini etkilediği gibi gelir seviyesi daha fazla ürünlerin ekiminden de çiftçilerimizi uzaklaştırdı. Ayrıca iklim değişikliğinin etkisiyle son yıllarda ekim-dikim ve hasat tarihlerinde kaymalar da görülüyor. Bu sezon da ürün ve bölge bazlı değişmekle birlikte başta buğday ve arpada ekim tarihi 1 ay kadar ileri kaydı” dedi.
“Çiftçimiz, ürününü ucuza satarken halkımız, pazarda bu ürünleri daha yüksek fiyatlardan alıyor”
Gölcük Ziraat Odası Başkanı Bekir Çanakçı, “Öncelikle çiftçilerimizin ürettiği ürünlerin pazarlarda daha yüksek fiyatla satıldığı konusundan bahsetmek istiyorum. Burada üretimi yapan çiftçimiz, ürünlerini önce sebze ve meyve halinde satıyor. Ardından bu ürünler, ulaşım giderleri de eklenerek gönderildikleri il ve ilçelerde pazarcı esnafı tarafından satın alınıyor. Ardından pazara gelen bu ürünlerin daha yüksek fiyattan satıldığını görüyoruz. Yani çiftçimiz, ürününü ucuza satarken halkımız, pazarda bu ürünleri daha yüksek fiyatlardan alıyor” ifadelerini kullandı.
“Çiftçilerimiz emeklerinin karşılığını muhakkak almalı”
Çanakçı, son olarak, “Tarlasında bin bir zahmetle üretim yapmaya çalışan, yoğun bir şekilde emek sarf eden çiftçilerimiz, ekiminden sulamasına, ürünlerin bakımından toplanmasına kadar yoğun bir şekilde emek sarf ediyor. Tarlada 3-5 liraya mal ettiği ürünü ise marketlerde 4-5 katına kadar fazla fiyata gören üreticimiz, artık üretmek istemediğini de ifade ediyor. Çiftçilerimiz emeklerinin karşılığını muhakkak almalı, istek ve talepleri bir an önce yerine getirilmelidir. Çünkü çiftçimiz ekim yapmalı ki gelecek günlerde gıda sorunu yaşamayalım” diyerek açıklamalarını sonlandırdı.
Haber: Serap DURUKAN