Tarih: 17.12.2019 14:21

Gölcük’te İstanbul Sözleşmesi ve Doğu Türkistan konulu basın açıklaması yapıldı ‘AİLELERİ YOK ETMEYİN’

Facebook Twitter Linked-in

Gölcük’te İstanbul Sözleşmesi ve Doğu Türkistan konulu basın açıklaması yapıldı

‘AİLELERİ YOK ETMEYİN’

Yeniden Refah Partisi Gölcük İlçe Gençlik Kolları bugün Anıtpark’ta İstanbul Sözleşmesi ve Doğu Türkistan konulu basın açıklaması gerçekleştirdi.

Gerçekleştirilen basın açıklamasına Yeniden Refah Partisi Gölcük İlçe Başkanı Yaşar Ergün, Gençlik Kolları Başkanı Caner Çelik, İlçe Kadın Kolları Yönetimi, Büyük Birlik Partisi İlçe Başkanı Şahin Akpınar, SP İlçe Gölcük İlçe Gençlik Kolları Başkanı Enes Alaca, AGD İlçe Başkanı Ferhat Bozkurt, STK ve Dernek Başkanları, siyasi parti temsilcileri ve vatandaşlar katılım sağladı.

 Sözleşmeyi o ülkeler kabul etmedi

Bugün Anıtpark’ta gerçekleştirilen İstanbul Sözleşmesi ve Doğu Türkistan konulu basın açıklamasını Yeniden Refah Partisi İlçe Gençlik Kolları Başkanı Caner Çelik yaptı. Çelik, açıklamasında, ‘İstanbul sözleşmesinin derhal feshedilmesi ve Doğu Türkistan zulmüne sessiz kalmamak için burada toplanmış bulunuyoruz. Uzun yıllardır Aile birliğimize yönelik yıkım çalışmaları, Diziler, filmler, Reklamlar ve Animasyonlar ile desteklenmiş ve İstanbul sözleşmesi ile zirve noktasına ulaşmıştır. Nedir bu “İstanbul sözleşmesi”; Asıl adı. Kadına yönelik şiddetle ve aile içi şiddetle mücadele ve önleme Avrupa Konseyi sözleşmesidir.
Avrupa Konseyi tarafından hazırlanan ve yaptırım gücü (AYM m.90) olan uluslararası bir sözleşmedir. Sözleşme, ilk olarak Türkiye tarafından 11 Mayıs 2011 tarihinde İstanbul’da imzalandığı için İstanbul Sözleşmesi adını almıştır. TBMM tarafından 14 Mart 2012’de kabul edilen 1 Ağustos 2014 tarihinde de yürürlüğe giren Uluslararası bir sözleşmedir.6284 No’lu kanunda sözleşme şartlarını yerine getirmek için çıkarılmıştır. Bu sözleşme toplumumuzun temel değerlerini derinden sarsacak maddeler içermektedir.1 Ağustos 2014’te yürürlüğe giren Sözleşme’yi Rusya, Azerbaycan, Bulgaristan vb. ülkeler imzalamamıştır. Görünürde; Şiddet gören, ezilen, mahrum bırakılan ve sömürülen kadının haklarını savunmakla ilgili kalabalık maddelerden oluşan bu sözleşme, Aslında kesinlikle bu ulvi hedef ve gayelerin zerresini dahi taşımamaktadır. İstanbul Sözleşmesi’nin iptalini istemek, şiddetin araçsallaştırılmasına karşı çıkmak, aile kurumu üzerindeki tahakkümün kalkmasını istemek demektir. İstanbul sözleşmesi çok geç kalmadan iptal edilmelidir.

Güçlü Türkiye diyoruz

Doğu Türkistan’da Müslümanlara yapılan zulüm konusunda da açıklama yapan Çelik, ‘Zulümler silsilesinin halkası maalesef son günlerde Doğu Türkistan’da yaşanmaktadır. Yıllardan beri bölgede yaşayan Uygur Türklerine yönelik baskılar her geçen gün artmakta, bölge halkına tüm dünyanın gözü önünde açıkça zulmedilmekte ve sistematik bir asimülasyon politikası tatbik edilmektedir. Doğu Türkistan’ın soydaş, dindaş ve kardeş halkının hukuki teamüllere aykırı gerekçelerle Çin cezaevlerinde insanlık dışı şartlarda alıkonulduğu, sağlık başta olmak üzere hiçbir temel insani gerekliliği yerine getirilmediği bu kamplarda Çin e sadık birer köle olmaya zorlandıkları, kamuoyumuzun vicdanını zedeleyen bir gerçeklik olarak karşımızda durmaktadır. Doğu Türkistan’da, Türk İslam eserlerinin bir bir yok edildiğini üzülerek müşahede etmekteyiz. Uydu fotoğraflarıyla odaya çıkan belgelerde görüldüğü üzere Hotan kentindeki bayram camisi yıkılmıştır. Bağımsız kaynaklara göre Çin sadece ve sadece 1997’den bu yana Doğu Türkistan da 1.200’ün üzerinde camiyi ibadete kapatmıştır. Ayrıca yüzlerce küçük mescidinde kapısına kilit vurmuştur. Görünen odur ki, çinin Müslümanlara yönelik resmi politikası, İslam’ı silmeyi ve İslamiyet’e bağlılığı ortadan kaldırmayı hedeflemektedir. İşte yıllardan beri bunun için D-8 İslam Birliği diyoruz, D-60 diyoruz. Güçlü Türkiye diyoruz, Yeniden Büyük Türkiye diyoruz, Türkiye’nin öncülüğünde aynen şanlı tarihimizde olduğu gibi bütün İslam aleminin, bütün ezilenlerin bir araya toplanması gerekmektedir. Duamız, temennimiz, o dur ki; En kısa zamanda Türkiye’nin öncülüğünde, tüm İslam aleminin ve tüm ezilen ülkelerin bir araya gelmesi ve tüm bu zulümlerin fiilen son bulmasıdır.’




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —