9423,62%0,45
38,02% 0,01
43,17% -0,15
3920,52% -0,79
6324,96% -1,05
Destek oldular
Taş ocağının yeniden açılması için günlerdir imza kampanyası düzenleyen Halıdereliler bugün Halıdere Meydanda bir araya gelerek taş ocağını istemediklerini haykırdılar. Gölcük Halıdere Yalı Mahallesi Muhtarı Yalçın Gürsoy tarafından yapılan basın açıklamasında taş ocağını istemediklerini haykırdılar. Düzenlenen basın açıklamasına destek olmak amacıyla Saadet Partisi Gölcük İlçe Başkanı Mustafa Özsoy, Zafer Partisi Gölcük İlçe Başkanı Kayıhan Kayı, Zafer Partisi Kadın Kolları Başkanı Ayten Yıldırım Tekdemir, Gölcük Esnaf Odası Başkanı Necmi Kocaman, Gölcük Halıdere Yalı Mahallesi Muhtarı Yalçın Gürsoy, Körfez Mahallesi Muhtar Osman Özgün, Halıdere Yeni Mahalle Muhtarı Serpil Şengün ile Gölcük Mahalle Muhtarları ve çok sayıda Halıdereli katılarak destek oldular. Başlatılan imza kampanyasında 5 Bin imza toplandığı belirtildi.
Gürsoy, “Bu çığlık ve haykırışı Halıdere’den tüm Kocaeli’ye ve tüm yetkililere duyurmak istiyoruz”
Gölcük Halıdere Yalı Mahallesi Muhtarı Yalçın Gürsoy yaptığı açıklamada,”Kıymetli Halıdereliler, Bugün bir çığlık ve haykırış için burada toplandık. Sizlerin vesilesiyle bu çığlık ve haykırışı Halıdere’den tüm Kocaeli’ye ve tüm yetkililere duyurmak istiyoruz. 2005 yılında Halıdere’nin yerleşim yerlerine yakın bir mevkide, verimli tarım arazileri ve su kaynakları içerisine kurulan taş ocağı hukuksuzluk ve usulsüzlükle ilerledi. İşletmenin mülkü olmayan devlet ve özel araziler yağma edildi. Bu usulsüzlükler, yapılan suç duyuruları neticesinde mahkeme kararları ile tescil edildi. O İşletme Türk yargısı tarafından mahkum edildi. Hazırlattığı raporlar da onu kurtaramadı. Halıdere halkının haklı talepleri doğrultusunda burayı inceleyen yetkililer, burada ciddi heyelan tehlikesi olduğu kanaatine vardı. Bölge halkının can ve mal güvenliğinin ciddi tehlikede olduğu kanaatiyle 2018 yılında Kocaeli Valiliği tarafından Halıdere taş ocağının ruhsatı iptal edildi.
“Heyelan tehlikesi hala devam etmektedir”
Gürsoy sözlerinin devamında,”Bölge halkı rahat bir nefes alarak heyelan tehlikesinin giderilmesi ve ilgili alanın yeşillendirilmesini beklerken ilgili işletmenin sahipleri taş ocağını açma çabaları içine girdi. Onların bu çabaları yetkililerin ve bölge halkının tavizsiz duruşu ile sonuçsuz kaldı. 2021 yılında ocağın açılma söylentileri bile bölge halkında infial oluşturdu. Halıdere halkı sokaklara döküldü. Bölgeye Gölcük Belediye Başkanı ve Gölcük Emniyet Müdürü intikal etti, halk güçlükle yatıştırılabildi. Şimdi 2025 yılı içerisinde bulunduğumuz şu günlerde işletmenin el değiştirip yeniden açılacağı söylentileri bölge halkını tedirgin etmiştir. Taş ocağının civarında onlarca yarık oluşmuştur. Heyelan tehlikesi hala devam etmektedir. Bölge alarm vermektedir. Bu tehlike Kocaeli Valiliğimizin raporları ve Valiliğin işletme ruhsatını iptal eden gerekçeli kararı ile de tescillenmiştir. Bölge halkı ve yetkililer bu büyük tehlikeyi bilirken hangi gerekçe ile taş ocağı tekrar açılmak istenmektedir? Burada olacak bir felaketin hesabını kim verecektir?” dedi.
“Yaşam alanlarının tehlikeye atılması kabul edilemez”
Muhtar Gürsoy, “Ciddi ve somut adımların atılması, bölgenin yeşillendirilerek heyelan tehlikesinin giderilmesi için Halıdere halkı ne yaşamalıdır? İllaki felaket haberlerinin son dakika duyuruları ile haber kanallarından geçmesi mi gerekmektedir? Halıdereliler, en temel insani hak olan can ve mal güvenliklerinin teminat altına alınmasını istemektedirler. Bundan daha doğal bir talep olabilir mi?Kim hangi gerekçe ile bölge halkının can ve mal güvenliğini tehdit altına alabilir? Halıdereliler bu tehtidi reddetmektedir. 13 yıl boyunca yaşananlar hala hafızalarda tazeliğini korurken bölge halkının huzursuz edilmesi, yaşam alanlarının tehlikeye atılması kabul edilemez” dedi.
“Taş ocağının kuruttuğu su kaynaklarımızı, meyve bahçelerimizi geri istiyoruz”
Gürsoy, “Bizim yetkililerden beklentimiz şudur: 13 yıl boyunca onlarca usulsüzlüğe imza atarak Halıdere halkına işkence eden bu taş ocağının zararlarını ortadan kaldırın. Şu görüntü kirliliğini, heyelan tehlikesini ortadan kaldırın. Verimli tarım arazilerine sahip olan bizler taş o cağının faaliyete geçmesi ile birkaç yıl içinde tarımsal hayatımızı kaybettik. Çamur akan deremizin yanından burnumuzu tıkayarak geçmek zorunda kaldık. Bir zamanlar kasa kasa meyve topladığımız bağ ve bahçelerimize giremez hale geldik. Maddi ve manevi zararlara sokulduk. Taş ocağının yaydığı zehirli havayı solumak zorunda bırakıldık. Bizler temiz havamızı, sağlıklı ve huzurlu günlerimizi, taş ocağının kuruttuğu su kaynaklarımızı, meyve bahçelerimizi geri istiyoruz” dedi.
“Herkes şunu bilsin ki Halıdere geçmişte yaşananları tekrar yaşamamakta kararlıdır!”
Gürsoy son olarak, “Bu denli tehlike saçan bir işletmenin hakkında valilik raporları, hukuki mevzuatve geçmişte verilen gerekçeli karar dururken açılmaya çalışılması kabul edilemez. Halıdere halkı bu konuda bilinçlenmiştir. Bu konuda tavizsiz duruşu sergileyeceğinden kimsenin şüphesi olmasın. Ortada var olan zararın nasıl giderileceği konuşulmalıdır. Yeni zararların verileceği ve çatlağın daha da büyüyeceği bir ortama müsaade edilmemelidir. Telafisi imkansız ortamların oluşmasına engel olunmalıdır. Halıdere halkı bu konuda geçmişte yaşadıklarını bir daha yaşamamakta kararlıdır. Kimse Halıdere’yi 2005’in 3000 nüfuslu Halıderesi ile mukayese etmesin. Halıdere 2 yıl öncesinin Halıderesi bile değildir. Herkes şunu bilsin ki Halıdere geçmişte yaşananları tekrar yaşamamakta kararlıdır! Son olarak, Taş Ocağının açılması teşebbüsleri karşısında; bizlere desteğini esirgemeyen Sayın Valimize, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanımıza, Gölcük Kaymakamımıza ve Gölcük Belediye Başkanımıza Halıdere halkı adına teşekkürü borç biliriz” diyerek basın açıklamasını tamamladı.
Haber: Serap DURUKAN