9279,21%2,25
38,62% -0,07
43,42% -0,62
4101,88% -1,92
6729,79% -1,30
Hamza Hacıfettahoğlu’dan Gölcük Belediyesi’ne çağrı var
‘GÖLCÜK’Ü CANLANDIRACAK İMARLARI HAYATA GEÇİRİN’
Gölcük’te ikamet eden ve Gölcük’ün sevilen esnaflarından Hamza Hacıfettahoğlu, Gölcük’te ev ve kira fiyatlarının ucuzlaması ve esnaflığın canlanması için henüz uygulanmamış inşaat yöntemi konusunda başvuruda bulundu.
‘İlçemize en az 5 kat yapı izni verilmeli’
Hamza Hacıfettahoğlu, yaptığı açıklamada, ‘1999 Gölcük depreminde fay hattına 100-150 metre uzaklıkta bulunan ve sağlam yapılan 5 katlı askeri lojmanların (resim1) hiçbirisi yıkılmamıştır. Gene 6 Şubat 2023 tarihinde Kahramanmaraş depreminde üst üste 7,7 ve 7,6’lık iki adet depremde yıkılmayan 15 katlı bina (resim2) görülmekte, aynı coğrafyada yıkılan binalar kadar yıkılmayan binaların da olduğu(resim 3) bilinmekte, yıkımın depremden ya da zeminden değil, yanlış teknik ve eksik malzemeden kaynaklandığı, inşaatlar yapılırken sağlam beton kullanıldığı halde inşaat direk ve kolon demirlerinin her birinin tel ile bağlanmadığı, bu nedenle deprem sırasında bina betonu sağlam bile olsa binanın yan yatarak yıkıldığı anlaşılmaktadır.’
‘Depreme dayanıklı bina yapma konusu Üniversitelerin Mimarlık Fakültelerine aittir. Herhangi bir arsada inşaat yapmak için mimara başvurulur. Mimar, arsanın zemin türünü tespit etmek, zemine göre temel çeşidi seçmek (radye, kazıklı temel vs.) için, bünyesinde jeoloji mühendisinin de olduğu zemin etüdü firmasından zemin türünün tespitini, kum, kaya, toprak ya da çamur oranının raporunu ister. Jeofizik mühendisinden bölgeden fay hattı geçip geçmediğini, daha önce deprem olup olmadığını olduysa kaç şiddetinde deprem olduğunun raporunu alır, buna göre temel çeşidi, direk-kolon büyüklüğü, inşaat demiri kalınlığı ve yapıda kullanılacak betonun çimento oranına göre tercihini yapar. Meteoroloji mühendisliğinden de bölgede kar yağışı olup olmadığının, yağıyorsa kar miktarının raporunu ister, yoğun kar yağan bölgelerde çatıda karın durmaması, hemen aşağı akması için dik çatı çizer.’
‘Yapı sahibi, bir inşaat mühendisiyle anlaşıp arsaya mimarın çizdiği projeye göre inşaat yapımının üstlenmesini ister’
Hacıfettahoğlu, ‘Hazır betonlarda deprem bölgelerinde kullanılan betonda, betonun sağlamlığı için çimento miktarına göre betonun en az C25 standartlarında olması gerekmektedir. İstanbul’da mevcut eski binalardan beton örneği alınmakta, hidrolik basınçlı pres makinelerinde sıkıştırılarak betonun türü ölçülmekte, kullanılan betonun C7, C10 gibi zayıf olduğu anlaşılmaktadır. Beton çeşitleri, içerisine katılan çimento oranına göre depreme dayanıklı C25, depreme ekstra dayanıklı C30 ve felaket derecesinde depreme dayanıklı C35 olarak adlandırılmaktadır. Mimar, projeden önce Belediye ile Kültür ve Turizm Müdürlüğünden yapılacak inşaat alanında mimari şekle uyum sağlayacak, korunması gereken tarihi yapı, sit alanı vs. olup olmadığını öğrenir, hepsinin raporuna göre inşaat projesi çizerek yapı sahibine teslim eder. Yapı sahibi, bir inşaat mühendisiyle anlaşıp arsaya mimarın çizdiği projeye göre inşaat yapımının üstlenmesini ister. İnşaat mühendisi de projeye göre temelden başladığı inşaatı çatısına kadar bitirdikten sonra tüm belgeleri diploma numarasıyla birlikte imzalayarak yapının mimari projeye göre imal edildiğinin sorumluluğunu alır, binanın oturuma açılmasını sağlar’ dedi.
‘Günümüzde bu bilimsel sistem, Gölcük Belediyesi tarafından her yüksek binanın depremde yıkılacağı savunularak adeta Orta Çağ Avrupası Engizisyon Mahkemeleri gibi bilim dışı olarak engellenmektedir. Bunun neticesinde konut için en önemli ihtiyaç olan arsalarda inşaat yapılırken arsa parası, yapılan 2-3 kat daireye bölünmekte, 5-6 kat inşaatta arsa parası 5’e, 6’ya bölünüp daire fiyatına eklenmektedir. Bunun yanında gene inşaat ve insanlık için lazım olan demir, inşaatlarda temele ve 3 kata kullanılan demir miktarına %30-40 ilave ile 5 kat inşaat yapılması mümkünken yaptırılmayan 2 kat ev için yeni baştan bina yapmak suretiyle boşa demir harcanmakta, boşa arsa kullanılmakta, ülkemizin demir ihracatı tonlarca düşmekte, demir ithalatı artmakta, gelecekteki insanlığa ait demir madeni de israf edilmektedir.’
‘Toplumun değerleri temelinden sarsılmaktadır’
‘Kat sınırlamasına bağlı oluşan fazla maliyetten dolayı daire fiyatları artmakta, daha yüksek fiyatla alınan dairede kullanılan konut kredisi ve aylık taksiti yükselmekte, bu artış maalesef konut fiyatlarına ve kiralarına yansımakta, evlilik için en önemli ihtiyaç olan daire kiraları yukarı çıkmakta, gençler evlenmeye korkar hale gelmekte, evlilik bütçesine ulaşmak İçin düğün tarihlerini ertelemekte, geciken yada olamayan evlilik nedeniyle gençler arasında gayrimeşru yaşam başlamakta, bu konudan gençlerin anne babaları da had safhada üzülmekte, toplumun değerleri temelinden sarsılmaktadır.’
‘Akşam saat 19.00’dan sonra Gölcük Merkezinde kimse kalmamaktadır’
‘Sırf bu nedenle müteahhitler, bina yüksekliği giriş kısmını üstten gösterip alt katına yerin eğimine göre 1-2 kat daha fazla bina yapmak için daha çok eğimli arazi aramakta, Gölcük’ün ve Değirmendere’nin yukarı kesimlerindeki arsalara ev yapmakta, bu adreslerdeki fındık bahçeleri ile bahçeli eski tip evler tarihe karışmaktadır. Hatta bazı düz zeminde, Gölcük Genç Osman Caddesi’nde yapılan bina gibi (resim 4) giriş katı merdivenle üstten gösterilip alt katına 1 kat daha fazla daire yapılmakta, bu da diğer inşaat sahiplerine haksızlık oluşturmaktadır. Bu nedenle düz olduğu için özellikle Gölcük Dumlupınar ve Kavaklı Mahallelerinde parça parça dönümlerce arsa boş durmakta, müteahhitler tarafından tercih edilmemekte, depremden sonra 24 yıldır boş duran arsaların, oluşan inşaat maliyetleri artışı ve yükselen konut kredisi faizleri nedeniyle nice 24 yıllarca da boş duracağı anlaşılmaktadır. Bu temelsiz kurala bağlı rant nedeniyle günümüzde çoğu apartmanlar şehir merkezinden uzakta, yukarı kesimlerde yapıldığı için işinin içine ulaşım, akaryakıt maliyeti ve zaman kaybı da girmektedir. Çalışan bireylerin işlerine gitmek, iş dönüşü evlerine ulaşmak için her gün fazladan yaklaşık 1 saati yolda geçmekte, bu da aile içinde özellikle çocuklara ayrılan zamanın eksilmesinden dolayı çocukların ruhsal yapısını olumsuz yönde etkilemektedir. Özellikle gün sonunda iş dönüşü ve dükkanlar kapanınca herkes yukarılarda yapılan evlerine gitmekte, “AKŞAM SAAT 7’DEN SONRA” Gölcük şehir merkezinde pek nüfus kalmamakta, şehir adeta hayalet şehir haline dönmektedir. İlçemizde özlenen ve olması gereken kalabalık, sadece Ramazan ve Kurban Bayramı arifelerinde yaşanmaktadır.’
‘İlçemizin sosyolojik yapısını da oldukça bozmaktadır’
Hacıfettahoğlu, açıklamasının devamında, ‘Günümüzde internet kullanmanın önemli derecede artması, ucuzlaması ve internet satış sitelerinin (Trendyol, N11. Hepsiburada v.s.)kendilerine ait dağıtım şirketleri (Hepsijet. Trendyolexpres, Kolay gelsin vs.) kurmaları nedeniyle klasik kargolardan daha ucuza ürün teslimi yapması, ilçemizin yukarı bölümünde ikamet eden hemşehrilerimizin çarşı merkezine gelmeden alışveriş ihtiyacını görmelerini sağlamaktadır. Bu durum, ilçe merkezindeki nüfusun az olmasına neden olmakta ve şehirlerin omurgası olan esnafımızı azalan iş hacmi nedeniyle olumsuz yönde etkilemekte, ilçemizin sosyolojik yapısını da oldukça bozmaktadır’ dedi.
‘İşin içine çimento kalitesinin de girdiği anlaşılmaktadır’
Hamza Hacıfettahoğlu, ‘Sonuç olarak Gölcük’te kentsel dönüşümde de yapılmaya başlanacak binaların 6 katlı olması nedeniyle uygulanan gereksiz ve maliyet artırıcı kat sınırlamasının kaldırılması gerekmektedir. Kat sınırlamasının, üniversitelerin Mimarlık ve İnşaat Mühendisliği Fakültelerinin “Gölcük’te yüksek katlı bina yapımının deprem nedeniyle mümkün olamayacağı” raporu olmaması nedeniyle de kaldırılmasını, tarihi dokuya uyum sebebiyle kat sınırlaması yada mimari şekil zorunluluğunun Saraylı, Örcün, Yukarı Değirmendere Mahalleleri ile Şirinköy Mahallesindeki tarihi Kazıklı Kervansaray Kültür Merkezi etrafında davam ettirilmesini, Anayasanın 35. maddesi olan “Herkes mülkiyet ve miras hakkına sahiptir” maddesinin de ihlalinin kaldırılması gerekmektedir.
Bununla birlikte yapılan inşaatların standartlara uygun yapılması, mevcut yapı yasalarının uygulanırlığının herkes tarafından şeffaf bir şekilde görülmesi için de ek sistemler getirilmelidir. Depreme dayanıklı konut üretiminde akla pek gelmeyen faktörler arasında mimarların çizdiği yanlış proje ile yapı denetim firmalarının yaptığı eksik kontroller ve çimento kalitesindeki düşüklük de bulunmaktadır. Özellikle bazı yeni mezun mimarlar diplomasını kiralamakta ya da müteahhidin isteği doğrultusunda inşaatı daha ucuza mal etmek için daha ince direk/kolon ve daha zayıf temel çizmekte, daha ince ve daha az sayıda demir çubuk tercih etmektedir. Böylece inşaatın en başındaki yolsuzluk, mimarın çizimiyle kamufle olmakta, suçun esas faili anlaşılamamaktadır. İnşaatlarda kullanılan beton mikserlerinin de her seferinde aynı betonu getirmediği, yapı denetim firması yetkilisinin sadece ilk gelen mikserden örnek beton aldığı, bunun bilinmesiyle ilk mikserin C25-C30, daha sonraki mikserlerin daha az çimentolu zayıf betonun gönderildiği bilinmektedir. Bunun yanında özellikle Hatay depreminden sonra bazı hazır beton üreticileri her çimento kalitesinin aynı olmadığını da söylemekte, işin içine çimento kalitesinin de girdiği anlaşılmaktadır.’
‘Örnek betonun hidrolik tonluk pres ölçüm makinesinde sağlamlığı kontrol edilmeli’
‘Tüm bu hile ve kalitesiz malzeme kullanımını engellemek için belediyemizin acilen birtakım önlemler alması gerekmektedir. Mimarların çizdiği projelerin inşaata başlanmadan önce olması gereken standartlarda çizilip çizilmediğinin kontrolü için ilk önce Kocaeli Üniversitesi Mimarlık Fakültesine gönderilmesi, ya da oluşturulacak bir bilgisayar programına yüklenerek program yardımıyla standartlara uygun çizim olup olmadığı anlaşıldıktan sonra onay verilmesini sağlayan bir sistem kurulması gerekmektedir. Daha sonra yapılan inşaata beton dökülmeden hemen önce bir görevli gönderilerek inşaat demirlerinin direk ve kolonlarda her birinin tel ile birbirine bağlandığının fotoğrafı çekilerek oluşturulacak internet sitesine yüklenmesi, gelen her mikser betondan örnek beton alınması, örnek betonun birkaç gün sonra tamamen kuruyunca hidrolik tonluk pres ölçüm makinesinde basınçla sağlamlığının ölçülmesi, eğer beton standart dışındaysa, eksik yada kalitesiz çimento nedeniyle zorunlu basınçta kırılıyorsa, yapılan katın yıkılarak tekrar yapmasını gerektiren yasal ruhsat zorunluluğu oluşturulmalıdır.’
‘İlçemizi daha güzel yerlerde görmek istiyorum’
Hacıfettahoğlu, son olarak, ‘Üstte bahsettiğim kontrol işlemleri, yapımı aylarca süren inşaatlarda her katın betonunun döküleceği gün sayısı kadar yani 5-6 katlı binanın yapımı aylarca sürerken, kontrol işlemi 5-6 gün ve gayet ucuz maliyet oluşturur. Ülkemize de örnek oluşturacak bu sistemin hayata geçmesi, gerçekte de sağlam 5-6 katlı binaların yapılması, çizilen projenin ön uygunluk kontrolü, yapılan her katın demir direk/kiriş çubuklarının tel ile bağlantısının çekilen resimleri ile beton dökümü sonrası her mikserin betonundan alınan numunenin kuruduktan sonra tonluk hidrolik basınçlı pres makinesinde kontrolünün belge ve resimlerinin oluşturulan internet sitesinde yayınlanması, Gölcük ilçemizin merkezinin deprem öncesi nüfusa ulaşması, konut üretiminin artması, kiraların azalması, evlilik sayısının artması ve Gölcük esnaflarımızın ticaretinin artması için ivedilikle gereklidir. Yasalarımıza ve üniversitelerin oluşturduğu bu bilimsel zemine geçmek, ilerleyen zamanlardaki kaybımızın bir an önce tersine çevirmek için gereklidir. Gölcük’ümüzün bu tarihi fırsatı hayata geçirmenizi talep ediyor, ilçemizi daha güzel yerlerde görmek istiyorum’ dedi.