9432,55%-0,61
38,40% 0,20
43,69% -0,02
4094,52% -0,84
6581,38% -0,97
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İlçe Kadın Kolları Başkanı Mine İşeri, Cumhuriyetimizin 100. Yılı münasebetiyle açıklamalarda bulundu. İşeri, ‘29 Ekim, ülkemiz için büyük bir gündür. Bu yıl 29 Ekim 1923’te kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılını kutlayacağız’ dedi.
‘En uygun yönetim biçimi Cumhuriyet’
Başkan İşeri, açıklamasında şunları söyledi: ‘Bu hafta Cumhuriyet Haftası ve Cumhuriyetimizin ilanının 100. yılını 29 Ekim 2023 tarihinde büyük bir coşkuyla kutlayacağız. Cumhuriyet, 29 Ekim 1923’te çetin savaşlar sonrasında, Büyük Devlet Adamı Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde ilan edilmiştir. Cumhuriyet, devlet başkanlığı makamının babadan oğula veya aile yakınlarına miras kalmadığı, milletin tercihinin, iradesinin seçtiği temsilcilerle yönetilen siyasi bir rejim şeklidir. Türk milleti, yüzyıllarca monarşi, oligarşi gibi rejimlerin acılarını çekmiş, sonunda kendine en uygun yönetim biçiminin Cumhuriyet olduğunu görmüştür. Cumhuriyetle yönetilen ülkelerde egemenlik milletindir. Ülkemiz, cumhuriyete Kurtuluş Savaşı’ndan sonra kavuştu. Cumhuriyetten önce devletimizi padişahlar yönetiyordu. Ülkemiz iyi yönetilemedi, topraklarımız giderek başka devletlerin eline geçti, daha sonra da elimizde kalan toprakları almak için düşmanlar harekete geçti. Dünya devletlerinin katıldığı büyük bir savaş çıktı. Bu savaşa Birinci Dünya Savaşı dendi.’
‘Cumhuriyet yönetiminin kazandırdığı haklar çoktur’
İşeri, ‘Osmanlı Devleti bu savaşa Almanya ile birlikte katıldı. Almanya ve onunla birlikte katılan devletler, savaşı kazanamadılar. Yapılan anlaşmalar sonucu ülkemiz düşmanlar tarafından işgal edildi. Ülkemiz için zor günler başladı. Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları halkı bir araya toplayıp yeni bir ordu kurdular. Türk ulusu, o büyük önderin etrafında ‘Ya istiklal, ya ölüm’ diyerek toplandı. Böylece Kurtuluş Savaşı başlamış oldu. Bu savaşa kadın erkek, genç yaşlı herkes katıldı. Savaşın sonunda düşmanlar yurdumuzdan atıldı. Atatürk, padişahlık yönetiminin iyi bir yönetim şekli olmadığını biliyordu. Halk kendi kendini yöneteceği cumhuriyete kavuşmuş oldu. Devletimizin adı değişti, Türkiye Cumhuriyeti oldu. Atatürk bu Devletin ilk Cumhurbaşkanı oldu. Cumhuriyet yönetiminin kazandırdığı haklar çoktur. Kanunlar önünde herkes aynı haklara sahip oldu. Öğretim birleştirildi. Kız erkek bir arada okumaya başladı. Seçme ve seçilme hakkı verildi. Arap harfleri kaldırıldı, yeni Türk alfabesi kabul edildi. Kılık kıyafette değişiklik yapıldı. Fabrikalar, yollar, köprüler, okullar, barajlar yapıldı. Yenilikler, başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm devlet adamlarının kararlılığı ile başarılı bir şekilde uygulandı ve Türkiye cumhuriyeti çağdaş bir ülke haline getirildi.
‘Yarınlara umutla bakabiliyorsak bu Cumhuriyetin sayesindedir’
İşeri, ‘Bizler de bu yapılanlara sahip çıkmalıyız ve onları korumalıyız. Cumhuriyet bizim için büyük bir önem taşımaktadır. Cumhuriyet özgürlüktür. Atatürk’ün bize bıraktığı en büyük mirastır. Egemenliktir, milletin sesi ve gücüdür. Cumhuriyet vatan uğruna can vermiş şehitlerimizdir. Türk milletinin onurudur, kısaca cumhuriyet her şeydir. Günümüzde ülkemizde rahat yaşıyorsak tüm vatandaşlarımız eşit ve özgür ise bu cumhuriyet sayesinde olmuştur. Cumhuriyet gelecek nesillerin temel taşını oluşturmaktadır. Yarınlara umutla bakabiliyorsak bu Cumhuriyetin sayesindedir. Bizlere bırakılan en büyük miras olan Cumhuriyet rejimini daima korumalı ve yücelterek bize bu büyük mirası bırakan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e ve silah arkadaşlarına minnet ve şükran borçluyuz. 29 Ekim, ülkemiz için büyük bir gündür. Bu yıl 29 Ekim 1923’te kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılını kutlayacağız. Türk milleti, tarih boyunca hür ve bağımsız yaşamıştır. 100. yaşına ulaşan Türkiye Cumhuriyeti bunun en güzel örneğidir. Özgürlüğün güvencesi Cumhuriyet bize emanettir ve onu yine biz yaşatacağız. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti, ilelebet yaşayacaktır. Ne Mutlu Türk’üm Diyene’ diyerek açıklamalarını tamamladı.