İlçemiz esnaflarından Osman Ay, İstiklal Marşımızın 102. Yıldönümü münasebetiyle açıklamalarda bulundu. Ay, ‘İstiklal Marş’ımızın kabulünün 102. Yılı hayırlı olsun’ dedi. Osman Ay İstiklâl Marşımızın kabulü münasebetiyle markete gelen müşterilerine bayrak hediye etti ve çeşitli ikramlarda bulundu.
Bu Marşı ancak Mehmet Akif Ersoy yazabilirdi’
Ay, açıklamalarında, ‘Her ülkenin bağımsızlığının ve özgürlüğünün sembolü olan bazı simgeler vardır. Bayrak ve milli marş bunların en önde gelenlerindendir. Bizim milli marşımız olan istiklal marşı da yedi düvele karşı verilen bir savaşın ardından yoksullukla içerisinde kazanılan bir zaferin peşinden yazılmıştır Mehmet Akif Ersoy yaşayışı ile davası ile tam bir vatanseverdi. Onun için vatanının milletinin ve dininin değeri hiçbir maddi kıymet ile ölçülemeyecek kadar yüceydi. Bu sebeple bu kutsal denilebilecek görevi üstlenmeyi en başta istememişti. Çünkü vatan evlatlarının kanları ile kazandıkları bu topraklar için yazılacak bir marş karşılığında para kazanmayı onuruna yakıştıramıyordu. Ancak yüzlerce marş yarışmaya katılmasına rağmen bu zaferin büyüklüğünü ve değerini anlatmaya hiçbiri kafi gelmedi. Başta Atatürk olmak üzere herkes aslında bu marşı yazabilecek olan kişinin Mehmet Akif Ersoy olduğunu bilmekteydi. Mehmet Akif Ersoy ısrarlar sonucunda ödülü kabul etmemek şartıyla İstiklal marşını yazmayı kabul etmiş ve yazdığı marş herkes tarafından gözyaşları ve alkışlar içerisinde dinlendi. İstiklal marşını yazmak gibi bir şerefe nail olan Mehmet Akif Ersoy Türklerin ebedi yurdunun tapusu olan marşımızı Türk milletine hediye etmiştir. Mehmet Akif böyle bir marşı yazmıştır ama her zaman ki alçakgönüllü tavrından bir milim olsun saptanmıştır.’
‘Marşını sevmeyen milletin geleceği olamaz’
Ay, açıklamalarının devamında, ‘Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır. Toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır. O Marşı tekrar yazabilir misiniz diye soranlara ‘Allah bir daha bu millete İstiklal Marşı yazmayı nasip etmesin’ diyecek kadar vatan aşığı bir insandır. Karanlık günlerden aydınlığa çıkışımızın simgelerinden biri olan İstiklal Marşımızı her Türk kelimesi kelimesine içerisine sindirmeli ve evlat yadigarı bu topraklar için gerektiğinde canını bile vermekten çekinmemelidir. İstiklal Marşımızın 102. Yılı kutlu olsun. Marşını sevmeyen milletin geleceği olamaz. Milli mücadele ruhunun canlanmasıdır. Türk Milleti Marşıyla bir bütündür. Nerede olursa ol marşını duyunca saygılı ol’ dedi.
‘Onlar Hayatımızın En Özel Varlıkları’
Ay, geçtiğimiz günlerde kutlanan Dünya Kadınlar Günü’nü de es geçmeyerek, tüm kadınların bu müstesna günlerini tebrik etti. Ay, ‘Onlar hayatımızın en özel varlıkları. Kimi annemiz kimi hayatımızın en büyük aşkı kimi arkadaşımız kimi ise göz bebeği kızımız. Sadece Kadınlar Gününde değil, yaşamımızda fark yaratan kadınları her gün başınızın tacı edin. Onlardan alınan ilhamla dünyanın daha güzel bir yer haline geldiğini unutmayın. Kadınlar bir toplumun geleceği bir toplumu toplum yapan en önemli değerlerdir. Bundan dolayı kadınlarımız dışlanmaya şiddet görmeye, ayrıştırılmaya, küçümsemeye değil omuzlar üzerinde taşınmaya layıktır. Dünya Kadınlar Gününün kullanmasındaki amaç da emekçi kadınlarımızın değerinin bilinmesini ve onların sevgiye ilgiye ihtiyaç duyduklarını tüm dünyaya göstermektir. Kadınların işi sadece çocuk bakmak ev işleri ile ilgilenmek değildir. Onlar her işi yapabilecek güçte olan insanlardır. Tarlada bağ ve bahçede, sanayide, eğitimde sağlıkta ve daha birçok iş alanında çalışacak olan değerlerimizdir. Bundan dolayı kadınlarımızın değerini çok iyi bilmeli ve onlara asla ‘Elinin hamuru ile erkek işlerine karışma’ gibi kaba tabirler kullanmamalı. Her işte onların da katkısı sağlanmalıdır..
Kadınlarımız birer çiçektir, onlar kırılmamalı, incitilmemeli, dışlanmamalıdır. Çünkü kadınlarımız dünyanın daha güzel olmasını sağlayan güllerdir. Bütün emekçi kadınların Kadınlar Günü kutlu olsun. Özellikle ülkemizde her sene onlarca kadın cinayeti işlenmesinin açıklanacak bir yanı yoktur. Vicdandan, akıldan, imandan yoksun bazı erkek müsveddeleri kadına şiddet uygulayarak onu döverek veya öldürerek erkeklik yaptığını düşünür. Oysa dünyanın en korkak ve aşağılık erkekleri karısına veya herhangi bir kadına şiddet uygulayan erkeklerdir. Bu erkekler pısırık, tabansız ve haysiyetsiz erkeklerdir. Kişilikleri çok zayıftır. Bir kadına vurabilecek kadar aşağı konuma geldiysek ne yazık bizlere. Çıkın bir doğaya bakın; hangi hayvan eşine kötü davranıyor. Peki ya kadınlara kötü davrananlar dışarıda gördüğümüz hayvanlardan daha kötü değiller mi? Kadınların özgür olabileceği kadına saygının olduğu bir yıl olması dileğimle’ diyerek açıklamalarını tamamladı.
