Nerede o eski Ramazanlar? BURHAN ABİŞ ANLATIYOR

Nerede o eski Ramazanlar?

BURHAN ABİŞ ANLATIYOR

İlçemizde geniş bir kesim tarafından tanınan, 1986 -1999 dönemlerinde Ulaşlı’nın Kurucu Belediye Başkanlığını başarılı bir şekilde yapmış olan ve şu anda Başiskele’de bulunan Abiş Metal’in sahibi Burhan Abiş ile eski Ramazanları konuştuk. Abiş “O eski Ramazanları her geçen yıl daha da arar olduk” dedi.  

“Ben 9- 10 yaşlarında Oruç tutmaya başladım”

Burhan Abiş Eski Ramazanları şu sözlerle anlattı; “Çocukluğumuzdan bu güne Ramazan çok değişti. Ramazan ayı nasıl gelirdi nasıl ifa ederdik nasılda neşeli geçerdi onları anlatacağım. Ramazan Ayı senede bir kere ömrümüze giren 11 ayın sultanı olan bir mübarek aydır. Bu mübarek ayı Müslümanlar sevinçle karşılar ve oruçlarını tutarlardı. Tabi o zaman ki Ramazanlar bugünkü Ramazan günlerine göre çok değişik idi.  Ben 9- 10 yaşlarında Oruç tutmaya başladım. Oruç tutardık, tabi daha çocuğuz. Yaz mevsimlere denk gelirdi, o sıcaklarda oruç tutmak zordu. Günler uzun gibiydi.  Hiç unutmam bir Ramazan’da kirazlar olmuştu. Rahmetli babamın teyzesi kiraz topluyor. Kirazlar kıpkırmızı olmuş bakıyorlar, tabii yiyemiyorlar. Dedim ki hala ya o olmuş kirazları yemeden nasıl durabiliyorsunuz diye sordum. “oğlum” dedi, “Ramazan orucu var, oruç tutuyoruz, yemek haram” dedi. Tabi o günler hiç gözümün önünden gitmez.  Tabi o günlerde sokakta bazı insanlar Ramazan’a aykırı bir davranışta bulunduğu zaman çok yadırgardık kendilerini. Yani alenen bir şey yapmaları mümkün değildi.  Sigara içmeleri, su içmeleri mümkün değildi ama duyardık falan kişi oruç tutmuyor diye.  Duyardık sadece ve  insana bi nevi düşman olurduk.  Bahsettiğim konu 60 sene önceden bahsediyorum. Tabii o günden bugünlere kıyasladığımızda zaman arada çok korkunç fark var.  O korkunç fark ne? Mesela akşam buradan giderken önümde giden bir taksiyi kullanan sürücü sigarasını yakmış kolunu da camdan çıkarmış, sigaralık küllerin döküyor. Tabi biz 60 sene öncesinin bildiğimiz için o anda içimden ona büyük hakaret etmek geldi” dedi.

“Tombala oyununu belediye başkanlığı yaptığım dönemde yasaklattım”

 Sözlerine devam eden Abiş, “Tabii biz Ramazan’a karşı çok saygılıydık, herkes saygılıydı ama Ramazan ayında tombalak denen bir oyun vardı.  Tombala meşhurdu. En mübarek ay olan Ramazan Ayı gelirdi. Bir yandan sevap işler bir yandan da tombala oyununu kaçırmazdık. Tombala oyunu sevap değil, o da günah ama bu oyuna senelerce devam etti. Aslında tombala oyun sonradan kumara döndü.  Rahmetli bizim bir kaymakamımız vardı Rumi Yıldız diye Gölcük Kaymakamı.  Ben de o zaman belediye başkanıydım.  Bir yerde toplandık, dediler ki arkadaşlar  “Ramazan’da tombala devam etsin”   Kaymakam bey ile beraber ben ikimiz karşı geldik. Bütün kulüp yöneticileri orada,  o gece biz ikimiz ağılığımızı koyduk ve tombalayı yasakladık.  O gün bugün Gölcük’te tombala oynamak yasak. O Kaymakam arkadaşımız oda ağırlığını koymuştu. Allah mekanını cennet eylesin. Bizim eski Ramazanlarımız böyle geçti” dedi.

“Zaman ne kadar geçerse geçsin biz o eski Ramazanları gerçekten çok özlüyoruz”

Abiş sözlerinin devamında, “Şimdi bakıyorum da Ramazanlara, Ramazan mıdır normal gün müdür nasıl bir şeydir artık bu fark edilmiyor. Tutmayanlar tutanlardan daha fazla meydanda, aşikare yemek de yiyor, sigara da içiyor, alkol de alıyor, her şeyde yapıyor. Bunlar tabii ki bizi üzüyor ama ben şu yönüyle çok rahatım. Evimden çıkıyorum kimseyi görmeden iş yerime geliyorum,  akşam da buradan çıkıyorum evime gidiyorum yolda ne gördüysem o.  Ramazan Ayı için  Cenabı Hak ne diyor “On bir ayın Sultanı”.  Doktorlarda diyor ki Ramazan ayı 30 gün insanın bünyesinin sağlığını yerine getirmek için en büyük şifa kaynağıdır.  Neden mide dinleniyor,  azalar istirahat ediyor. Tabi bunun faydaları büyük. Şimdi şu anda ben oruç tutamıyorum Allah affetsin. Şeker hastası olduğumdan dolayı tutamıyorum ama tutanlara da çok büyük saygı ediyorum, onları seviyorum, onları hürmet ediyorum.  Çocuklarımız maşallah hiç birisi tutmamazlık yapmıyorlar,  tutuyorlar ve bu Ramazan ayında, bu oruç ayında bu görevi ifa eden insanlar bizi çok mutlu ediyor. İslam’ın şartı 5, Cenabı Hakkın emri 1 Kelime i Şahadet getirmek. 2 Namaz kılmak. 3 oruç tutmak. 4 Zenginlere Hac’ca gitmek. 5 zekat vermek. Yani İslam’ın şartı zengine 5 fakire 3 oluyor.  Tabii tutamayanlar da kefaretini veriyor, onlar da ondan istifade ediyor. Velhasıl kelam biz Ramazan ayını eskiden böyle eda etti. Şimdi ise bu şekilde eda ediyoruz. Zaman ne kadar geçerse geçsin biz o eski Ramazanları gerçekten çok özlüyoruz” dedi.