Kocaeli Büyükşehir tarafından gerçekleştirilen EnFest kapsamında akademisyen Prof. Dr. Yavuz Samur “Yapay Zekâ ve Geleceğin Meslekleri” başlıklı söyleşide gençlerle bir araya geldi.
GENÇLERİN DÜŞÜNCELERİNİ DİNLEDİ
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı kutlamaları kapsamında İzmit Milli İrade Meydanı’nda gerçekleştirilen EnFest Gençlik Festivali, eğlenceli ve keyifli etkinliklerin yanı sıra birçok farklı konuda söyleşiye de ev sahipliği yapıyor. Bu kapsamda Bahçeşehir Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yavuz Samur “Yapay Zekâ ve Geleceğin Meslekleri” başlıklı söyleşide gençlerle bir araya geldi. Eğitimde yapay zekâ alanında uzman olan Prof. Dr. Samur, söyleşiye katılan gençlerin yapay zekâ üzerine düşüncelerini dinledi ve bundan sonra tüm uygulamalarda yapay zekânın olacağını, yapay zeka olmayan uygulamanın kalmayacağını belirtti.
YAPAY ZEKÂ KEŞFETİNİZİ BELİRLİYOR
Prof. Dr. Samur şu ifadeleri kullandı: “Yapay zekânın nasıl çalıştığından bahsedelim, böylelikle işin altyapısını anlamış olursunuz. Herkesin keşfetinde farklı farklı videolar var. Bunların her biri size özel tasarlanıyor. Peki Instagram nelerden hoşlandığınızı nasıl biliyor? Beğenilerimize, izlediğimiz videolara, girdiğimiz sitelere bakıyor. Peki Instagram mesajlarımızı okuyor mudur? Instagram ve WhatsApp kime ait? Mark Zuckerberg’e ait. Senin en çok kullandığın uygulamalar WhatsApp ve Instagram. Senin buradaki mesajların okunuyor, aynı zamanda analiz ediliyor. Çok büyük bir güçten bahsediyoruz. Bizi ayrıca dinliyorlar. Bugün yapay zekâ konuşacağız. Akşam bir bakacaksınız keşfette yapay zekâ olacak. Mesela Instagram'da bir videoyu izlemeye başlıyorsunuz. Videoyu 3 saniye izleyip geçtiniz. Instagram’a diyor ki ben bunu beğenmedim. O zaman diyor bunun karşısına böyle videolar çıkarmak doğru mu? Keşfet sayfanızı sizin beğendiğiniz içeriklere göre ayarlıyor.
“MAKİNEYE ÖĞRENMEYİ ÖĞRETTTİK”
Google'a girip bir şeyler arıyoruz. Karşımıza bir sürü sayfa çıkıyor. Diyorum ki bana Kocaeli'ndeki en iyi 10 restoranı göster. Önceden 100 bin liste çıkarken şu anda milyonlarca liste çıkıyor. Bunlar birer değer veriyor. O kadar çok büyüdü ki biz buna “Big Data” diyoruz. Ama bu büyük bilgi o kadar çok büyüyünce biz, bu veri çok büyüdü dedik. Bizim için anlamlı değil. Biz bunu anlamlı bir hale getirdik ve makineye dedik ki, sen bu veriyi öğren. Makineye öğrenmeyi öğrettik. Makine ve bilgisayara bir program yazdık. İnsan nasıl öğrenir? Makineye yükledik. Makine, bir insandan daha iyi öğrendi. Bunun adı “makine öğrenmesi.” Siz Google'a Kocaeli'ndeki en iyi restoran yazınca en iyi restoranlar otomatik olarak çıkıyor.
“HER ZAMAN FARKLI BİR ŞİİR YAZAR”
Yapay zeka bunun da ötesinde bir şey. Biz makineye öğrenmeyi öğrettik. Makine bizim davranışlarımızı öğrendi ama biz makineden daha fazlasını istemeye başladık. ChatGPT’ye bana Orhan Veli gibi şiir yaz deyince ne yapıyor? Orhan Veli'nin bütün şiirlerini okuyor. Peki bu şiir özgün mü? Değil tabi ki. Bu şiir Orhan Veli'nin şiirine benziyor ama özgün değil. İşin en garip noktası şu bence; sen o şiiri alıp ChatGPT’ye bu şiiri sen mi yazdın diye sorduğun zaman hayır ben yazmadım diyor. Dolayısıyla size bir ipucu vereyim. Bir öğretmen sizin orada yaptığınız hiçbir ödevin yapay zekâ tarafından yapıldığını hesap edemeyecek. Çünkü daha kendisi yeni yazdığı şiir için onu ben yazmadım diyor. Çünkü veri tabanında öyle bir şey yok. Orhan Veli'nin şiirlerine benzeyen bir şiir yaz dediğim zaman hiçbir zaman aynı şiiri tekrar yazmıyor.” Gençler, Prof. Dr. Yavuz Samur’un anlattıklarını dikkatle dinlerken ona merak ettikleri konular hakkında da sorular yöneltti.