10358,46%0,26
40,15% 0,22
47,03% 0,08
4336,36% 1,24
6897,23% 0,94
SP İlçe Başkanı Yaşar Yıldız,
‘HER KRİZ AYNI ZAMANDA BİR FIRSATTIR’
Saadet Partisi (SP) Gölcük İlçe Başkanı Yaşar Yıldız, ülkemizde yaşatılmak istenilen krize doğru müdahalelerde bulunulması gerektiğini belirtirken, önemli konulara değindi.
Başkan Yıldız, yaptığı açıklamada şunları söyledi: ‘Bugün gelinen noktada Türkiye üç büyük alanda üç büyük krizle karşı karşıyadır.
Ekonomide yaşanan kriz; Dış politika da yaşanan kriz, İç politikada yaşanan kriz. Ancak; büyük krizler içinde büyük fırsatlarda barındırır.
Eğer bu süreç akıllı stratejiler ve doğru hamlelerle yönetilebilirse Türkiye bu krizden güçlü ve karlı bir ülke olarak çıkabilir.
Yok eğer, “ben yaptım oldu” mantığı ile hareket edilir gerçekler gözardı edilirse;
-Dün “Anayasa Kitapçığı fırlatıldı” diye sarsılan ekonomi,
-Bugün “Papaz Tutuklandı” diye,
-Yarın “buluttan nem kaptık” diye çöker.
‘DOĞRU TEDAVİ İÇİN DOĞRU TEŞHİS ŞARTTIR’
Önce gerçekleri görmek zorundayız.
-Marshall Yardımları ile başlayan ve IMF kredileri ile devam eden süreç Türkiye’yi dış borca bağımlı hale getirmiştir.
-Sıcak para politikaları yüzünden Türkiye adeta bir finans cenneti haline getirilmiştir.
-Öyle ki Japon ev hanımları bile birikimlerini Türkiye’den tahvil alarak değerlendirmişlerdir.
-Reel ekonomiden uzaklaşılmış, sanal rakamlar ile sanal bir büyüme oluşturulmuştur.Maalesef kriz göz göre göre gelmiştir. Kriz bütün uyarılara rağmen gelmiştir.Biz “üretime yönelik olmayan bütün yatırımları durdurun” dediğimizde, “Bunlar hızlı trene karşı çıkıyorlar” demek yerine birazcık düşünselerdi, bugün bu noktada olmazdık.
Biz “israfı önleyin, şatafattan uzak durun” dediğimizde, “itibardan tasarruf olmaz” demek yerine birazcık düşünselerdi bugün bu noktada olmazdık.
Bu sorunlar yumağını görmeden Türkiye’nin içine düştüğü krizi sadece bir papaza bağlamak asıl meseleyi görmemek, daha doğrusu sümen altı etmek demektir.
‘YAPISAL DÖNÜŞÜMLER GERÇEKLEŞTİRMELİYİZ’
Türkiye bir yol ayrımındadır.
-Ya Papazı, Trump’ı bahane edip ekonomideki gerçek problemleri görmezden gelecek,
-Ya da bu süreçten ders çıkarıp köklü yapısal reformlar gerçekleştirecektir.
Maalesef Bugün Türkiye’nin;
– Finans politikalarını, IMF, DB ve AB normları,
-Sağlık politikalarını, Dünya Sağlık Örgütü (WHO)
-Tarım, sanayi ve Ticaret Politikalarını ise Dünya Ticaret Örgütü (WTO) belirlemektedir.
(Örneğin Dünya Ticaret Örgütü Türkiye’den sürekli Tarım ve Hayvancılığa verilen desteği azaltmasını istemektedir. Tarım ve Hayvancılığımızın geldiği nokta ortadadır.)
ABD gibi ülkeler bu kriterleri istediği gibi ihlal ederken, Trump fincancı dükkanına girmiş terbiye edilmemiş aygır gibi davranırken Türkiye’den bu kriterlere harfiyen uyması istenmektedir.
Türkiye mutlaka kendi milli ve bağımsız ekonomi politikalarını oluşturmalıdır.
Belki o zaman gerçekten Yeni Bir Ekonomi modelinden bahsetmek mümkün olabilir.
Şu anda ülkemizde fertler, şirketler (KOBİLER vs) ve devlet ciddi bir borç yükü altındadır ve iflasla karşı karşıyadır. Kriz sonrası birçok şirketin batacağından ve büyük ihtimalle el değiştireceğinden endişe edilmektedir. Bunlardan önemli olanları çok ucuza devralacak uluslar arası şirketler hazır beklemektedir. Buna fırsat verilmemelidir.
‘TBMM; BİRİNCİ MECLİS RUHUYLA TOPLANMALI’
Buradan iktidara tekrar şu çağrıda bulunmak istiyorum: Acil olarak bütün siyasi parti genel başkanlarını bir araya getirin. Bir milli mutabakat toplantısı gerçekleştirin.
İç politika, dış politika ve ekonomide yaşanan gelişmelerin önüne geçmenin ilk şartı birlik ve beraberliği tesis etmektir.
Bizim tarihimiz badirelerle doludur bu coğrafyada çok daha kötü olaylara şahitlik ettik.
Bırakın doları, ayağımıza giyecek çarığımız yoktu.
Peki o zaman ne yapıldı? Toplumun her kesiminden temsilciler çağırılarak Ankara’da bir Meclis Kuruldu.
Bu mecliste milli mutabakat sağlandığı için Anadolu bir ve beraber oldu. Düşmana karşı top yekun durdu.Aynı zamanda İzmir İktisat Kongreleri tertip edildi ve bir sanayi hamlesi başlatıldı.
Bugün yaşanan badireyi atlatmanın yolu yine aynıdır.
Biz TBMM’nin, Birinci Meclis ruhuyla bir an evvel toplanması için bir kez daha çağrıda bulunuyoruz.
‘İDLİP MESELESİ DİYALOG YOLU İLE ÇÖZÜLMELİDİR’
Başkan Yıldız, son olarak, ‘Malumunuz olduğu üzere Suriye’de iç savaşın başladığı günden bu yana bir insanlık dramı yaşanmaktadır.
Halep,Hama, Humus, Dera , Şam gibi kadim tarihi şehirler harap olmuş, insanlar evlerini terk etmek zorunda kalmıştır.Son günlerde ise ülkemizin sınırında bulunan İdlib’te bu dramın en acı örneklerinden birisi yaşanmak üzeredir.Buradan iktidara sesleniyoruz, bu meseleyi acilen diyalog yolu ile çözmenin yöntemleri aranmalı gerekli diplomatik temaslar sağlanmalıdır. Yaşanacak olaylar neticesinde daha büyük acılar yaşanması kuvvetle muhtemeldir.Türkiye’nin bu acıların önüne geçmek için hala fırsatı vardır. Ülkemizde ve coğrafyamızda yaşanan bu çetin günlerde silahların patlaması, kan akması bölgedeki sıkıntı ve problemleri derinleştirecektir.Bu kriz Astana süreci çerçevesinde çatışma değil müzakere ve diyalog yoluyla çözülmelidir.Bunun dışındaki bütün ihtimaller maalesef tüm bölge için telafisi imkansız sonuçlar doğuracaktır.Aklı selim ve sağduyu tavsiyemizi bir kez daha yineliyoruz.Şüphesiz ki güç ve kudret sahibi cenabı Allah’tır’ diyerek açıklamalarını bitirdi.