Dünya Bankasının Türkiye’ye kamu yatırımları için sunduğu 35 Milyar Dolarlık krediyle ilgili tartışmalara, muhalefet cephesinden en yapıcı bir eleştiri geldi. İYİ Partili Lütfü Türkkan, Dünya Bankası kredisiyle ilgili olarak sosyal medyadan yayınladığı videoda; “Türkiye’yi yeni dünya düzeninde sömürge haline getirecek olan Dünya Bankası’nın 35 milyar dolarlık kredisi değil. Türksüz bir yeni anayasa ve Meclis’e dayatılan İklim Yasası’dır” dedi.
‘MERKEZ BANKASINI 28 MİLYAR DOLAR ZARARA UĞRATIP, DÜNYA BANKASINA EL AÇTILAR’
İyi Parti Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan, sosyal medya kanallarından yayınladığı açıklamalarında, parayı veren doğal olarak düdüğü de çalar diyerek, “keşke ülkeyi yönetenler, seçim öncesi doları tutmak için milletin dolarını sokağa atmasaydı. Merkez Bankası da 2023 yılını 818 milyar lirayla, 31 Aralık 2023 kuruna göre 28 Milyar dolar zararla kapatmasaydı.Bugün Türkiye, altyapı ve temel yatırımlar için Dünya Bankası’ndan gelecek 35 milyar dolara muhtaç kalmamış olurdu.O zaman yeniden soruyorum. Paralar nerede? Ortada bir mesele varsa, asıl mesele işte budur.” diyerek asıl sorunun kamu yatırımları için dış kredinin gelmesinin değil, kamu yatırımları için devletin kasasının boş olmasını gösterdi.’
‘DÜNYA BANKASI KREDİSİ KURTARICI DA DEĞİL, ÖCÜ DE DEĞİL’
Türkkan’ın yayınladığı videoda öne çıkan satırbaşları ise şu şekilde,
Yani kimileri 35 milyar dolarlık bu krediyi bir kurtarıcı gibi görürken, kimileri de öcü gibi görüyor.Halbuki ikisi de değil.
Geçtiğimiz Eylül ayında Dünya Bankası Türkiye’deki projeler için üç yıl içinde 18 Milyar dolar ayırmayı taahhüt etmişti. Sonrasında ise bu miktarın 35 Milyar dolara çıkarılması için görüşmeler başlatılmıştı. Yani aslında konu yeni değil.
İktidar, 31 Mart seçim yenilgisinden sonra ekonomi yolunda gidiyor, dünyanın bize güveni tam” demek için 35 milyar dolar kaynak bulduk diye her yere manşet attırdı.
Türkiye’yi yeni dünya düzeninde sömürge haline getirecek olan Dünya Bankası’nın 35 milyar dolarlık kredisi değil.
Yeni dünya düzeni dedikleri 2028 sonrası için Türk Milletini ateşe atacak iki hazırlık var; Birincisi milletin çeşitlendirildiği Türksüz bir Yeni Anayasa ve ikincisi Türkiye’yi Batı’nın ve Körfez Ülkelerinin pazarı haline getirecek olan İklim Yasası’dır.
Gelen kredinin yarısı mültecilere harcanacakmış gibi gerçekle uzaktan yakından alakası olmayan haberlerin peşinden gitmek yerine;Dünya Bankasının projeksiyonundaki Türkiye’yi bekleyen sorunlara dikkat çekmeliyiz.
Türkiye, iklim krizinin etkilerine karşı hiç de hazır değil. Ancak bir başka önemli soru, iklim kriziyle beraber Türkiye’yi bir mülteci krizi bekliyor.
Rapor, Türkiye’yi adeta işgal eden Suriyelilerden ve diğer kaçaklardan değil, altını çizerek mültecilerden bahsediyor. Dünya Bankası analistleri bu mültecilerin Türkiye’de kalacağını da varsaymış olmalı ki, tarımsal istihdama dahil edilmeleri için projesini ve finansmanını da hazır etmişler.
