Ülkücüler “Çocuk cinayetleri son bulsun” dedi

Ülkücüler “Çocuk cinayetleri son bulsun” dedi

Kocaeli Ülkü Ocakları Başkanı Gökhan Özkara ve Ülkü Ocakları İlçe Başkanları İzmt’te gerçekleştirdikleri Miting ile son zamanlarda artan çocuk cinayet cinayetlerine karşı basın açıklamasında bulundular.

Katılım çok yoğundu

Katılımın oldukça yoğun olduğu mitinge Gölcük Ülkü Ocakları Başkanı Tuncay Cabar ve Ülkücü Gençlerde katılım gösterdi. Ellerinde ki pankartlarla miting alanına gelen Ülkücü Gençler burada Kocaeli Ülkü Ocakları Başkanı Gökhan Özkara’nın basın açıklamasını dinlediler.

Son 10 yılda 2337 kadın şiddet görerek hayatını kaybetti

Kocaeli Ülkü Ocakları Başkanı Gökhan Özkara gerçekleştirdiği basın açıklamasında , “ SAYGI DEĞER HAZİRUN; DEĞERLİ BASIN MENSUPLARI; ANNELER,BABALAR KIYMETLİ  VATANDAŞLARIMIZ. Öncelikle sizleri selamların en güzeli olan Yüce ALLAH’ ın selamı ile selamlıyorum. Cümleten Selamun Aleyküm. Basın açıklamamıza  Hepiniz hoş geldiniz demek isterdim lakin ne toplanma amacımız, nede toplanmamıza sebep olan konular hoş değil maalesef. Son yıllarda ülkemizde kadınlara, çocuklara ve hayvanlara karşı şiddet, istismar ve ölümler artmış ve önüne geçilemeyecek bir şekilde artmaya devam etmektedir. Kadınlarımız baş tacımız dediğimiz insanlar kendini erkek zanneden, şeref ve haysiyet yoksunu insan müsveddeleri tarafından tecavüz ediliyor, öldürülüyor. Allah’ın sessiz kulu olduklarına inandığımız hayvanların ayakları kesiliyor, gözleri oyuluyor, silahlarla vuruluyor. Çocuklarımız, evlatlarımız bazı şerefsiz,kanı bozuklarca istismara uğruyor,o taze küçücük bedenlerine işkence ler yapılıyor ve ben söylerken utanıyorum küçücük bebeklere tecavüz ediliyor. Şöyle ki son 10 yılda 2337 kadın şiddet görerek hayatını kaybetti. Yine bu oran kadar Çocuğumuz fiziksel, duygusal ve cinsel istismara uğrayarak hayatını kaybetti. Son 1 hafta içinde  Ankara’da kaybolan  8 yaşındaki EYLÜL  kızımızın can vermiş bedeni 7 gün sonra bulunuyor yapılan otopsi sonucunda kanı bozuk bir şerefsiz tarafından işkence gördüğü, tecavüz edildiği öğreniliyor” dedi.

“Yüce TÜRK Milleti nasıl bu hale geldi”

Özkara, “Daha EYLÜL’ün acısını yüreğimizde söndürememişken peşinden 3 buçuk yaşındaki LEYLA’nın melek olmuş bedenine ulaşılıyor. Kaçırıldığı anlaşılıyor ve otopsi sonucunda açlıktan öldüğü söyleniyor bunun yapanında öz amcası olduğunu öğreniyoruz. Bizler çocukken okullarımıza kendimiz gidip gelirken bugün evlatlarımızı tek başına hiç bir yere gönderemiyoruz. Annelerimiz, babalarımız bizleri akrabamıza, komşumuza emanet ederken şimdi biz evlatlarımızı gözümüzün önünden ayıramıyoruz.Kimseye emanet edemiyoruz. Hepimizin evladı var çoğumuz anneyiz, babayız melek olan EYLÜL ve LEYLA ile aynı yaşıtlarda kızlarımız oğullarımız var. Kendimizi bu çocuklarımızın annesinin babasının yerine 10 saniye koyalım. Bu çocukların haberlerini aldığımız zaman yanan yüreğimiz Allah muhafaza kendi evladımıza olursa nasıl dayanacağız. Kime gidip kimden yardım isteyeceğiz.  Ne oldu bize medeniyetimiz kadına, çocuğa, hayvana karşı sevgi, saygı ve merhamet üzerine kurulmuşken bizi bu hale ne getirdi? Veda Hutbesinde ‘’Kadınlar Size Allah’ın Emanetidir’’ diyen , Cahiliye devrinde çocuklar diri diri toprağa gömülür iken kızlarını,torunlarını omuzlarında gezdiren,kucağında yatan kedi uyanmasın diye üzerindeki kıyafeti keserek yerinden kalkan  peygamber efendimizin ümmetine ne oldu.Yüce TÜRK Milleti nasıl bu hale geldi. Milletimizin her ferdi bu soruları düşünmeli ve herkes kendi öz eleştirisini yapmalıdır. Sorunlarımızın çözümü,soruna kaynaklık eden hastalıklar ne ise bir an evvel ortadan kaldırılmalıdır.Bir an evvel insani değerlerimize tekrar sarılmalı,saygıyı,sevgiyi,merhameti ve insanlığı gelecek neslimize çocuklarımıza en güzel şekilde anlatmalı ve aşılamalıyız” dedi.

Bu işin Ülkücüsü, solcusu, ocusu bucusu yok

Özkara, “ Şimdi soruyorum sizlere Ölen EYLÜL mü? LEYLA mı? Yoksa İnsanlık mı? Çocuklarımız Melek olup giderken, ya aramızdaki Şeytandan aşağı yaratıklara ne olacak? Hangi Din kabul eder bunları, hangi millet benimser, hangi ideoloji kabullenebilir bu soysuzları. Bu işin Ülkücüsü, solcusu, ocusu bucusu yok… Bütün mesele insan olup olmamak ve biz artık bu zihniyette olan şeref yoksunları ile  aynı ülkeyi, aynı dünyayı, aynı evreni paylaşmak istemiyoruz.  Biz artık gerekli adımların atılmasını daha bir gür sesle haykırıyoruz. Çocuklara tecavüz önergesini red eden milletvekilleri görmek istemiyoruz. Çocuğun rızası vardı, bir kereden bir şey olmaz diye iğren iğrenç konuşan bir BAKAN görmek istemiyoruz. Çocuklara çığlık atmasını öğretmemizi isteyen bir zatı karşımızda görmek istemiyoruz. Takım elbisesi ile mahkemeye geldiği için tecavüzcüye iyi halden indirim veren bir mahkeme, 9 yaşında çocukla evlenebilir diyecek kadar alçalan bir diyanet yetkilisi görmek istemiyoruz.  Bırakın Avrupa Birliği  uyum yasalarını filan, Biz Avrupa Birliği filan istemiyoruz. Kimyasal Hadımmış, şu kadar yıl cezaymış, müebbet hapismiş duymak istemiyoruz. Kadına şiddetin ve tecavüzlerin son bulması için İDAM İstiyoruz. Çocuklarımızı korkmadan özgürce yetiştirmek ve başka EYLÜLLERİ,başka LEYLALARI yitirmemek  için İDAM İstiyoruz” dedi.  Uyuşturucu satıp gençleri zehirleyenler için, uyuşturucu yüzünden gencecik kardeşlerimizin ölmemesi için İDAM İstiyoruz. Terörün bitmesi için,bir daha şehit vermemek için Vatan Hainlerine,Teröristlere İDAM İstiyoruz. İDAM GELSİN CELLAT BULAMAZSANIZ BİZ TÜRK MİLLİYETÇİLERİ, ÜLKÜ OCAKLILAR BU ŞEREFSİZLERİN KELLESİNİ ALMAK İÇİN GÖNÜLLÜYÜZ. DEVLETİMİZİN GEL DEMESİ YETER GELMEZ İSEK NAMERDİZ. Bu saatten sonra İDAM gelmesin diye yaygara koparan kim olursa olsun. Bizim gözümüzde EYLÜLLERİN,LEYLALARIN,ÖZGECANLARIN katillerinden farksızdır.Bu saatten sonra İDAM gelmesin diye en ufak çenesini açanlar bizim gözümüzde insan ticareti yapanlardan,uyuşturucu satıcılarından ve vatan hainlerinden farksızdır.

Artık bıçak kemiğe dayanmıştır

Büyükşehir Belediye Başkanımız Sn. İbrahim KARAOSMANOĞLU’ndan, İzmit Belediye Başkanımız Sn. Nevzat DOĞAN’dan çocuk parklarına güvenlik kameraları yerleştirmesini bütün anneler, babalar adına ve kendimde bir baba, bir İzmitli olarak rica ediyorum. Kaybolan binlerce yavrumuzun sağ salim bulunması için  Allahtan  emniyet teşkilatımıza güç,kuvvet ve başarılar diliyorum. Buraya uzak yada yakından gelen,acımıza ortak olan,sesimize ses olan  herkese teşekkür ediyorum.Hepinizi Alemlerin Rabbi olan Allah’a emanet ediyorum. Varlığım TÜRK Varlığına Armağan Olsun. NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE” diyerek basın açıklamasını sonlandırdı.