Başkan Kennedy 22 kasım 1963’te, Dallas’ta, üstü açık ve hareket halindeki limuzinde insanları selamlarken suikaste kurban gitti. Ensesinden, başından ve boğazından 3 kurşun yarası aldı. O gün korse giymiş olduğu için ilk kurşundan sonra düşmeyerek aracın içinde dik kaldı. İkinci ve üçüncü kurşunlara bu yüzden hedef oldu.
Vuran kişi olarak eski deniz piyadesi keskin nişancı Lee Harvey Oswald yakalandı. Kendisi suikasti kabul etmedi. İki gün sonra bir gece kulübünün sahibi olan Jack Ruby, Dallas polis müdürlüğünün önünde ateş açarak Oswald’ı öldürdü. Tutuklanan Ruby’e ölüm cezası verildi. Temyize giden Ruby mahkeme gününü beklerken 3 Ocak 1967’de hapishanede öldü.
Kennedy suikasti bugüne kadar çözülemeyen olaylardan biri oldu. Çok fikir üretildi, çok kitap yazıldı. 5-6 saniyede biten olayda kullanılan İtalyan yapımı Manlicher Carcano tüfek otomatik değildi. Her atıştan sonra bir kolla doldurulması gerekiyordu. Hiçbir görevli nişan almadan bile 6 saniyede 3 mermiyi ateşleyemedi. Oswald’ın dışında başkaları mı vardı? Bu soru bugüne kadar yanıtlanamadı.
*
Bir iddiaya göre Kennedy İsrail’in nükleer silah araştırmalarına karşıydı. Dimano isimli nükleer tesisin düzenli olarak Amerikan denetimine açılmasını istiyor, İsrail başbakanlarına bu amaçla mektuplar yazıyordu. Ölümünden sonra Başkan olan Johnson bu konuda ne yaptı diye araştırmakta fayda var. Bir de bu tesiste 9 yıl çalışıp İngiliz Sundey Times gazetesine açıklamalar yapan Mordehay Vanunu’nun söylediklerine… Kendisi bu açıklamaları nedeniyle İsrail ajanlarınca Roma’dan bayıltılarak kaçırıldı ve 18 yıl hücre cezası ile cezaevinde yatırıldı.
*
Kennedy suikastini Abraham Zapruder adlı kişi 88 milimetrelik Bell&Howell kamerası ile görüntüledi. Tüm soruşturmaların ana inceleme dayanağı çekilen bu görüntüler oldu. Zapruder Rus-Yahudi göçmeni bir Amerikalı olarak Dallas’ta, bir kadın giyim şirketinin ortağı olarak yaşıyordu. Suikasti fotoğraflayan 36 kişiden en ünlü olanı olarak yaşadı. Kennedy suikastini 36 kişi fotoğraflayabildi. Olayı kusursuz olarak bir kişi filme çekebildi.
*
Trump suikastinde ise hemen herkesin elinde kamera vardı. Her an olayı filme çekenlerin yayınlarını sosyal medyada görmek mümkün. Bunlardan birinde suikastçıyı öldüren keskin nişancı var. Net bir şekilde bir yere odaklandığı görülüyor. Aynı anda Trump konuşuyor. Trump konuşurken bir ‘anahtar’ kelimeyi söylüyor ve aynı anda duyulan bir silah sesinin ardından elini ‘arı kovar’ gibi hızla kulağına götürüyor. Keskin nişancı bundan birkaç saniye sonra silahını ateşliyor. Belki neden bu kadar beklediği bugün de sorulmuştur. Ancak Trump ölseydi (suikastçıyı görüp) odaklanması ile tetiği çekmesi arasındaki en az 15 saniye bekleyişinin anlamı çok daha farklı olacaktı.
*
Trump, Kennedy suikastiyle ilgili gizli belgelerin açıklanması taraftarıydı. O’na göre Kennedy’i ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) öldürmüştü. Trump, verdiği söze rağmen neden JFK suikasti dosyalarının tamamını yayınlamadığı sorulduğunda ise “Saygı duyduğu insanların kendisinden ricacı olduğunu” ama onların CIA personeli olmadığını ifade etti. “Bana soranlar CIA personeli değildi ama muhtemelen bu cinayetin arkasında CIA vardı,” diyen Trump, dosyaların tamamını yayınlamasa da “çok sayıda” dosyayı redakte edilmiş halde de olsa yayınladığını söyledi. Trump ayrıca, dosyaların kamuya açılmasının “çok ilginç olacağını” vurguladı.
*
Trump suikastinin failinin ismini bizim medyamız, olaydan 12 saat sonra nihayet yayına verebildi. O saatlerde dünya medyası failin çeşitli fotoğraflarını bulmuş, geçmişini yayınlıyordu. İlerleyen saatlerde, televizyonlara her akşam çıkan bildik simalar; deprem, iç politika, güvenlik, sınır ötesi gelişmeler, ekonomi ve diğer bir çok konudaki uzmanlıklarına Trump’u da ekleyerek suikast hakkında aydınlatıcı bilgiler verdiler! “Kendisi yaptırmıştır.” gibi derin yorumlar da yaptılar. Sağolsunlar!
.
Levent AKBAY
akbaylev@gmail.com