Çocukluğumuzun bir oyunuydu. Bir iğne ile yassı bir kutunun üstündeki kartonda yer alan yuvarlak deliklerin altındaki yaldızı kazırdınız. Alttaki kartondan çıkan rakama göre çikolata, gofret, şeker, balon, sakız, leblebi tozu vs kazanırdınız. Boşa kazımak da vardı tabi ki! En büyük ödül, büyük çikolata idi. Bugünküne göre çamur gibi olsa bile o zamanların çocukları için etkisi tartışılmazdı.
Şimdi Almanlar bir ‘Şans Kartı’ uygulaması başlatıyor. Ödülü Almanya’da çalışmak, hayata Almanya’da devam etmek.
Adı şans kartı olsa da Almanya işi bütünüyle şansa bırakmıyor ve bu yolla ülkesine alacağı AB ülkeleri dışında yerleşik yabancılarda bazı nitelikler arıyor. Gelin bunlara bakalım; belki birilerinin işine yarar... Şans kartı ile Almanya’ya gelerek uygun bir iş arayabilirsiniz. Bunu yapmak için kalıcı bir iş sözleşmesine sahip olmanıza gerek yok Uzman olarak tanınan veya puan sisteminde en az altı puan alan herkes şans kartını alır. Kalış süreniz boyunca geçim kaynaklarının güvence altına alınması gerekir.
Şans kartı insanların Almanya’da iş bulmasını kolaylaştırıyor. Ön koşul olarak kart sahiplerinin en az iki yıllık mesleki eğitim veya üniversite diplomasının yanı sıra temel Almanca veya (B2 düzeyinde) İngilizce bilmesi gerekiyor. Şans kartı başvuranlara iki haftalık deneme çalışması veya yarı zamanlı çalışma (haftada 20 saate kadar) hakkı tanıyor. Şans kartı sahibi kişilerin Almanya’da bir yıl kalmalarına izin veriliyor. Bu sürede mutlaka iş aramak gerekiyor. Şans kartının iki yıla kadar uzatılması biraz zor olmakla birlikte mümkün. Bunun için yerel göçmenlik bürosuna başvurmak gerekiyor. Puan verme sistemindeki diğer kriterler arasında dil becerisi, mesleki deneyim, yaş ve Almanya ile geçmiş bağlantının olup olmadığı da yer alıyor.
Altı puana ihtiyaç var demiştik. Biraz da notlara bakalım; Mesleğinizin kabul görmesi ya da eğitimci, hemşire ve mühendis gibi meslekler için 4 puan veriliyor. Eğitim görülen meslekte beş yıllık deneyime üç puan, alternatif olarak B2 seviyesinde Almanca için üç puan veriliyor. Son beş yıl içinde iki yıllık mesleki deneyim için iki2 puan veriliyor. 35 yaşından büyük değilseniz iki puan alıyorsunuz. B1 düzeyinde Almanca bilgisi iki puanla değerlendiriliyor. 40 yaşını doldurmamış ve daha önce Almanya’da kalmış (en az altı ay) başvuru sahiplerine bir puan veriliyor. Kalışa turistik konaklamalar dahil edilmiyor.
Şans Kartı Almanya’ya girmenin yeni ve daha kolay yolu olarak tanımlanıyor. Kalıcı oturma izni beklentisiyle bir yıl kalmayı mümkün kılıyor. Aylık bin euro’dan fazla gelir elde etme yolunu açıyor. Haftada 20 saate kadar çalışma iznini içeriyor. Nitelikli yarı zamanlı-tam zamanlı iş kapısını açıyor. Başvurular 1 Haziran 2024’ten itibaren elçilik ya da konsolosluklara yapılabiliyor olacak.
Son yıllarda sayısı fazlasıyla artan, geleceğini yurt dışında arayanlar açısından gerçekten bulunmaz fırsat gibi görünüyor.
Almanya bu yolla ‘vasıflı eleman’ transferi yapmaya hazırlanıyor. Neden acaba?
Yanıtı şu olabilir; Avrupa ve Almanya yaşlanıyor. Bu nedenle çalışabilecek genç ve vasıflı insanlara ihtiyaçları var. Almanya’da ortanca yaş 47, Türkiye’de ortanca yaş ise 34.
Biliyorsunuz Almanya 1961’den başlayarak 1973’e kadar Türk işçilerine kapılarını açmış, 1985’ten sonra da geri göndermeye başlamıştı. Bugün ülkede yaklaşık 3 milyon Türk yaşıyor.
Almanya’nın nüfusu yaklaşık 85 milyon. Çalışan sayısı yaklaşık 45 milyon, işsizlik oranı yüzde 3,5, genç işsizlik oranı yüzde yüzde 3,5. Türkiye’nin nüfusu yaklaşık 85 milyon. Çalışan sayısı 31,6 milyon kişi, işsizlik oranı yüzde 9, genç işsiz oranı yüzde 16,5.
Bizden çok daha yaşlı olan Almanya’da 45 milyon kişi çalışırken, bizde neden 31,6 milyon kişi çalışıyor. Mevcut nitelikli elemanlar giderse bizim durumumuz ne olur? Herhalde birilerinin de bu sorulara yanıt araması gerekiyor. Türkiye gibi çok çalışması gereken bir ülke için ‘şans, kader, kısmet’ yetmiyor
Levent AKBAY
akbaylev@gmail.com