Levent Akbay

Tarih: 18.07.2024 13:56

-Vergide özveri!

Facebook Twitter Linked-in

Kabul etmek gerekir ki vergi tatsız bir konu! Bir şeyler olur ya ödediğiniz vergiler artar, ya vergiye tabi hale gelirsiniz. Cebinizden de ekstra paralar çıkar. Mükellef olan da, olmayan da hoşlanmaz bundan. Bu nedenle siyasi iktidarlar için de ‘bedeli’ olan bir adımdır yeni vergiler. Özellikle oOlağanüstü dönemlerde karşılaşır dururuz. Deprem vergisi, iletişim vergisi,  kurumlar için kişiler için uygulanan vergilerin artırılması, aynı olaydan dolayı çifte vergilendirme.

                                                                                              *

Bizim yaşadıklarımız açısından baktığımız zaman kuşkusuz son vergilerde yaşanan büyük depremin etkisi de var. Depremde yıkılan kentlerin yeniden eski yaşamlarına dönmeleri için yapılan ve yapılacak olan harcamaların bir şekilde finanse edilmesi gerekir. Kısa vadede yapılacak olan vergilerin artırılması, uzun vadede ise yapısal değişikliklerle vergi tabanının genişletilerek alınacak vergilerin artırılması. Bu katlanılması gereken bir durum olarak değerlendirilebilir. 

                                                                                              *

Ancak ‘katlanma’ diye özetlediğimiz maliyetin toplumun tüm kesimlerine olabildiğince ödeme gücüne göre dağıtılması vergi adaleti bakımından önem taşır. Olmayana yüklenmenin, olandan daha az almanın vergi adaletini yaralayacağı ortada. İşin bir de harcama tarafı var. Siz özveride bulunuyorsunuz ama örneğin kamu kesimi aynı özveriyi yapmıyorsa bu da vergiden kaçınma gibi bir sonuca yol açabilir. Bu nedenle gelirleri artırmak kadar, giderleri kısmak ve de özellikle tasarruf ayrı bir sembolik önem taşır. 

                                                                                              *

Şu son vergi paketinde yer alan düzenlemelerden ne kadar para toplanacak? Gelir ve Kurumlar Vergisi uygulamaları kapsamında; 

Yurtiçi asgari kurumlar vergisi uygulamasından 90 milyar TL, Ticari, zirai ve serbest meslek faaliyetleri nedeniyle yıllık gelir vergisi beyannamesi vermeye mecbur olan mükellefler için asgari gelir vergisi uygulaması ihdas edilmesinden 58,6 milyar TL, Mesken kira ödemelerinin banka kanalıyla yapılmasından 40 miyar TL, çok uluslu şirketlere asgari kurumlar vergisi getirilmesinden 40 milyar TL,  Bu kapsamdaki diğerlerinin detaylarına girmeyelim. Yazmadıklarım dahil hepsini topladığımız zaman 458 milyar TL yapıyor.

KDV, ÖTV değişiklikleri ve harçlardan sağlanacak vergi geliri ise 131 milyar TL. Her ikisinin toplamı kabaca 590 milyar TL para yapar. Son emekli zammının yıllık maliyetinin 65 milyar TL olduğunu dikkate alırsak 590 milyar TL’nin bazı yaralara mehlem olacağı ortada. 

*

Bu paralar toplanırken vergi tabanının genişletilmeye çalışıldığına da dikkat çekelim. Bu kapsamda atılan en önemli adım da basit usülde vergilendirmenin kaldırılması olmalı. Biliyorsunuz Gerçek Usüle Tabi mükellefler KDV, gelir vergisi, stopaj vergi öderken Basit Usüle Tabi olan mükellefler kazançlarının vergisini öderler. Defter filan da tutmazlar.  Muhtasar vermez, kdv ödemez, geçici vergi ödemez. 

Dikkat ederseniz yeni vergiler arasında asgari gelir vergisi ve asgari kurumlar vergisinden toplam 148,6 milyar TL vergi bekleniyor. Anlaşıldığı kadarıyla dün itibariyle ‘küçük’ olarak basit usülde vergilendirilenler, bugün, bu koşullarda daha büyük vergi mükellefi kabul ediliyor. Üstelik kendilerinden ciddi bir özveri bekleniyor.

.

Levent AKBAY

akbaylev@gmail.com

 

 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —