Sultan Süleyman’a Ahirete göçtüğünde sormuşlar: ‘Sen 500 yıl yaşadın dünyada neler gördün?’ diye. Hazret cevap vermiş; ‘Bir kapıdan girdim, diğerinden çıktım.’ İşte dünya hayatı böyle bir şey gelip geçici. Bu dünyadan birçok insana dokunarak geçen bir Ahmet Levent vardı. İhsaniye’nin efsane Belediye Başkanıydı. Tam bir iyilik meleğiydi. Dost ve arkadaş canlısıydı, kibar, nazik ve güzel bir adamdı. Son bir yıldır amansız bir hastalıkla mücadele ediyordu. Zaman zaman konuşuyorduk. Zaman zaman dostların açılışlarında karşılaşıyorduk, sohbet ediyorduk. Lakin hayat böyle bir şey. Son günlerde evde gördüğü tedavisinin biraz daha kötüye gitmesi nedeniyle İstanbul’a götürülmüştü. Bu Mübarek Ramazan gününde acı haber geldi. İyi insan hayatını kaybetmişti. Bizim aile dostumuzdu. Çok sohbetlerimiz, yemeklerimiz, yolculuğumuz olmuştur. Ahmet Levent’in cenazesi İhsaniye’den kaldırıldı. Herkes gördü ki orada müthiş bir kalabalık var. Caminin içi, avlusu, etraf tıklım tıklım dolu. Cenazeye katılanlar aynen şöyle diyordu: ‘İşte insanları sevmenin, iyi insan olmanın karşılığıdır bunlar.’ Aynen doğruydu. Yaşadığınız süreçte insanların ruhuna, gönlüne dokunabiliyorsanız bu vefa sizi nerede olursa olsun gelip bulur. Gölcük’ten bir Ahmet Levent geçti. Demek ki herkes dünyaya gelişin kadrini bilmeli. Amacını bilmeli. Gitmek kolay. Çünkü o gidişlerin dönüşü yok. Giderken hoş bir seda bırakmak, iyi insan dedirtmek önemli… Ahmet Ağabey de böyle bir adamdı. Ruhu şad, mekanı cennet olsun.