Nurettin Şenemre

Tarih: 14.07.2017 14:00

MİLLİ ORDU VE 15 TEMMUZ

Facebook Twitter Linked-in

Bugün Türk Silahlı Kuvvetleri içerisine sızmış bir grup FETÖ’cünün hain kalkışmasının Yıl Dönümü. Milletin kendini tankların önüne attığı, şahadet şerbetini içtiği, gazi olduğu, bir Kahramanlık Destanının Yıl Dönümü. Gazi Meclisin bombalandığı bir hain kalkışmada Türk Silahlı kuvvetlerinin vatansever askerleri, emniyet güçlerinin vatansever mensupları Türkiye’yi bir uçurumun eşiğinden döndürdüler. Milli Ordu dediğim şanlı şerefli Türk askerleridir. Ki, onların önemli bir bölümü FETÖ’nün kumpasına uğrayıp haksız yere hapis yatmışlardır. İçlerinde şehit olanlar oldu, o acı günlerde bunları hep birlikte yaşadık. Milli ordunun vatansever komutanları haksız yere yattıkları hapis sonrasında amiral ve general oldular. İşte hain kalkışmada onların önemi çok büyüktür. Ben deniz Kuvvetlerindeki kumpasa uğramış komutanları çok yakından tanırım, onların ne kadar vatansever olduğunu bilirim. Onun için Vardiya Bizde Platformunun Sessiz Çığlık Eylemlerinde yıllarca başkanlık yaptım, kumpasa uğramış şerefli askerlerin sözcüsü oldum. O günlerde aileme bana da kurulan çeşitli kumpaslar sonrasında “Hadi şimdi babanızı askerler kurtarsın” diyen tüm hainler yerleri yüze bakarak hainliklerinin hesabını veriyorlar. Sessiz Çığlık Eylemlerinde eşleri hapiste olan kadınlar, çocuklar, anne ve babalar hep dik durarak “Biz şerefli insanlarız soyadlarımızı onurla taşıyoruz” demişlerdi. Ama hain FETÖ’cüler utançlarından eş ve çocuklarına soyadınızı değiştirin telkininde bulundu. Gölcük’te Donanma Komutanlığında o şanlı şerefli komutanlar ve askerler FETÖ’ye fırsat vermediler. Büyük bir kahramanlık örneği göstererek hepsi birer Ömer Halis Demir olmak için ant içtiler. Onlar sayesinde hain kalkışma püskürtüldü ve bastırıldı. Bugün yıldönümünde halk yine meydanlarda olacak. Demokrasi nöbetleri tutulacak. Ülkenin her yerinde şehit ve gaziler rahmet ve minnetle anılacak. Unutmayalım ki, Milli Ordu sayesinde kahraman emniyet güçleri sayesinde ve aziz milletimiz sayesinde tarihin karanlık sayfalarına gömülen bu kalkışma hiç unutulmayacak. İşte milli ordu dememin nedenini ve niçinlerini şimdi daha iyi anlamışsınızdır diyor, şehitlerimize Allah’tan rahmet gazilerimize acil şifalar dilerken bir kahramanlık destanı yazan necip milletimizi de kutluyorum.

 

Doyumsuz Çocuklar Nasıl Yetişiyor?

Dün bir kitapçıda kasada sıradayken, önümde 2 yaşlarında bir çocuk elinde bir dinozor bir de arabayla bekliyordu.

Anne bu iki oyuncağı kasiyere uzatırken, bir taraftan da “evde bir sürü dinozor var zaten” diye söyleniyordu. Kasiyer ürünleri okutup “bu dinozor 90 lira alacak mısınız?” diye sorunca “siz sadece arabayı koyun torbaya, aldık deriz!” dedi.

Bilirsiniz bu durumlarda olaylara pek müdahale etmem. Ama bu sefer duramadım ve dedim ki “bence almayacağınızı söyleyin. Sonra çok hayal kırıklığı yaşar, kendisini kandırılmış hisseder.” Kadının çocuğuna dönüp, dinozoru alamıyoruz demesiyle çocuğun elindeki dondurmayı yere fırlatıp, ağlamaya başlaması bir oldu!

İçimden “Hıh dedim bu kadın seni paralayacak, yaşlı teyzeler gibi oldun niye burnunu sokuyorsun” diye kendi kendime kızarken bir taraftan da “şu saatten sonra sakın o dinozoru alma” diye sesiz çığlıklar attım ama beni duyan olmadı. “Kıyamam ben senin gözyaşlarına tamam tamam alıyoruz” deyip, dinozoru da alıp hızla uzaklaştılar.

Bu olayı düşüne düşüne eşimin yanına giderken çocuk dondurmacının önünde yeni dondurmasını alıyordu… Peki ne mi yapsaydı o anne? Madem o dinozoru almak istemiyor, çocuk yere yatıp tepinse de almayacaktı! Geçmiş olsun artık nur topu gibi bir davranış problemi oldu. Çocuk herhangi bir şey istediğinde ve olmadığında elindekini fırlatıp, ağlamaya başlayacak. Şimdi ben “çok sıcak klima istiyorum” diye gidip dekana ağlasam o da “kıyamam senin göz yaşlarına” diyerek anında odama klima taktırsa, yarın da gider bu odaya sığamıyorum diye ağlarım mesela.

Hayır bir de gidip fırlattığı dondurmayı tekrar alıyorsun! İşte doyumsuz çocuklar nasıl yetişiyor? Böyle böyle…

Şimdi bir dinozor alıyor olabilirsin peki ilerde Ferrari isteyince ne olacak? Ya da hoşlandığı kız başkasına aşık olunca? İstediği üniversiteyi kazanamayınca…

Düşüp bacağı kanasa evet göz yaşlarına kıyamayız ama doyumsuzluktan ağlıyorsa kıyılmayacak bir durum yok! Tam tersi ağlıyor diye her istediğini yaparak kıymayın yavrunuza… (Yrd.Doç.Dr. Saniye BENCİK KANGAL’dan alıntı)


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —