Ülke genelinde yaşanan ani Deprem şoku insanların psikolojisini oldukça bozduğu görüldü. TV’lerde Profesörler, Yer bilimcileri, Jeofizikçiler, Mühendisler ve yetkili kişiler canlı yayınlara katılarak Merkez Üssü Silivri de yaşanan 6,2’lik Deprem ve akabinde yaklaşık 200 artçı sarsıntıyı konuşmaları, Ülkenin gündemine oturdu. Peki, biz bu tip olaylara ne kadar hazırız, ya da hazırmıyız?
Bir yandan Kandilli Rasathanesi, diğer yandan AFAD, Arama kurtarma ekipleri, Emniyet, Jandarma, Yerel, idareler, Kaymakamlık ve Valilikler teyakkuzdalar. Peki, vatandaşlar bu vakalara ne kadar hazır, böylesi durumlarda ne yapılacağı ne kadar biliniyor. Ne kadarımız bu durumlara hazırlık yaptık? Aile bireylerinin kaçı bu tip vakalarda neler yapılacağı konusunda bilgili ve ailesini bilinçlendirdi?
Ne zaman Ülke genelinde bir deprem vakası yaşansa bu konuda yorumcular hemen iş başında canlı yayınlar, canlı yayınlara bağlantılar yapılarak günlerce konuşulmasına neden olur. Bizlerde evlerimizde, iş yerlerimizde, çalıştığımız yerlerde ciddi manada bir hazırlık yapmadan yaşananları sadece izlemekle yetiniriz.
Ülke genelinde Kamu kurumları, STK’lar, hanelerinde vatandaşlar bu konuda yapılması gerekenleri iyi biliyormuyuz? Daha ne kadar ülke genelinde böylesi ve daha ciddi vakaları yaşayıp 3-5 gün sonra ya da 1 ay sonra, 1 yıl sonra unutacağız. Bizler sadece Afeti yaşayan illerde kayıplarımızı anmak için törenler yapmaya devam mı edeceğiz yoksa böylesi olaylarda can kaybının olmaması için bilgilendirilip, bilinçlendirilecekmiyiz? Daha kaç deprem vakası yaşamamız gerekiyor, daha ne kadar can kaybı yaşamamız gerekiyor?
Deprem bilinci diye bir şey konuşuldu, daha sonra baktık ki sadece konuşulduğu ile kalmış, ne zaman bir Deprem vakası yaşansa aynı şeyleri konuşmaya devam ediyoruz. Ortada bir gerçek var ki Ülkemiz Fay hatlarının üzerine kurulmuş bir bölge.
Mevcut Coğrafi yapısı bundan kaçınılmaz derecede tehlike içeriyor. Yapılması gerekenler belli Deprem bilincini sadece konuşarak anlatmak yerine uygulamalı olarak denetlenmesi gereken çok ciddi bir durum. Bu sorun sadece Ülkemizin değil Dünyanın sorunu.
Deprem bilincini okullarda tatbikatlarla anlatmak yerine, Milli Eğitim Bakanlığının Müfredatında uygulamalı bir ders olarak konulması gerekir. Ne diyoruz ağaç yaşken eğilir, bunu biz ülke insanları olarak hep söyleriz, konuşuruz ama bizim dışımızdaki ülkelerde bu durum ders ve eğitim amaçlı çocuklardan başlanarak aktarılıyor bilinçlendiriliyor.
Biz konuşmaya devam edelim, biz can kayıplarını yaşamaya devam edelim, sonrada Depremi yaşayan bölgelere giderek orada törenlere katılıp konuşmaya devam edelim. Seviyoruz kardeşim, Konuşmayı seviyoruz! Sosyal medyada paylaşımlar yapmayı seviyoruz. UNUTMADIK, UNUTMAYACAĞIZ diyerek.