Aylardan Eylül..
Bundan tam dört yıl önce..
Büyük kızım Yasemin dokuz aylık hamile ve biz büyük cesaretle Büyükada yollarına düştük.
Uzun süren yolculuk sonrası,adaya vardık.
Önce güzel bir sahili dolaştık,sonra bir fayton kiralayıp ada turumuzu yaptık.
At arabası o zorlu yollarda giderken,ertesi gün doğum yapacak kzım için de endişeleniyordum
sessizce.
Sanırım arada o da,bana hissettirmeden bebek için heyecanlanıyordu..Fakat,doğum öncesi
o kadar güzel yerleri görmek ona da iyi geliyordu.Adanın zaten,insana iyi gelen özel bir yanı da vardı.
Neyse akşama kadar,her yeri gezerek tekrar Cihangir’e dönmüştük,yorgun argın.
Ertesi sabah erkenden kalktık ve doğru hasteneye gittik.
Büyük bekleyişler sonrası,
Bebişimize kavuşacağımız saatleri iple çeker olmuştuk.
Ameliyathanenın kapısına kadar geçirdik güzel kızımı,kalbimiz pır pır atarak..Arada akan gözyaşlarını
ona göstermeden el sallıyorduk dualarla.
İçeri girdğinde sanki zaman hiç geçmez gibi gelmişti..Oysa,daha on dakika olmuştu sanıyorum.
ve bir müddet sonra bir hemşire kucağında o güzel melek ile gelivermişti..
Dünyaya gelmenin çığlıkları,tüm koridorda yankılanıyordu..
Nasıl bir duygu sanırım tarifi yok,bakmaya kıyamadığınız bir melek size oradan gülümsüyor..
Herkes bebeği bir an önce kucağına almak istiyor.
Ve biz dünya tatlısı Ardam ile tanışıyoruz…
Bir aşk hikayesi de böyle başlıyor.
Doğduğu andan itibaren müziğin,dansın içinde büyüyor annesi,babası,teyzesi sayesinde.
Daha bebekken Flamenko gitar tınıları onun ninnisi oluyor..Dans edenlere eşlik ediyor..Ritm duygusu ile
dans ediyor ve mutlu..
Biraz büyüyünce elleri kalem tutunca resimler yapıyor her çocuk gibi..Veriyoruz tuvali,boyaları eline
özgürce renkleri atıyor gönlünce..Mutlaka sergiliyoruz resimlerini de..Çünkü,değer görmek istiyor
her çocuk gibi..Hatta,”Banucum,bunları sergine koy mutlaka” diyerek işi daha da ciddiye alıyor..
Gittiği yurt dışı gezilerde müze geziyor,resimlere bakıyor,fikir yürütüyor.Değişik ülke müziklerine,
danslarına eşlik ediyor..
Sanatın o herkese iyi gelen güzellikleri ile büyüyor benim can torunum..Güzel ruhlum.
Çevresinde olup bitene duyarlı..Hayvanları seviyor..
Romantik,çiçek veriyor sevdiklerine.
kimseye zarar vermiyor..
Sırasını bekliyor,teşekkür ediyor..
Kendi hakkı olmayan hiç bir şeyi istemiyor..
Ülkesini,Ata’sını,vatanını,bayrağını,dinini,dilini biliyor..
Kısaca,
O bizim geleceğimiz,yarınlarımız.
O ne isterse o olacak inşallah..
Kimse ona şu olmalısın,bu olmalısın demiyor..
Sadece ona güzel yapı taşları katmaya çalışıyorlar..
Güzel konuşsun,güzel okusun..
iyi insan olsun,mutlu olsun ve sevgi dolu olsun..
Çocuk olsun,genç olsun ve en önemlisi de insan olsun..
İyi ki doğdun benim canyarım..
İyi ki doğdun canım Ardam..