Saniye Erginsoy

Tarih: 02.12.2024 11:21

Bağışla gelen hayat

Facebook Twitter Linked-in

Ülkemizde organ yetmezliği nedeniyle sağlıklı bir yaşam süremeyen binlerce kişi var.  Üstelik tüm dünyada olduğu gibi yurdumuzda da organ yetmezliklerine bağlı gelişen ölümler giderek artıyor. Kalp, karaciğer, akciğer yetmezliği gibi hastalıkların tedavisi ise yalnızca organ ve doku nakliyle mümkün. Bunun gerçekleşmesi için öncelikle organ ve doku bağışının sağlanması gerekiyor. 

Peki, organ bağışı ve organ nakli nedir?

Organ bağışı kişinin hayatta iken, serbest iradesi ile tıbben yaşamı sona erdikten sonra doku ve organlarının başka hastaların tedavisi için kullanılmasına izin vermesidir. Organ nakli ise vücutta görevini yerine getiremeyen bir organın yerine canlı ya da kadavradan alınan sağlam bir organın cerrahi yöntemlerle nakledilmesidir. 

-Bağış yapmak isteyen çok az insan var

2238 sayılı yasaya göre on sekiz yaşından büyük ve aklı dengesi yerinde olan herkes organlarının tamamını veya bir bölümünü bağışlayabilir. Ancak bağış yapmak istemeyenlerin sayısı hiç de az değil. Çünkü ne nedir tam olarak bilmiyoruz. 

2238 sayılı '"Organ ve Doku Alınması, Saklanması, Aşılanması ve Nakli Hakkındaki Kanun '"a göre; “Bir kimse sağlığında vücudunun tamamını veya dokularını, tedavi, teşhis ve bilimsel amaçlar için bıraktığını resmi veya yazılı bir vasiyetle belirtmemiş veya bu konudaki isteğini iki tanık huzurunda açıklamamış ise sırayla eşi, reşit çocukları, ana veya babası veya kardeşlerinin birisinin; bunlar yoksa yanında bulunan herhangi bir yakınının muvafakatiyle ölüden organ ve doku alınabilir. Aksine bir vasiyet ibraz edilmedikçe kornea gibi ceset üzerinde bir değişiklik yapmayan dokular alınabilir. Ölü, sağlığında kendisinden ölümünden sonra organ veya doku alınmasına karşı olduğunu belirtmişse organ ve doku alınamaz. 

Organ nakli ise kadavradan ( beyin ölümü gerçekleşmiş kişi, donör) veya canlıdan ( organ nakli gereken hastanın eşi, yakın akrabalarından ya da  gönüllü kişilerden doku, kan grubu vb uyum içinde olan donörler) yapılabiliyor. Sadece böbrek ve karaciğer nakli canlıdan yapılabiliyor. 

Bu noktada bir de beyin ölümünün ne olduğunu bilmekte fayda var. Ben kadavradan yapılan nakillerdeki beyin ölümü kavramını açmak istiyorum. Çünkü beyin ölümü ile bitkisel hayat kavramları birbirinden farklı kavramlar. 

Maalesef bu farkı bilmediği için bağış yapmak istemeyenlerin sayısı da az değil.  Bitkisel hayattaki hastalarin solunumu devam ediyor. Bazen iyileşerek normale dönebiliyor bazen aylarca, yıllarca bu şekilde yaşamaya devam edebiliyorlar. Oysa beyin ölümünde beyin fonksiyonları geri dönüşümsüz olarak kayboluyor. Yapılan tüm tıbbi tedavi ve makine desteğine rağmen kısa sürede tüm organlar işlevini yitiriyor. Beyin ölümü olup olmadığına ise ilgili kanuna göre hekimler tarafından oy birliği ile karar veriliyor. 

Türkiye" de Sağlık Bakanlığı' nın verilerine göre 33 binin üzerinde hasta organ bağışı bekliyor. 25 bin üzerinde böbrek nakli, iki binin üzerinde karaciğer nakli, binin üzerinde ise kalp nakli için bekleyen var. Ayrıca akciğer ve ince bağırsak gibi diğer organ nakilleri için bekleyen hastalar var. Gerçekleşen nakillerin yaklaşık yüzde 90’lık kısmı canlı vericiden gerçekleşiyor. Sağlık Bakanlığı 2023 verilerine göre kadavra bağışının  yaklaşık yüzde 10 gibi çok düşük bir oranda kalmasında en temel neden ise yetersiz ve yanlış bilgi. Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu da  6.3.1980 tarih ve 396 sayılı karar ile organ naklinin caiz olduğunu açıklamış bulunuyor. Kuran-I Kerim''' de Maide Suresi, 33. Ayeti   de "Her kim bir hayatı kurtarırsa bütün insanları  kurtarmış gibi olur"  ile bu konuya ışık tutuyor.

Organ bağışı için Organ Bağış Kartını iki tanık huzurunda doldurup imzalamak yeterli oluyor. Bu işlem hastanelerde, organ nakli yapan merkezlerde, organ nakli ile ilgilenen vakıf, dernek vb kuruluşlarda yapılabiliyor. Bağışlanmış olan organ/ organların uygunluğu beyin ölümü gerçekleştikten sonra araştırılıyor. 

Her an her şeyin kendimizin, sevdiklerimizin, değer verdiklerimizin başına gelebileceğinden yola çıkıp organ nakli ihtiyacı olan kişilere ikinci bir yaşam şansı sunma düşüncesi,  karar verip harekete geçmemizi kolaylaştırabilir.  Bunu gerçekleştirdiğinizde duyduğunuz huzur ise paha biçilemez.

" Geç hiçten iyidir"

 

Saniye Erginsoy

s_erginsoy@hotmail.com                   

 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —