NE YAPSAK?
Ne yapsak da her şey güllük gülistanlık gibi davrananlara işin aslının öyle olmadığını anlatsak. Korona’da vaka sayıları 30 Bin’i aşmış, patlamış gidiyor. Hayatını kaybeden insanlar her gün ana haber bültenlerinde defalarca yayınlanıyor. Gazetelerin ulusal olanları başta olmak üzere hepsi yazıyor. Bizde bir acayiplik var. Yokmuş gibi yapıyoruz. Böyle olunca da ne vaka sayılarının ne de ölümlerin önüne geçebiliyoruz. Profesör Doktor Necmettin Ünal okulları işaret etti, sınıfların çok dolu olduğundan bahsetti. Eğitimin sağlıklı devam edebilmesi için sistemin az sayıda öğrenciyi eğitecek ve öğretecek şekilde olması gerektiğini ifade etti. Yine Profesör Doktor Mehmet Ceylan Korona’nın yüksek çıkmasındaki etkenleri sıraladı. Kalabalık iş yerlerinden bahsetti, yolcu taşımalarından bahsetti, sokaklarda maskesiz dolaşanlardan bahsetti. Aslında onların söyledikleri hepimizin bildiği ayan beyan şeyler, böyle yaşıyoruz. Kahvehaneler tıklım tıklım dolu çünkü oyun serbest , olsun. Mesela HES Kodu falan sorulsun. Bir çok şeyi sayabiliriz. AVM’ler tıklım tıklım dolu. Hadi orada HES Kodu uygulaması yapılıyor. Peki bu kesin çözüm ve çare mi? Neresinden bakarsanız ne yapsak da bu işi atlatmanın cevabını toplum olarak veremiyoruz. Bilenler söylüyor anlamıyoruz, anlamamazlıktan geliyoruz. Ve başka bir tehlike havalar artık iyice soğumaya başladı. Önümüzdeki günlerde kapalı alanlarda buluşmalar daha da çoğalacak. Peki ne yapsak da bunlara çare bulsak? Acaba biraz işin ciddiyetini anlasak mı farkına varsak mı ? Toplum olarak kendi kendimize ne yapıyoruz diye sorsak mı? O zaman ne yapsakın cevabını buluruz.