Yeni sezona umutla bakmak istiyor bu şehir. Tribünlerin rengi, yüzlerdeki beklenti, sezon öncesi yapılan hazırlıklar... Her şey Gölcükspor’un yeniden yükselişe geçeceğine inananların gözlerine yansımış durumda. Ve işte o inanç, hafta sonu Gölcük Şehir Stadı’nda bir kez daha sınandı.
Hazırlık döneminin son provasında rakip İznikspor’du. Belki bir lig maçı değildi bu, ama sahadaki ciddiyet, tribündeki heyecan, teknik ekibin yüzündeki ifade... Hepsi bize bu maçın sıradan bir hazırlık karşılaşması olmadığını açıkça söylüyordu.
Gölcükspor, sahaya istekli çıktı. Topa daha fazla sahip oldu, rakip kalede pozisyonlar da buldu. Ama futbolda bildiğimiz bir gerçek var: Topu çevirene değil, gole çevirene bakarlar. Ve bu kez bunu daha iyi yapan taraf, sahadan 2-1’lik galibiyetle ayrılan İznikspor oldu.
Ancak kaybedilen bu maç, ne moral bozacak düzeyde bir mağlubiyet ne de gelecek adına karamsarlık yaratacak bir tablo. Aksine... Bu tür maçlar, lig öncesi en değerli aynalardır. Teknik heyet eksikleri gördü, oyuncular sahada test edildi, yönetim ve taraftar takımın seviyesini net biçimde gözlemledi. Kimi zaman kazanarak değil, kaybederek büyürsün.
Bir köşeyi de tribünlere açalım... Gölcük Şehir Stadı’nda belki bir Süper Lig atmosferi yoktu ama bu şehrin takımı için kalbi atanların sesi yüksekti. Genç yaşlı demeden
herkes oradaydı. Bir şehir, takımına nasıl sahip çıkar, onun en sade ama en güçlü örneğiydi bu görüntü.
Unutmadan... Belediye Başkanı Ali Yıldırım Sezer’in ve Kulüp Başkanı Kadir Özdemir’in maç öncesi soyunma odasına inip futbolcularla yaptığı kısa sohbet, sadece bir gelenek değil, aynı zamanda moralin ta kendisiydi. Bu tür temaslar, sezonun uzun ve zorlu yolculuğunda bazen üç puandan bile değerlidir.
Şimdi gözler lige çevrildi. Gölcükspor için artık hazırlık değil, gerçek maçlar başlıyor. Ve bu ilçe, her zorluğu aşabilecek inanca ve birliğe sahip. Yeter ki sahadaki mücadele tribündeki inançla birleşsin.
Sezonun ilk düdüğüyle birlikte, biz yine buradayız. Kimi zaman eleştirecek, kimi zaman alkışlayacak ama her daim bu takımın izinde yazacağız. Çünkü bu şehir, Gölcükspor’u seviyor. Ve bu sevgi, kaybedilen bir maçla eksilmiyor.