Siz hiç ölümün sesini kulaklarınızda hissettiniz mi?
Tam tamına buydu ilk hissettiğim; aklımda değil, yerinden çıkacakmış gibi atan kalbimde değil, kulaklarımda yankılanıyordu o derin ses....
Bir ara kalbimin atışı öyle hızlandı ki kulağımdaki o derin, içimde büyüyüp tekrar kulaklarıma gelen o ses yerini sessizliğe bıraktı. Hiç bir şey düşünemeyip öylece kalakaldığım bir kaç dakika sonunda elime tekrar telefonumu alıp bir kez daha patoloji raporuma baktım. Evet doğru görmüştüm sonuç 'kanserdim.'
Kafamı kaldırdığımda okulun bahçesinde arkadaşlarıyla oynayan kızımı görmemle birlikte gözlerimden akan yaşlara hakim olamıyordum. Allah' tan okulu çevreleyen çitlerin diğer tarafında, aracımın içindeydim. O daha 11 yaşındaydı ve ben onun yanında olmak, büyüdüğüne, genç kadın olduğuna, hayatına nasıl yön verdiğine şahit olmak istiyordum. Diğer kızım çok daha büyüktü ama hayatına yön vermeye çalışırken yanında, arkasında yine ben de olmalıydım. Göz yaşlarımı sildim, derin nefes aldım. Eşimi aradım. Ona patoloji sonucumu söylerken tekrar ağlamaya başladım; çılgın hıçkırıklarla değil; sessiz… İçimdeki acının gözümden akan sıcak, masum damlalarıyla; camlara vuran, mis gibi toprak kokusunu kapalı camların ardından bile hissettiğiniz bir tarafı hüzün veren bir tarafı huzur olan yağmur damlaları gibi...
Oysa ki ben sadece rutin yapılması gereken kontroller için hastaneye gitmiştim. Bu yoğun geçen günlerin öncesinde gayet düzenli, sağlıklı, mutlu, huzurlu bir hayatım vardı. Eşim, çocuklarım, ailem.... Hayatta en çok birilerine yük olmaktan, onların düzenini bozmaktan korkarım. Dualarımda hep buna da yer veririm..Oysa şimdi...Herkesin tadı kaçacaktı. Hastalık benimdi ama onlar da benimle bu süreçleri yaşayacak, üzüleceklerdi. Hele canım eşim. O’nun omzuna bir de ben, benim sorumluluklarım binecekti...
Ah Zehra Hocam siz ne güzel bir insansınız. İnsanın doktorunun mesleğinde çok iyi olmasının verdiği güven tartışılamaz ama bir de güzel insan olunca sarıp sarmalandığınızı hissediyorsunuz. Bir anne; bir eş; bir kadın olarak beni öyle iyi anlıyordu ki duruşuyla bile ben söylemeden o söylüyor, ben sormadan o anlatıyordu. Yapılan tetkik ve patolojik çalışmalar sonucunda klinik olarak meme ca evre 1 olduğundan yola çıkarak direkt ameliyat planlandı; kitle alınarak başarılı bir ameliyat geçirdim. Sonrasında radyoterapi tedavisi ile bitti , gitti çok şükür.
Teşekkür edeceğim minnettar olduğum çok insan var. Az sayıda da olsa hayal kırıklığına uğratanlar da ... Onlara da çok teşekkür ediyorum; beni hafiflettiler; telefon rehberimde var olabilirler ama gönlümde....
Bunca şey yazmamın; içimi dökmemin asıl sebebine gelince: özellikle kadınlar lütfen kendinizi, sağlık kontrollerinizi asla ihmal etmeyin. Biliyorum çocuğunuz, eşiniz, sevdikleriniz söz konusu olunca dakika kaybetmez hemen harekete geçersiniz. Kendinize gelince o bitsin; şu halledilsin, diğer hafta gelsin... Ertelemeyin, korkmayın... Siz ‘kendi’ hayatınızı yaşıyorsunuz; biriciksiniz. Benim hikayem var, umarım sizin olmaz, olmasın…
Saniye Erginsoy