Nurettin Şenemre

Tarih: 19.03.2019 12:54

KÖRFEZ’İN KAÇAN BALIKLARI

Facebook Twitter Linked-in

O zaman yollar topraktı. Deniz kıyısında adına Teneke Mahalle denilen meşhur çekilen evler vardı. Sahilde sandallar ve teneke kayıklar cirit atardı. Bir akvaryum niteliğinde olan İzmit Körfezi’nde o kadar çok balık çeşidi vardı ki sormayın. Lüfer, izmarit, ispari, karagöz, istavrit, gümüş balığı, mercan, mezgit, tekir ve barbun. Ne ararsan var. Zarganasından kefaline kadar Körfez’in mavi sularında cıvıl cıvıl oynaşan balıklar sofraların da vazgeçilmez tatlarıydı. Tenekelerde tuttuğumuz istavritleri yukarı mahallelerde kolu komşuya dağıtırdık. Karagözler kocaman kocaman. Pavuryalar, midyeler değme keyfime denilecek kadar lezzetli ve sofraların baş tacıydı. Körfez böyle bir yerdi. Her yerinde denize girilebilen İzmit Körfezi’nde deniz suyunun ne kadar temiz olduğunun da kanıtı denizkestaneleriydi. Bilin ki bir yerde denizkestanesi varsa, deniz pınar suyu kadar berrak ve temizdir. Biz çocukluğumda işte bu nedenle şanslı mı şanslıydık. Yavuz Gemisi’nin başında kaşıkla çinekop ve sarıkanat yakalardık. Levrekler bir başka güzel ve lezizdi. Ye Mehmet ye. Nüfus az balık çoktu. Çok olunca da hani kıymeti olmaz derler ya aynen öyleydi. Aradan yıllar geçtikçe sanayileşmenin getirdiği deniz kirliliğiyle balıklar yavaş yavaş yok olmaya başladı. Körfez’i terk ettiler. Bir ara neredeyse istavritin dışında balık körfezde bulunmaz oldu. Rahmetli Dr. Ercüment Kızıltan’a o zamanlar şöyle bir soru sormuştum. Abi kala kala bir tek istavrit kaldı. Körfez nereye gidiyor demiştim. Bana cevaben cıvaya en dayanıklı balık istavrit olduğu için o yaşamaya devam ediyor demişti. Tutup tavaya getirmeden önce ayıklandığında içinden zift çıkardı. Doğal olarak bizler de yemezdik. Bir ara neredeyse balığı unutur hale geldik. Sonra yavaş yavaş körfezde arıtma ve temizlik çalışmaları devreye girince balıklar da çeşitlenmeye başlamış olsa da ne yazık ki artık bir akvaryum niteliğinde değiliz. Sanayileşmek tabi ki güzel çünkü gelişmek demek. İş ve aş demek. Ülke ekonomisine katkı demek. Türkiye’nin büyümesi demek. Bütün bunlar tabi ki memnun edici ve sevindirici. Lakin bir yolda ilerlerken bir başka yolun da önünü kesmeden yürümek daha güzel ve faydalı olanı. Körfez’e bu balıklar o eski günlerin çeşitliliğiyle ne zaman döner bilemem. Ortada görünen bir köy var. O da şu. Tedbirler sıkı sıkı uygulanmazsa çok zor. Belki olanlar da geri gider. Peki, o zaman ne yapmalı? Körfez’in denizkestaneleriyle buluşmasını sağlamak için radikal tedbirleri almalı, kanuna çevirmeli ve mutlaka sıkı sıkı uygulamalı ki kaçan balık büyük olmasın. O balıklar Körfez’e tekrar dönsün. Biz o günleri özlüyor ve bekliyoruz. Her şey bizim elimizde.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —