ÇANAKKALE ZAFERİ
Dünyanın insanlık tarihine geçmiş müthiş olaylarında bir tanesi mucizelerle dolu Çanakkale Zaferi’dir. Türkiye’yi bölüp parçalama niyetindeki gafiller ordusu en güçlü donanmayı oluşturdular. Devşirme askerlerle büyük bir ordu kurduklarını zannettiler. Sonra Çanakkale’ye geldiler. İngiliz ve Fransız Donanmalarının amacı Çanakkale’yi geçip İstanbul’da mola vermek ve oradan da Rus Çarına yardım etmekti. Geldikleri gibi gittiler. Boğazın karanlık sularına battıkça battılar. Hiç bilemediler; 57. Alay’da bir dahi vardı. Adı Mustafa Kemal. Hiç anlamadılar. Kibirleri tavan yapmış küffarın zebanileri. Zannettiler ki ne istersek onu yaparız. Anadolu kopmuş Çanakkale’ye akıyordu. Trakya, Ege, Akdeniz, Karadeniz, Marmara uçarak geliyordu. Ecdat, “Bizim için şehit olmak makamların en yücesidir. Bu topraklara küffar ayağı bastırmayız” diyorlardı. Dediklerini yaptılar. Şehit olmaya yemin etmiş ecdat mermisi bitince süngü ile savaşa tutuştu. Denizde Yüzbaşı Hakkı Bey vardı. Nusret Mayın’ın şerefli kaptanı. Dönüş yoluna 26 mayın dizdi. Seyit Onbaşı cüssesinin 3 katı top mermilerini sürdü, Çanakkale onlara mezar oldu. Yüzbaşı Hakkı Bey’in torunları Halıdere’de oturur. Bir de Muavenet-i Milliye Gemisi vardı. Orda da İzmitli Topçu Subayı Ali Haydar Öztalay vardı. Torunu İzmit’te oturur. Gülleyi topun ağzına sürerken Yüzbaşı Öztalay, “Ya rabbim bu Fatma anamızın elinden olsun” deyivermişti. 3 mermi böyle gitti. Tam isabet. İngilizlerin Goliath Zırhlısı battı ve Çanakkale Deniz Savaşları başladı. Ecdat boğazı onlara dar etti. 57. Alay Miralay Mustafa Kemal’in komutasında destan üstüne destan yazdı. Göğüs göğse çarpıştılar. Mertçe mücadele ettiler, namerdin elini göğsümüze değdirmediler. İşte bu büyük zafer mazlum milletlere hürriyet kapısını açtı, haritaları değiştirdi. Siyasi rejimler el değiştirdi ve sonunda Türk Milleti’nin bileğinin bükülemeyeceğini anladılar. Bakın bu savaştan sonra Kurtuluş Savaşı’na ayna tuttuk. Hani boğazda düşman gemileri demirlemişken büyük Atatürk onları görünce, “Geldikleri gibi giderler” demişti ya işte geldikleri gibi defolup gittiler. Cennetin efendileri ecdadımıza bir kez daha rahmet ve saygı.
