Hayata şartları her geçen gün kötüye gitmeye inatla devam ediyor. Hemen hemen her şeye iki günde bir zaman geliyor. Bu gün aldığını bir gün ya da iki gün sonra zamlanmış olarak görmek artık gerçekten pes dedirtiyor. Ne olacak bu gidişatın sonu diye sormak istiyorum ama sormuyorum. Çünkü görünen köy kılavuz istemez diye bir söz geliyor aklıma.
Marketlere gidiyorsun aynı durum, pazara çıkıyorsun aynı durum, manava gidiyorsun aynı durum hep satıcı haklı hiç alıcı haklı değil bu ülkede! Yeter artık diyerek net bir tepkimizi ortaya koyamamak bizi bu hale getirdi. Günlük ihtiyaçların karşılanması amacıyla aileler market market gezerek uygun fiyattan ürün almanın peşinde. Hayat şartları öyle bir hale getirdi ki Sosyal medyada bile marketlerin sayfaları tıklanma rekoru kırıyor.
Hayatımızın her noktasına teknoloji girdiğinden beri vatandaş ne yapacağını net bilemeden o anki panikle birde stres eklenince alışverişin dozunu kaçırmaya akabinde de borçları nasıl ödeyeceğim diyerek kara kara düşünmeye devam etmek zorunda kalıyor. Hiçbir şey iyiye gitmiyor tabi her şey durup dururken olmuyor hata kimde vatandaş da cevap kimde gene vatandaş da!
Hayat şartları cep yakıyor ceremesini de gene vatandaş kendi çekiyor, ailesi, çocukları çekiyor. Ülkemizin içinde bulunduğu durum malum ortada her geçen zaman bizim aleyhimize işliyor. Bir ailenin geçimi hiç de kolay değil. Bir yandan ev kiralarındaki vicdansızlık diğer yanda bir ailenin geçinmesi için gerekli ihtiyaçlardaki fırsatçılık, Çocuk varsa onun okul giderleri, fatura ödemeleri, kredi ödemeleri, kredi kartı ödemeleri işin içinden çıkılamaz bir hale dönüşüyor.
Bütün bu gelişmeler karşısında vatandaşın cebindeki para bir türlü artmıyor hep eksi hep yetersiz bakiye! Nereye kadar peki bir aile ekonomik sebeplerden boşanmasına kadar hep böyle devamı edecek. Hayat paylaşıldıkça güzel deniliyor da hiç kimse vatandaşla bir türlü paylaşmıyor. Hep vatandaşlardan özverili olması, sabırlı olması dirayetli olması, dik durması bekleniyor. Peki ya bunları söyleyenler ne yapıyor!
Vatandaşın GEÇİM derdi, sizlerin SEÇİM derdinizle aynı değil. Bu konuyu bir kere ayıralım. Hayat şartlarında yaşanılanlara karşı sus pus oturmak bir çözüm değil, vatandaşlardan biraz daha sabırlı olmalarını istemek bir çözüm değil. Zaman kazanmak için bunların söylenilmesi ve uygulanması hiç kimseye bir şey kazandırmaz zaten kazandırmıyor da?
Hayat kime güzel nasıl güzel neden güzel bilmiyorum ama vatandaşa hiç güzel gelmiyor bu anlayış ve bu şartlar hiç iyi gelmiyor. Rahmetli Kemal Sunal’ın bir filminde söylenildiği gibi onlar Sendikalı vatandaşlar Harranlı muhabbeti can sıkmaya devam ediyor. Bu ayrımcılık sonunda bu günkü tabloyu net olarak ortaya koyuyor. Tabi olan gene vatandaşlara oluyor. Ama bilinmesi gereken bir şey var oda ÇARESİZ DEĞİLSİNİZ, ÇARE SİZSİNİZ! Vesselam.