Uzun zamandır elektrik ve doğalgaza zam yapılacağı konuşuluyordu. Sonunda her iki ürüne de %9’la %10 bandı arasında bir zam yapıldı. Bunlar evler için geçerli rakamlar. Sanayinin zammı ise %14 olunca sanayici de önümüzdeki günlerde elektrik ve doğalgaz zammından yansıyacak olan artışları mamullerine yansıtacaklardır. Emeklilere bilindiği gibi %8,67 ile %9.17 arasında bir zam yapılmıştı. Elektrik ve doğalgaza yapılan zamlarla bunlar da bütçelerine bir aylık yansımadan sonra, uçup gitti. Enerjide yüksek maliyetle çalışmak aynı zamanda enflasyonu da olumsuz yönde etkiler. Merkez Bankası tüm bu gelişmelere paralel olarak 2018 yılı için öngördüğü 8.24’lük enflasyon oranını yıl sonu itibarıyla 13.5 olarak revize etti. Petrol ürünleri konusunda ise gelgitler yaşıyoruz. Dolara paralel olarak petrol ürünleri yükselip alçalabiliyor. Dolayısıyla şu sıralarda petrol ürünlerine de eğer %10’ları bulan bir zam yapılırsa başta ulaşım olmak üzere bir çok sektör de bundan etkilenecektir. Türkiye’nin çok güçlü kaynakları var, çok büyük te bir insan zenginliği. Ekonomi şu aşamada her ne kadar zor bir dönemden geçse de yapılan zamlar vatandaşın bütçesini olumsuz etkilese de bir işçi emeklisinin söylediği şu söz son derece önemli: “sofrada ekmeklerin dilimini küçülteceğiz, doğalgazda ise bütçenin tadı kaçtı.” Ağustos ayı itibarıyla emeklilerin biner liralık Bayram İkramiyesi almaları Kurban Bayramı öncesinde bir nefes alma imkanı sağlayabilir. Çünkü emekli sonuçta alacağı bu parayı piyasada harcayacak. Kimi torunlarına biraz daha fazla harçlık verip onları sevindirecek, kimi de belki üzerine imkanı varsa bir miktar para ekleyip, kurban kesme tadına varacak. Bunları sizlerle paylaşırken, İzmit’te Esnaf ve Sanatkârlar Odasında “ekmeğe zam” konusunda bir toplantı yapıldığı haberini aldım. Bu satırları yazdığım sıralarda toplantı devam ettiği için neticesini bilemiyorum. Zam yapıldı mı, Ertelendi mi veya bir kez daha değerlendirilmek üzere toplantı bir başka tarihe mi ertelendi bilemiyorum. Bildiğimiz bir şey varsa o da fırıncıların artan maliyetler karşısında yoğun bir zam talebinin olduğudur. Hele hele elektrik ve doğalgaza yapılan zamdan sonra fırıncıların artan maliyet nedeniyle ekmek zammı konusunda ısrarcı olacaklarını düşünüyorum.
Eşek Anırdığı Zaman
Köyün birine bir imam atanır. Köylü ile çok güzel anlaşır ama her eşek anırışında, köylünün abdest yenilemesine anlam veremez bir türlü. Dikkatini çeken bu durumun nedenini sorar. İçlerinden birisi, yıllar evvel köyün imamının, “eşeğin anırdığını duyarsanız abdestiniz bozulur” dediğini, o yüzden de, yıllardır bunu uyguladıklarını söyler. İmam, böyle bir şeyin olamayacağını söyleyerek olayı araştırır. Öğrenir ki, çok yıllar evvel, köyde su olmadığı için köy halkı toprakla abdest alıp, yani teyemmüm yaparmış. Tabi ki, köye su, eşeklerin sırtında taşındığı için de, o zamanın imamı bir vaazında; “köyde su olmadığı için, abdestinizi toprakla alabilirsiniz ancak, eşeğin sesi duyulduğunda sırtında su taşıdığını bildiğiniz için, toprakla alınan abdest bozulur; çünkü artık su vardır” demiş. Ancak, vaazı gönülsüz dinleyen bir köylü, sadece “eşek anırmasını duyarsanız abdest bozulur” kısmını duyup, bunu da halka yaydığı için, herkes de sorgulamadan bunu uygulamış. Görünen o ki, zaman geçtikçe bu hikâyedeki şartlar değişmiş olsa da, insanoğlunun huyu, pek değişmemiş. Ne yazık ki, hala daha insanoğlu, bir konu hakkında, bilgi edinme, ya da doğrusunu öğrenme yerine, duydukları ile hareket edip, duyduklarına gösterdiği tepkilerle, toplumsal refleksler oluşmasına neden oluyor.
İmzanızı atmışsınız
Üniversite yemekhanesine giren bir öğrenci tüm yerler dolu olduğundan gidip üniversite profesörünün oturduğu masaya oturmuş.
Profesör kaşlarını çatarak:
– Öküzler ve kuşlar aynı masada oturamaz!
Öğrenci:
– O zaman ben uçuyorum…
Profesör cevaba çok sinirlenmiş, sınavda öğrenciye takmış ve sınavını başarısız geçmesi için elinden geleni yapmış. Yalnız sınavda öğrenci tüm soruları mükemmel bir şekilde cevaplamış.
Profesör öğrenciye:
-Sana son bir soru soracağım, demiş. Yolda yürürken iki torba bulduğunu hayal et, birinde akıl var, diğerinde ise para var. Hangi çuvalı alırsın?
Öğrenci:
– Para olan çuvalı seçerdim…
Profesör:
– Ben akıl olan çuvalı seçerdim…
Öğrenci:
– Normal! Kimde ne eksikse onu seçer…
Profesör çok sinirlenmiş, öğrencinin not defterini alıp içine “öküz” yazmış. Öğrenci nota bakmadan odadan çıkmış. Bir dakika sonra öğrenci kapıyı aralamış ve “Sayın profesör, imzanızı atmışsınız, fakat notumu yazmayı unutmuşsunuz.” demiş.
