Güya ekmeğin fiyatı artmadı. 250 gramı 3 liraydı, fiyat aynı kaldı ama ekmek 200 grama düşürüldü. Yani şimdi zam yapılmamış mı oldu? O 50 gram nereye gitti? Bunun adına zam değilde ne derler? Daha küçük ekmek daha küçük dilim demek. O zaman bir dilim yerine ya bir buçuk yada 2 dilim ekmek demek. Aman bunları düşünmeyin, fiyatı aynı kaldı ya siz ona bakın. İyi güzel de fakir fukara garip guraba onun kaç dilim olduğuna bakıyor. Enteresan! Simit de 4 lira oldu. Bir çay, bir simit efsanesi yavaş yavaş tarihe kavuşmak üzere. 4 liraya simit olur mu diyeceksiniz? demek ki oluyor. Simit de sanki lüks yiyecekmiş gibi görüldüğü için mi acaba ekmeğe gramı aynı kalmak kaydıyla 3 buçuk lira falan diyemediler. Ekmek nimettir, mesela yerde küçük bir ekmek parçası görsek öper başımıza koyar, sonrada uygun bir yere koyarız. Bunlar pek hoş şeyler değil ama oluyor. Maaşlar eriyor, askıda ekmek kuyrukları bile oluşmaya başladığına göre kışı buz gibi yaşıyoruz demektir. Bu fiyatlar arttığı sürece doğal olarak enflasyon artışı da kaçınılmaz gibi gözüküyor. Belki Şubat ayının enflasyonu Ocak ayı gibi olmaz ama sonuçta o ekmeğe simide yapılan zamlar doğal olarak etkileyecek. Bunların haberleri zihnimizi meşgul ederken arkadaş dedi ki; Yarım depo benzinim vardı. 200 liralık benzin aldım yukarıdan iki pus eksik kaldı.’ Hemen atladılar. Oo merak etmeyin bugün yarın benzine de zam gelecekmiş. Orada anormal birşey yok zaten rutine bağladılar.