Banu Devrim

Tarih: 10.09.2019 10:53

Geçmişe Özlem

Facebook Twitter Linked-in

Geçenlerde derin bir ah çeken arkadaşım,beni ta eskilere götürdü.

  Herkesin özlemle bahsettiği,özlediği o eski yıllar..

Yetmişli yılları yaşamış bir ellili yaş olarak,bazen çok uzaklarda kalan o yıllar şimdilerde özlemle bahsettiğimiz yıllardı..

  Teknolojinin getirdiği pek çok şey ile daha tanışmamıştık.

 Sokaklarda oyun oynanan,çocukların rahatça gülümsediği yıllardı.Kimsenin canı sıkılmazdı,

kimse oyundan yorulmazdı..

  Barbie denen o muhteşem oyuncak ile tanışmıştık ..Kıyafetleri ,eşyaları  hepsi bize gelecek hakkında 

tuyolar vermeye başlamıştı..Tamamen  güzellik odaklı ,mükemmel bebekler..

  Misafir denilen ,çok kıymetli şahsiyetler vardı.Mutlaka özel olarak karşılanır ve yollanırdı.

  Oymalı vitrinler mesela,sanki  herkesin evinde olması gerekiyordu…Tabi beyaz danteller de cabası.

Seramik küçük heykeller,porselen biblolar..

  Duvarlarda arap kızı asılıydı..Birbirine bakan iki arap kızı,küpeli.

  Ansiklopediler olmazsa olmazdı.Sonradan gazeteler de dağıtınca pek bir güzel olmuştu.Bir ay boyunca

kupon kesiler ve heyecanla alınır,okunurdu..

  Plaklar dinlenirdi..Herkes mutlaka şarkıları tanır ve eşlik ederdi..Plak koleksiyonları yapılırdı..Daha 

sonra kasetçalara yerini bıraksa da hep o plaklar zarif gelmiştir bana..Her şeyde  olduğu gibi gelen 

gideni aratmıştı yine..

  Komşuluk vardı mesela..

  Müsaitseniz bu akşam size geleceğiz mesajı ile bir araya gelen o güzel insanlar..

  Herşey örtülerle sunulurdu,kahve yanına mutlaka meyve likörleri zarif bardaklarda..Tepsiler özenle 

seçilir,sunumlar zerafetle yapılırdı.

 İnsanlar özenli konuşur,sohbet ederlerdi..

  Duvarlar aile fotoğrafları ile süslenirdi siyah-beyaz..Geçmişe tutunmak değerliydi..Özenle korunurdu aile ..Tabi fotoğraflar da bir anı olarak saklanırdı..Büyükler,küçükler birbiri ile saygı ile bağlıydı..

Belki de bu kadar sıkı bağlar,daha güçlü görünmemizi sağlıyordu..Çekirdek aile olunca,herkes unuttubir sürü şeyi..

 En sevdiğim,radyolarla geçen zamanlardı..Sürekli çalan radyolar,beklenen haber saatleri ve radyo ileuzaklara dalan güzel insanlar.

  Televizyon ile tanışmak çok özeldi.Üstüne dantel bir örtü koymak adettendi..Bir de kapanış seremonisine kadar

izlemek ve İstiklal Marşı’nı dinlemek en güzel anılarımda sanırım.

  Sanal alemlere daha dalmamıştık o zamanlar.

  Herkes birbirine saygı duyar,severdi..

  Eşyanın değeri bilinir,gösteriş asla yapılmazdı..

  Sahip olduklarımızı asla insanların gözüne sokmaya çalışmazdık..

  Paylaşmayı severdik..İyilikleri kimseye göstermeden yapardık..

 En özlediğim de sanırım,uzun uzun mektuplar yazardık.Özenle kartpostallar seçer,sevdiklerimize atardık mutlaka.

Mektuplara şiirler yazar,çiçekler koyardık içine.

  Hatıra defterlerimiz de vardı..Sayfalarına resimler yapar,şiirler paylaşırdık…Beğendiğimiz fotoğrafları da

yapıştırır,renkli  bir hayat oluştururduk kendimize ait.Tabi bir yerlere saklamak gerekiyordu kimse görmesin diye..bir tür sır dünyası yani..

   Masallara inanırdık,mesela..İyilik perilerine…

  En önemlisi de güvenirdik..

  Mendiller kumaştandı,özenli ve ütülü.. Bayramlarda para konur,çocuklar sevindirilirdi..

  Yolcu yollanırken hüzünle sallanırdı..

  Gözyaşı döken birine ilaç olurdu bazen..Tamir ederdi hüznü..

   Belki de ,ben buradayım demekti..

   Şimdilerde yitirdiğimiz çok şey gibi,tozlandı hepsi hatıralar arasında..

  Ve özlenen oldular..

   Bizleri gülümseten oldular..

   Ne mutluyum ki,bu günleri gördüm ve bazen onlara yolculuk yaparak kendime kalanlara şükrediyorum..

   Sevgiyle kalın..

    Banu Devrim


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —