Hayatın en belirgin şekillerinden birisi olan yaşam mücadelesi her alanda yoğun bir şekilde devam ediyor. Kimisi evinin geçimi için kimisi işini daha ileriye taşımak ve geliştirmek için kimileride yatırım amacıyla kazanç sağlamak, kimileride ekonomik koşullarının iyi olması dolayısıyla sosyal hayatına önem vererek ihtiyaçlarını karşılamak üzere arayışlardadır.
Gölcük’ün her bölgesinde yaşam alanları yapılmaya yeni nüfusun ilçe nüfusuna katılmaya devam ettiğini görüyoruz. Ortada bir gerçek var ki oda böylesine göç alan bir kentin sosyal hayat anlamında dar bir alanda ihtiyaçlara cevap vermesi ve bundan dolayı şehrin gelişimi maalesef yetersiz kalmasıdır.
200 bin nüfusa sahip bir ilçenin şuan ki görüntüsü ve yetersiz kalan Sosyal hayat hizmetlerinden doğan açığı çevremizdeki ilçeler kapatıyor. Yani Gölcük’te kazanan insanlar harcamayı İzmit’te, Başiskele’de, Karamürsel’de, Kartepe’de yapıyor veya yapmak zorunda kalıyor. Neden? Çünkü bu yönde yatırım yapacak bütçe yok ve yatırımcıyı cezbedecek proje yok veya başka konular bunu mümkün kılmıyor!
Son 25 Yıldan beri süre gelen bu alışkanlık bir türlü giderilemedi bu nedenle ticari kayıp her geçen ay büyüyerek artmaya bundan doğan olumsuzluklarda ticari faaliyetlere yansımaya devam ediyor. Vatandaş alışveriş de tercih hakkını ilçe dışında yapmayı seviyor, sorsanız neden diye kalkıp Otoparkların ücretindeki fahiş artışı gösteriyor, saatli otoparkların yetersizliğini, ilçe merkezindeki trafik keşmekeşliğini gösteriyor. Bütün bu olumsuzlukların yansıması ilçe esnaflarının ticari hareketliliğindeki düşüşün ve ekonomik kaybın sebepleridir.
Sayıları her geçen gün artan araçların trafiğe çıkmaları vatandaşlarında hafta sonlarını ilçe dışında çok amaçlı program yapmalarına neden oluyor. Hafta sonu ticari hareketliliğin sıkıntısını artık net olarak görüyoruz. Geç açılan ve akşam üzeri saat:19.30’da kapanmaya başlayan iş yerlerinin bu durdurulamayan devamlılığı ilçeye fayda yerine zarar getiriyor. Vatandaş alışverişi birçok sebepten dolayı ilçe dışına çıkarak yapmaya devam etmesini tetikliyor.
Gölcük ilçe genelinde ticaretle uğraşanlar kadar alışveriş yapmak isteyenler de bundan dolayı muzdaripler. Yeterince bu konuya cevap verecek çözüm getirecek şehir planlaması yapılmış olsaydı bu gün gelinen noktada bunları konuşmaz ileriye daha umutla bakıldığını biz yazardık vatandaş da fikrini söylerdi. Gerçi kimin ne söylediğinin bir önemi yok çünkü eldeki imkânların yetersizliğinden bahsedenler bu konuda konuşmamayı tercih ediyorlar. Neden çünkü bütçe yetersiz öz kaynaklar taleplere cevap veremiyor.
Gölcük’te kazan, İzmit’te harca anlayışı değişmezse bir gün gelecek yolun alt kısmında ticari faaliyetler parmakla gösterilecek kadar azalacaktır. Bu durum İlçenin geleceği ve gelişimi için tehlikedir. Gölcük için herkesin üzerine düşen görevi yapmaları lazım, sadece basına demeç vermekle sorunlar çözülmez. Birlikte düşünüp, birlikte hareket edilmezse vay Gölcük’ün haline.