İnsanın var olduğu ve yaşam sürdüğü her yere hizmet götürmek önceliktir. İnsanlar var oldukça her şeyin var olması normaldir ama insanların ihtiyaç duyduklarına cevap verememek acaba nedir? Kimilerine göre buna acizlik, başarısızlık, ileriyi görememe, beceriksizlik, yetememe, tecrübesizlik vs. bu şekilde yorumlanabilir.
Koskoca Gölcük’te İnsana değer neler var ve bu güne kadar gerçek manada yapılan hizmetler, projeler bu amaca göre mi yapıldı ya da yapılması için çaba sarf edildi biraz düşünmek gerek. Herkes bu konuda yorum yapmayı eleştirmeyi sever de kimileride bundan rahatsız olur ve eleştirilmeyi hiç sevmezler. Oysa bu çok normal değilmidir takdir varsa eleştiride olmalıdır tek taraflı olmaz.
Yılların Gölcük’ ü nerden nereye geldiğini görmek için alim olmaya gerek yok yapılanlar ortada takdir edilen hizmetler ve projeler ortada yapılmayanlar ise bir hayli fazlaca olarak aynı şekilde durmaya ötelenmeye devam ediyor. Gölcük 89 yıldır İlçe Belediye olarak var ve var olmaya da devam ediyor. Oysaki hak ettiği değer ne bu şehre nede bu şehirde yaşayan insanlara bir türlü verilemiyor. Bu vurdum duymazlıktan dolayın ne Gölcük nede Gölcük halkı bunları hak etmiyor.
2009 yılında tam sınırlarıyla büyük bir ilçe olma özelliğini kazanan Gölcük artık o arzu edilen Gölcük olma özelliğinden oldukça uzaklaşmış durumda. Bu şehrin var oluşundan bu güne kadar gelen ilçenin önde gelen halkına büyük üzüntü yaşatıyor. İlçemizin o günlerini bilen ve sohbetlerinde gözleri dolan bu insanlar artık yeter demekten yorulmuş durumdalar.
Gölcük’ün o unutulmayan eski fotoğraflarına baktıkça özlem duymamak mümkün mü? Bir şehir nerden nereye geldiğini açık ve net olarak görmekteyiz inanıyorum ki hiç kimse böyle bir görünüme sahip olmayı hayal etmiyordu. Bu güne kadar yapılanları kimse unutmuyor ama söylenenleri, vaat verilenleri de unutmuyor.
Bu güne kadar Gölcük için hizmet sunan, projeleri hayata geçiren, ilçenin bir adım daha ileriye gitmesine katkı sağlayan, emek veren herkese teşekkür ediyoruz. Ama söz veripte yapmayan yapamayanları da hiç unutmuyoruz. Özellikle 17 Ağustos 1999 Depreminde ilçemizin her şeye ihtiyaç duyduğu bir ortamda el uzatanlara verilen bir cevap verildi ‘Bizim Devletimiz aciz mi ki böyle bir projeyi kabul edelim’ sözü halen hafızamda bunu hiç unutmadım. Oysaki gerçekten Ülke olarak asrın felaketine hiç de hazır olmadığımız bir zamanda yakalanmış ve ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik krizde bu sorunun altından kalkamayacağımızı da bildiğimiz haldeyken!
Maalesef ülkemiz bir büyük sorunla boğuşurken birde asrın afetinin açtığı büyük bir yara ile uğraşmak durumunda kalmıştı. Böyle bir durumda doğal olarak ülkemize komşu olan ve insani yardımlara ihtiyaç duyulduğu bir süreçte siyaset yapmak ne kadar doğru olurdu! Bu durum bilinmesine rağmen bu sözden dolayı ve diğer etkenlerden dolayı Gölcük’e ve Gölcük halkına verilen değer maalesef yetersiz kalmasıyla bu günlere kadar çok büyük sıkıntılar çekilerek gelindi. İnsana verilen bir şehre verilen değer bumu olmalıydı. İsterseniz bir düşünün bakalım ne sonuç çıkaracaksınız?
