Nurettin Şenemre

Tarih: 24.10.2021 10:51

AŞI OLMAMAK

Facebook Twitter Linked-in

Görüyoruz ki; korona da her gün 200’ün üstünde ölümler, 30 bine yakın vakalar olmasına rağmen aşı olmamak için çeşitli fikirler öne sürüldü. Bu işten kaçanlar var. Sonuçta Doktorlar dahil önemli bir kesimin aşıya karşı oluşu ki bunlara Öğretmenler de dahil farklı tepkilere yol açabiliyor. Eğitim ve Öğretimin hızla devam ettiği şu süreçte görüyoruz ki okullarda da vakalar baş gösterdiğinde sınıflarda kapanmalar oluyor. Gölcük’te de 100 civarında Öğretmenin aşı olmadığı ifade edilirken bu durum Öğrenci Velileri arasında da önemli bir huzursuzluk kaynağı. Çocuklarının eğitim hayatından uzak kalmasını istemeyen anne ve babalar Öğretmenlerinin bir bölümünü bu az bir oranda olsa hala aşı olmamalarının yarın sınıflara ardından da okula sıçradığında eğitim hayatının aksamaya uğramasından endişeliler. Tabi ki hepimiz biliyoruz; aşı olmak veya olmamak bir tercih. Dolayısıyla isteyen aşısını olur, isteyen olmaz. Bu kişinin kendi kararı. Ancak Öğretmenlerin sınıflarda öğrencilerle konuştuğunu ve onlara ders anlattıklarını bir ders saati süresinde 40 dakika civarında olduğunu göz önüne alırsak burada belirti göstermeyen ancak virüs kapmış bir Öğretmen olduğunda bunun sınıftaki öğrencilerine sirayet etmesi olasıdır. Yine bir çocuk virüsü kapmasına rağmen hiç bir belirti göstermeden bunu hane halkına taşıyabilir. Evde yaşlı ve ya kronik hastalığı olan insanlara virüsü bulaştırdığında da dramatik vakalar yaşayabiliriz. Şimdi nereden bakarsanız bakın rahatsız edici bir durum ve artık ülkemizde eğitim ve öğretim hayatının sağlıklı bir şekilde devam etmesi olmazsa olmazlarımızın başında gelmelidir. Durumu böyle değerlendirip ona göre bir duyarlılık gösterilmesini istemek de Öğrenci Velilerimizin hakkıdır diye düşünüyorum.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —