Gölcük uzun yıllardır Anıtpark’ta böylesine güzel bir festival yaşamamıştı. Gölcük Trabzonlular Derneği. Başkanları Hüseyin Çakıroğlu ve Yönetimi ile birlikte Çarşamba’dan Pazar’a kadar süren bir gün. İlk gün 20 bin insana hamsi ikram edildiği, horonlu, şarkılı, türkülü bir festivale başlarken devletin Kocaeli’deki en üst düzeyli yöneticileri de bu heyecana ortak oldu. Festivalde Karadeniz yöresinin ürünlerinin dışında Türkiye’nin farklı bölgelerinin lezzetli ürünlerini de tatma ve tanıma fırsatı bulduk. O halde başta Hüseyin Çakıroğlu olmak üzere Yönetime teşekkür etmek lazım. Böylesine önemli etkinliklerde anlayış son derece mühimdir. Hüseyin Çakıroğlu’nun sosyal hayatı iyi bilmesi, cemiyetçilikte var olması bu festivalin coşkusunda hiç şüphesiz önemli bir etken. Kimi zaman hava çok soğuktu, kimi zaman hava günlük güneşlik. Kara lahanadan, biber dolmasına, ev baklavasından, peynir, tereyağ gibi ürünlerin yanı sıra sucuk gibi, turşu gibi, ekmek gibi, eriştesinden makarnasına, karadut şurubundan, buğday çimi marmeladına, sirkesinden cevizli sucuğuna varana kadar, peksimetine varana kadar her şeyi gördük. Sürmene bıçaklarının en halisi bakır işlemeli birçok ürün festival alanındaki yerini aldı. Biran da Gölcük’e bir hareket geldi. Aslında insanlar buluşup toplanmak birlikte eğlenmek ve vakit geçirmek istiyorlar. Güzel organize edilmiş bu tür festivaller o güzel buluşmalara sahne oluyor. Kadınıyla erkeğiyle yaşlısıyla genciyle pisti boş bırakmayan güzel insanlarımız bol bol horon teptiler. Şarkılara, türkülere eşlik ettiler. Alan Anıtpark olunca herkesin buluşma noktası olarak kabul ettiğimiz o güzel mekanda cıvıl cıvıl insanları görmek son derece güzel oldu. Eğer bu festival biraz daha Nisan-Mayıs aylarına denk gelseydi, havalar daha güzel olacak dolayısıyla soğuk hiç etkin bir rol alamayacaktı. Buna rağmen güzel bir buluşma vesilesi olmuşsa diyeceğim o ki Gölcüklüler iyi organize edilen, iyi düşünülen, iyi tasarlanan organizasyonlarla daha sık buluşmalı. Sonuçta soğuk havalarda içimizi ısıtan bir şenlik edasıyla geçen Hamsi Festivalini organize edenleri kutlamak gerekir.
KİRLİ PARA OYUNLARI
Son günlerde yaşanan olaylar kirli para oyunlarının insanlığı nasıl kahrettiğini, insan ruhunu nasıl bozduğunu görüyoruz. Türkiye Bizans oyunlarının odak noktasına konmuş. Tarihi boyunca 7 düvelle savaşan ve hep kazanan ülkemiz bu coğrafyada istikrarsızlığa sürüklenmek isterken bir büyük devleti parçalama gayretinde. Suriye’de kendi kurdukları IŞİD denen örgütü yine kendileri güya mücadele ediyor safsatalarıyla bitirmeye çalışan ABD kullandığını işi bitince çöpe atıyor. Türkiye’nin son derece başarılı Zeytin Dalı Harekatı’ndan sonra Afrin bölgesine gelen, huzuru bozmak isteyenler boş durmuyor. Harekatın 1.yıldönümü olan dün hainler bombalı bir saldırı düzenliyor. Amaçları ABD askerlerinin oradan çekilmesini önlemek. Kendileri çalıp kendileri oynuyorlar. Türkiye burnunun dibinde bir terör koridoru oluşmasına izin vermeyecek. Bunu ABD’ye defalarca ve kararlılıkla söyledi. Senatör Graham ülkemize gelince YPG ve PYD, PKK’nın bir koludur. Ama oradaki Kürtleri de korumamız lazım dedi. Koruyacaksan PKK’nın mezalimi altındaki kardeşimiz olan Kürtleri koru, YPG ve PYD’yi değil. Bir başka Amerikalı MC Gurk ise PKK’dan yana tavır koyuyor. Küstahlığını ortaya koyuyor, küstahlığını anlatıyor. Amerika böyle bir ülke. Onlar için varsa yoksa para. Suudi Gazeteci Kaşıkçı’nın Suudi Veliaht Prens Bin Salman’ın emriyle katledildiğini biliyor, iş icraata gelince Suudi parasından yani Milyar Dolar’lardan vazgeçemem diyor. Kirli para oyunları ne hikmetse Müslüman Ülkeler üzerinden dönüyor.
