Minimalist yaşama ulaşmak için az tüketim, tasarruf, yeniden kullanım ve geri dönüşüm gibi kavramları hayatınıza entegre etmeniz gerekir. Bu şekilde doğaya çok daha saygılı bir yaşam biçimiyle gelecek nesillerin hakkı olanları ellerinden almanızın önüne geçebilirsiniz. Unutmayın, bugün çöpe attığınız bir karton kahve bardağı, 50 yıl sonra torununuzun istese de alamayacağı kahvelere dönüşebilir. Bu bağlamda gerçek sadeliğe ulaşmak ve daha sürdürülebilir bir yaşam biçimi benimsemek için aşağıdaki minimalizm ipuçlarını takip edebilirsiniz.
- Var olan eşyalarınızı elden geçirin, atmayın, yenilerini almayın, ihtiyacınız olanları kullanmaya devam edin, ihtiyacınız olmayanları hediye edin, verin ya da satın ve böylece azaltın.
- İhtiyacınız olan şeyleri alırken doğa dostu olanları tercih edin. Bir kot pantolona, tişörte, çantaya, deodoranta, deterjana ihtiyacınız olduğunda, doğa dostu olanları, yerel üreticilerin ürettiklerini alın.
- Az tüketin. Enerji ve su tüketiminde de minimalist olun. Birkaç parça giysiyi yıkamak için tüm çamaşır makinesini çalıştırmayın.
- Mevsim sebze ve meyvelerini, ekolojik gıdayı tercih edin. Ekolojik gıdalar, hızlı tüketim kavramına göre üretilmediği için çok daha çevrecidir.
- Çöpünüzü azaltın. Sahip olduğunuz bir nesnenin elinizden çıkmadan önce hangi farklı yollarla yeniden kullanılabilir olabileceğini düşünün. Bu sayede atık miktarını azaltmak çok daha kolay hale gelecektir.
- İyi bir tatil geçirmek, gezilerinizde çok uzaklara gitmek değildir. Henüz yanı başınızda olan güzellikleri keşfetmemişken, tatilde Amerika’ya gitmek yerine yanı başınızdaki doğal alanlarda, doğa ile iç içe bir tatil planlayın.
- Zaman, en önemli kaynağımız ve en büyük zenginliğimizdir. Zamanınızın içine aktiviteler sıkıştırmayın; kendinize, sevdiklerinize, yuvanıza, sizi asıl iyi gelen şeylere kaliteli zaman ayırın.
- Sevdiklerinize hediyeler alırken, deneyim yaşayabilecekleri, bir şeyler üretebilecekleri ürünleri tercih edin. Örneğin onlara yeni bir kazak yerine bir bitki tohumu verin.
- Doğum gününüz yaklaşıyorsa ve aslında herhangi bir şeye ihtiyacınız yoksa sevdiklerinize sizin adınıza bir sivil toplum kuruluşuna bağış yapmalarını rica edebilirsiniz.
- Hayatınızı hafifletin. Gardırobunuzu, oturma odanızı, zamanınızı, sorumluluklarınızı hafifletin. Her bir yükün üstünüzden kalkmasıyla kendinizi daha rahat hissedeceksiniz.
- Sevdiklerinizle iletişim kurarken süslü ve karmaşık cümlelerle düşüncelerinizi ifade etmeye çalışmak yerine, basitçe duygularınızı ifade etmeyi deneyin. Duygu söylemek en yalın ifade biçimidir ve çatışmaları da azaltır.(Samet Dönmez’in yazısından alıntıdır)
Bayram dostluğu, sevgiyi ve geleceği paylaşmaktır. Aşımızı, ekmeğimizi, soframızı paylaşmaktır. Birlik ve beraberliğimizi, kardeşlik ve dostluğumuzu en sıcak şekilde hissedeceğimiz bir Kurban Bayramı dilerim.
Sevgiyle kalın…