Hepimizin hayatında “yarın yaparım” dediğimiz anlar vardır.
Bir türlü başlanamayan bir rapor,ödevler, haftalardır aranmayan bir telefon, ertelenip duran hedefler, projeler…
Çoğu kişi bunu “tembellik” olarak görür. Oysa erteleme, beynimizin ve duygularımızın ortaklaşa oyunudur.
Beynin İki Sesi: Mantık ve Duygu
Beynimizde iki önemli sistem sürekli etkileşim halindedir.
Birincisi, prefrontal korteks dediğimiz mantık ve planlama bölgesi; geleceği düşünür, hedefe odaklanır. İkincisi ise limbik sistem — yani duygusal beyin. Burası Anlık rahatlama ister, “şimdi iyi hissetmeliyim” der.
Ne zaman stres, kaygı ya da yorgunluk hissedersek, duygusal beyin devreye girer.Mantık geri çekilir, konfor öncelikli hale gelir.
Bu yüzden çalışmak yerine dizi açar, sosyal medyaya dalar ya da evi toplamaya başlarız. Beyin, kısa vadeli rahatlamayı uzun vadeli kazanca tercih eder.
Bu kısa süreli iyi his, limbik sistemi ödüllendirir.Zihin, “bunu yapınca rahatlıyorum” diye öğrenir. Ve böylece erteleme davranışı bir alışkanlık döngüsüne dönüşür.
Erteleme: Zaman Değil, Duygu Yönetimi Sorunu
Aslında kişi görevi değil, o görevin yarattığı duygusal yükü erteler. Başarısız olma korkusu, sıkılma hissi, yetersizlik duygusu…Beyin bu duyguları bastırmak için kısa süreli rahatlama yollarına yönelir.
Bu yüzden erteleme, farkında olmadan kullandığımız bir duygu düzenleme stratejisidir fakat işlevsiz bir tanesidir. Kısa vadede iyi hissettirse de, uzun vadede suçluluk, kaygı ve özgüven düşüşü yaratır.
Peki Neler Yapabiliriz?
Ertelemeyi tamamen yok etmek değil, yönetmek mümkündür.
1. Görevleri parçalara ayırın.
Beyin belirsizlikten korkar. Büyük işleri küçük parçalara bölmek kaygıyı azaltır. “Hepsini bitireceğim” değil, “sadece ilk sayfayı okuyacağım.”
2. 5 Dakika Kuralını deneyin.
“Sadece 5 dakika başlayacağım.” deyin. Başladıktan sonra mantık merkezi devreye girer ve genellikle devam gelir.
3. Ortamı sadeleştirin.
Dikkat dağıtan her unsur limbik sistemi uyarır. Çalışma alanı sadece çalışmaya ait olsun.
4. Kendinize anlayışla yaklaşın.
“Yine yapamadım” yerine “bu sefer neden zorlandım?” demek öğrenmeyi kolaylaştırır.Beyin eleştiriden değil, şefkatten öğrenir.
Erteleme, zamanı değil, duygularımızı yönetemediğimizde ortaya çıkar.Ama beynin nasıl çalıştığını anlamak, bu davranışı dönüştürmenin ilk adımıdır.Kendimize biraz alan tanıdığımızda, “başlamak” artık korkutucu bir şey olmaktan çıkar.Çünkü bazen değişim, sadece tek bir cümleyle başlar: “Sadece şimdi başlıyorum.”
Hemen Bugün Deneyin
- 5 dakika kuralını uygulayın — sadece 5 dakikalık bir işe başlayın.
- Başladığınız her görevden sonra küçük bir ödül belirleyin (kahve, yürüyüş, müzik).
- Dikkatinizi dağıtan telefon ya da sekmeleri 20 dakika uzağa bırakın.
- Kendinizi suçlamak yerine, “Bu sefer neden zorlandım?” diye sorun.
- Küçük adımların büyük değişimleri başlattığını hatırlayın.