Bazı anlar vardır zamanı durduran; düşüncelerinizi, duygularınızı, hareketlerinizi bir anda donduran; yanınızdakilerden, içinde bulunduğunuz ortamdan sizi ayıran… Bu bazen aldığınız bir haber; bazen televizyonda ya da sosyal medyada gördüğünüz bir olay, bir film; bazen okuduğunuz bir roman, şiir; bazen dinlediğiniz bir şarkıdır… Bazen de bir ambulans siren sesi…Yaklaştıkça içinizi ateş sarar, ses tüm bedeninize dolar… Tek yapabileceğiniz yol açmaktır ona. Yanınızdan hızla gittiğinde içindeki için dualar edip, dilekler dilerken bir taraftan utanarak da olsa o kişi siz ya da yakınınız olmadığı için şükredersiniz.
Bazen bir tanıdığınızın “meme kanseri hastası “olduğunu öğrendiğiniz andır o an.” Benim de başıma gelebilir. Ama çok şükür bir şeyim yok “diye kendinizi teskin eder, kısa zamanda rutin hayatınıza dönersiniz. Gerçekten son bir sene içinde kontrollerinizi yaptırdıysanız içiniz rahat olsun. Ama bir seneyi aşkın bir süredir sürekli ertelediyseniz artık harekete geçme zamanı gelmiş demektir….
İçinde bulunduğumuz Ekim ayında yakalara pembe kurdele takılması, paylaşılan kamu spotları hep bu farkındalığı yaratmayı amaçlar; meme kanseri farkındalığı. ‘Erken teşhis hayat kurtarır’ dilimize pelesenk olmuştur olmasına da kaçımızı harekete geçirmiştir? Kaçımız harekete geçip, başka başka yerlere dağılmadan en kısa zamanda tamamıyla atlatmıştır? Bu kişilerden biri benim, biri de benim rahatsızlığımı duyunca kontrollerini yaptıran bir can arkadaşım ve daha onlarca yüzlerce kadın…
Hayatı güzelleştiren, anlam katan, dokunuşu ile canlandıran, varlığı ile huzur veren cancağızım kadınlar, biliyorum bir çoğunuz için çoğu zaman sizden başka herkes ilk sıralarda sonra kendiniz. Oysa siz iyi olmazsanız onlarla dilediğiniz gibi olamazsınız. Hangi durumda olursanız olun sağlığınızla ilgili yapılması gerekenleri ertelemeyin...Önceliklendirin, korkmayın, kaygılanmayın...Her rutin kontrolde olumsuz bir şeyler çıkacak diye bir kural yok...
Bu yazıyı okuduysanız lütfen yıllık (doktorunuz daha sık da görmek isteyebilir) meme kontrolleriniz için bir genel cerraha ya da KETEM ‘e (Kanser Erken Teşhis Tarama ve Eğitim Merkezi) gidip muayene olunuz, oldurunuz. Aylık düzenli yaptığınız kendi kendinize muayene ile yetinmeyin. Özel bir durumunuz yoksa, 40 yaş üstü iseniz mutlaka mamografi ile birlikte ultrason çektirmeyi ihmal etmeyin. Tek başına mamografi ya da ultrasonla yetinmeyin. Her ikisini de talep edin. Benim mamografim temiz gelmişti ultrasonda fark edildi. “Elime gelen kitle yok” diye bu kontrolleri ihmal etmeyin. Ele gelmeyen, kanser riski taşıyan kitleler de olduğunu unutmayın lütfen….
Her sekiz kadından birinin ömrü boyunca meme kanserine yakalandığının söylendiği, doktorlarımızın artık gençlerde bile görülme sıklığının arttığını belirttiği böylesi bir dünyada, sizin benim aracılığıyla birilerine dokunsak “ Senin bir hikayen olmasın” desek fena mı olur...
