Elektrik kesintileri uzun sürüp ortalık karanlığa gömüldüğünde, aklıma hep 1974 yılındaki Kıbrıs Barış Harekatı dönemi gelir. O sıralarda Garnizon’da oturuyorduk ve geceleri karartmalar oluyordu. Perdelerimizi dahi kapatıp mum ışığında otururduk. Şimdi de önceki günkü elektrik kesintilerinde aynı duyguları yaşadım. Bir anda elektrikler gitti. O sırada bizim köyün düğünü için Belediye Düğün Salonuna seyir halindeydik. Ortalık karanlık, baktım Garnizon içinde de ışıklar sönmüş. Jeneratörleri olan işyerleri olmasa, ışık göremeyeceğiz. Neyse ki Belediye Düğün Salonu’nda da jeneratör nedeniyle aydınlık vardı. Dönüşte kayınbiraderlere doğru giderken yolun üstünde ışıl ışıl yanan evler gördüm. Demek ki problem yolun altındaydı. Yakup Barış’ı aradım, “İhsaniye’de elektrik var” dedi. O sırada çarşı içine de uğramıştım, dondurmacı“ dolaptaki dondurmalar, kasaptaki etler ne olacak?” diye söylenip duruyordu. Yine baktım karşıda İzmit, Derince, Körfez ışıl ışıl yanıyor. Bu Gölcük’ün ve özelliklede Değirmendere’de Topçular Mahallesi’nin elektrikten çektiği… Öküzün kayıştan çektiği gibi bir şey. Milletin parasını tıkır tıkır ödediği hizmeti alamaması ne kadar da garip bir şey! Buna bir çözüm bulunmalı, ‘Bir yerlerde trafo mu yetersiz kalıyor, yoksa başka bir sorun mu var’ı mutlaka giderilmeli. Bu çağda, insanoğlunun uzayda üs kurduğu bir dönemde Gölcük gibi Türkiye’nin tek Donanma Kentinde elektriksiz kalmak akıl alır gibi değil. O halde Gölcük’te siyaset ve riyaset bu işin üzerinde çok sıkı bir şekilde durmalı. Aksi takdirde, millet parasını ödediği bir hizmeti alamamanın sıkıntısını, yaşamaya devam edecektir. Kimsenin böyle bir duruma hakkı olmadığına göre, Gölcüklünün hakkını koruyup bu hizmetin kesintisiz sağlanması için ne gerekiyorsa onu yapın ki; Gölcük ışıksız kalmasın, böyle ‘karartma günleri’ gibi geceleri de yaşamasın.
