Yalgın Sesigüzel

Tarih: 11.02.2025 14:24

ŞEHRİN PLANLANMASI

Facebook Twitter Linked-in

İlçemizin son yıllarda büyük ölçüde ihtiyacı olan bir konusu var nedir diye soracak olursanız Gölcük’ün yeniden inşa edilmesinde mutlaka bir altın dokunuşa ihtiyacı vardır. Buda bu şehrin bir Şehir planlama görevlisinin vereceği tavsiyeler ve bu yönde geliştirilecek planlamanın yapılmasıdır.

 

 Gölcük’ün özellikle yolun alt kısmında yaşayacağı bir değişim ve dönüşüm ile yıllar sonrada olsa yenilenmeye ihtiyacı vardır. Gölcük artık ikiye bölünmüş bir şekilde var olmaya devam edecek. Neden böyle diyorum çünkü gerçektende ilçemiz Yukarı Gölcük Aşağı Gölcük olarak halk arasında değerlendiriliyor.  Yukarı Gölcük’teki nüfus giderek yoğun bir artış göstermesiyle Aşağı Gölcük’ten daha fazla aileyi barındırıyor.

 

Yeni bir yapılaşma ve değişim hareketiyle ilçenin dört bir köşesine gerçek anlamda altın bir dokunuş gerekiyor. Bu dokunuş bir şehir planlayıcısının yapacağı çalışmayla yapılmalıdır. Bu ilçenin her anlamda her türlü yeniliğe ve ihtiyaçlara cevap verilecek projelere ihtiyacı vardır. Her yerde konuşulan konuları zaman zaman siyasiler ve stk’lar da yaptıkları açıklamalarda ifade ederler. Konuşmaktan öteye gitmeye bu söylemler söylendiği şekilde kalır ve zaman zamanda yeniden söylenir. İşte Gölcük’ün son 25 yıldır değişmeyen kaderi de bundan dolayı böyledir.

 

Gölcük’ün her konuda projelere ihtiyacı var, bunu herkes biliyor ama nedense vaat edilenler bile yapılmadan yıllar geçiyor ilçede herkes bu konudaki serzeniş de bulununca hizmet insana değer deniliyor. Ya biz körüz ya da bunu söyleyenler farklı bir şehirden bahsediyor biz anlamıyoruz. Bu şehrin gündüzleri başka akşamları ise daha bir başkadır. Hafta sonlarında ise çok daha başka bir görünüme bürünmektedir. Akşam üzerleri saat 19.30’dan sonra esnafın işyerlerini kapatmaya başladığı Gölcük’de yaşam bir başka boyuta geçerek görsel anlamda daha başka bir hale dönüşüyor.

 

D-130 Karayolu ilçemizi ikiye ayırıyor derdik bir zamanlar şimdi bu ifade değişerek Gölcük üçe bölünmüş durumda, D-130 karayolunun üst ve alt kısmında yaşam devam ederken gözlementepenin arkasında ise yeni bir şehir inşa edilerek bu günlere gelindi. 2003 yılından itibaren Yukarı Gölcük’te inşa edilen ve adına kalıcı konutlar denilen alanlara yenileri yapılarak bu günlere gelindi. Şimdi bakıyorum da buralarda ikamet eden vatandaşlar arabalarıyla yolun alt kısmına inip alışveriş yapmak yerine direk izmit’e giderek hem alışveriş yapıyor hem de seçeneklerin fazla olmasıyla tercih yaparak günün yorgunluğunu farklı mekanlarda gidermekteler.

 

İşte yıllardan beri konuşulanda bu ilçemizin bir ucundan diğer ucuna yani Yazlıktan Ulaşlı’ya kadar olan bölgede bir Şehir Planyacısının çalışmalar yaparak farklı sosyal donatılar, mekanlar, tesislerin ilçeye kazandırılması konusunda proje üretmesi sağlanılmalıdır. Eğer bu konuda bir ciddi bir çalışma yapılmasa değil 25 yıl 50 yıl bile geçse ilçemiz bu mezbelelikten kurtulamaz. Gölcük’e değer kazandıracak projeler sadece bir söylem olarak kalırsa o zaman ilçemiz 50 mahalleden ibaret bir ilçe olarak var olmaya devam eder bizler çevremizdeki ilçelere bakarak iç geçirip hayıflanırız. Bu durum bizden sonraki nesile bir şeyler bırakamayacağımızı gösteriyor. Şehrin planlanması cekle cakla olmaz, bu konuda ciddi çalışmalar yapmak gerekir. Bir yerden başlanılırsa zaman ne kadar geçerse geçsin bunların hayata geçirilmesi geç de olsa başlanılıp bitirilir. Yoksa oğlum reşit sen söyle sen işit ten öteye gitmez. Bu mudur Gölcük’e verilen değer! Bu mudur İnsana verilen değer! Bu mudur hayata verilen değer! Eğer böyleyse bu ilçede yaşayan herkesin ciddi manada düşünmesi gerekmez mi? Neden Gölcük bu gün böylesine bir görünümle var olma mücadelesini sürdürüyor. Bu mücadele nereye kadar!


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —