Güzellik, yüce ve soylu duyguların, düşüncelerin tükenmez bir kaynağıdır. “Güzel“ ve “Güzellik“
kavramları ruhsal duygulanışlarımızın ürünleridir. Bunlar, günlük hayatımızda, insanlarla olan
ilişkilerimizde, kendi iç dünyamızda, kendimizle baş başa kaldığımız anlarda, ağzımızdan sık sık
düşmeyen, akılsal, ruhsal ya da her ikisinin ortak bileşimiyle elde edilen bir yaşantının, yargıya dönük
ürünleri olmanın niteliğini taşırlar.
Bu yargısal kavramları o kadar çok kullanırız ki, bazen hiç farkına varmadan ani bir kararla “ Ne güzel!”
deriz. Güzel bir tablo, güzel bir konser, güzel bir insan, güzel bir eser, güzel bir davranış karşısında bu
yargısal kavramlar dilimizden hiç düşmez.
Güzellik anlamı, güzellik ideali, güzeli beğeniş, iç dünyamıza yönelik önemli davranışlardan güç
almaktadır. Özellikle güzeli beğeniş, bir yorum ve yargıyla açıklanır. Böylesine bir davranışa neden
olan düşünce, istek, haz ve mutluluk duygularını yaratır.
Sevgi mutlulukla, o mutluluğu yaratan nedenin birleşmesidir, nefret ise bunun tersine üzüntüden ve
bu üzüntünün kaynağını bilmekten doğar. Bir şeyi sevmek mutlu olmak ve bu mutluluğumuzun o
şeyden geldiğini bilmektir.
Sevgi güzel olan her şeyin özü ve muhteşem olan her şer şeyin arkasındaki güçtür. Sevgi, insanın ve
insanlığın en yüce, en doyumsuz, en güçlü bağlayıcı bir ilkesi ve duygusudur. O, bütün husumetleri,
bütün kinleri, kıskançlıkları, kötülükleri yok edecek ve onların yerlerine dostluğu, birliği ve iyiliği ikame
edebilecek bir güçtür.
O, bireysel ve toplumsal dostluğun kenetlenmesini sağlayan harçtır. Bütün erdemlikleri, bütün renk,
desen ve güzellikleri, bir ahenk içerisinde kendi yapısında barındıran mozaiktir. Tüm güzellikleri bir
gönül hoşluğu ve cömertliği içerisinde, insan ayırımı yapmadan paylaşmaktır.
Sevgi vermektir; gönlümüzden kopup gelen duyguları, coşkuları insana ve insanlığa sunmaktır. Sevgi
mutluluktur; mutluluğun mayası, mutluluğun kıvamıdır. Sevgi özveridir; insanın doğasına fedakar
olmayı yerleştirir.
Sevgi merhamettir; sevginin içinde yumuşaklık ve iyi niyet vardır. Bu iki duygu, sevgi ortamında
merhameti doğurur. Sevgi ilahi bir duygudur; çünkü Yaratan, evreni ve insanı sevgisinden yaratmıştır.
Sevgi iyi niyettir; O’nun var olduğu bir gönülde ve ortamda, kötülük ve kötü duygular ne oluşur ne de
tutunur. Sevgi bağışlayandır; seven bir kalpte kin ve haset barınamaz.
Sevgi sadakattır; insanlar arasında yerleşen iyi ilişkiler sonucunda, vefanın oluşumunu ve sürekliliğini
sağlar. Sevgi güvendir; sadakat, özveri, merhamet, iyi niyet gibi erdemlerle yüklüdür. Sevgi paylaşmaktır.
İnsanların birbirlerine yakınlaşmalarını, kaynaşmalarını ve kucaklaşmalarını sağlayan bir
iksirdir. Sevginin tüm tanımlarında öne çıkan iki temel öğe; vermek ve paylaşmaktır. Sevgi paylaşılır ve
paylaşıldıkça çoğalır. Ancak etkileyici olan sevginin de, sevginin paylaşımının da bir süreç olması ve
sürdürülebilmeleri için emek vermenin, çaba göstermenin gerekli oluşudur. Sevgiyi böylesine güçlü
kılan karşılık beklemeden yapılması, emek verilmesi verme eyleminin alma eyleminden çok fazla öne
çıkmasıdır. Sevgi sürecini oluşturup paylaşmak bir başarıdır, süresiz bir başarı öyküsüdür. Her güne
severek başlayalım ve sevginin her yönüyle yaşamın kendisi olduğunu unutmayalım.