Gölcük’te birçok hizmet alanları var ve ihtiyaç duyulan bölgelere de hizmetin götürülmesi ihtiyaçlara cevap verilmesi için başlı başına bir sorun. Ya bütçe yok yapılamaz, ya proje var bunun hayata geçirilmesi için arazi gerekir ya da her şey var yatırımcı yok diye ileri bir tarihe bırakılır. Hizmet etmek için projeler hazırlanır ve bunları zamana yayarak inşa edilip hayata geçirilmesi hedeflenir.
İlçemizde eksikliği hissedilen ve yapılması gereken birçok konu var bunlara cevap verecek projeler hazır ama bunları yapacak yatırımcı yok. Eldeki imkânlar yetersiz ise bu işleri yap işlet devret modeliyle yapılması ne ilk nede son olacak yaptırımdır. Yerel yönetimlerde en çok sıkıntı duyulan konulardan biriside budur. Proje üretirsiniz ama bütçeniz yetersiz ise onu hayata geçiremezsiniz mutlaka B planı devreye sokularak yatırımcının çıkmasını beklersiniz. Oysa bekleyerek sorunlar çözülemez. Öylede oluyor zaten bu nedenle insanlar karşılarında yetkili ve etkili birilerini görünce hemen sorarlar neden Gölcük’te bir şeyler yapılmıyor diye.
Gölcük’e neler yapılacağı konusunda hepimiz seçim dönemlerinde görürüz dinleriz ve bu duruma göre değerlendirmeleri yaparız. Vatandaş her zaman kendine göre konuşur, kendi gördüğünü duyduğunu aktarır. Gerçek olan bir şey var ki oda eldeki imkânlar bellidir ve siz o imkânlara göre planlamanızı yaparsınız kısa orta ve uzun vadede projelerinizi yapmak istersiniz. Zaman geçer ve ilçemizde nereye gitseniz bu yaşananlar konuşulur.
Oysa yapılması gereken bellidir mademki sizin elinizdeki imkânlar bellidir o zaman sizlerde bu halka yapabileceklerinizi veya yapılması şart olan projelerinizi anlatmalısınız. Vatandaş sizin ağzınızdan çıkana sözlere inanır ve bunun gerçekleşmesini bekler. Bu bekleyiş belirli bir zamana kadardır ondan sonra gene her yerde konuşur ve o konuşmalarda sizi konuşurlar. Bunlardan rahatsız olmamanız lazım. Sizi bu insanlar seçiyor ve temsil etme yetkisi veriyorsa sizi alkışladığında nasıl mutlu oluyorsanız eleştirdiklerinde de bundan rahatsız olmamanız lazımdır doğrusu bu değilmidir?
Yapılan konuşmalar sadece eleştiriden öteye gitmiyorsa buda yanlıştır yapılanları görmezlikten gelmek demektir bu ayrıca haksızlığa girer. Doğruyu söyleyeceksek o zaman yapılmayanların yanında yapılanları da konuşmak anlatmak gerekir. Eğer amacımız bağdan üzüm yemekse bağcıyı sürekli dövmenin bir amacı ve anlamı olmaz bu doğru bir hareket olmaz. İşte hemen hemen her gün konuşulanlar belirli bir amacın ilerisine gidemiyor ya konuşmasını bilmiyoruz ya da anlatmayı beceremiyoruz.
Oysa hem konuştuklarımızdan hem de anlatılanlardan ne anladığımız önemlidir. Konuşmak için konuşanların bu gün nerelerde olduklarını biliyoruz görüyoruz takip ediyoruz. Her konuşulanların doğru olduğunu kimse iddia edemez. Mutlaka anlatılan ve konuşulanların içinde bir eksiklik vardır. Bu konuşmalar belirli bir zaman sonra işi başka bir boyuta taşır oda hizmetlerin ağırdan alınarak yapılmasına veya projelerin iptaline karar verilmesine neden olur.
Konuştuğumuz kadar Gölcük için gerekli olan ihtiyaç duyulan projelerin hayata geçirilmesinde mutlaka halkın görüşleri alınarak planlansaydı o zaman başka şeyleri konuşuyor olurduk. Halkın istekleri beklentileri ve talepleri önemsiz ise o zaman yetki istemek görev beklemek ne kadar doğru olur. İş bilenin kılıç kuşananın sözü ne güzel bir sözdür. Ya da her yiğidin yoğurt yemesi farklıdır sözü ne güzel anlatır öyle değil mi? Hizmet etmek önemli bir görevdir halka söz vermek yapacaklarını anlatmak güzel bir yaklaşımdır ama yapılmıyorsa yapamıyorsanız bunun için yatırımcı aramak yoksa yapamıyoruz demek bu her yerde tartışılır ve konuşulur. Gölcük’e hizmetin gelmesi projelerin hayata geçirilmesi yatırımcı çıkarsa olacak yoksa hayal kurmaya devam edeceğiz. Kısaca Gölcük’e yatırımcı aranıyor veya bekleniyor! Haydi hayırlısı.