Nurettin Şenemre

Tarih: 25.08.2021 12:03

REYHAN ŞERBETİ

Facebook Twitter Linked-in

Şerbetlerin Türk aile yapısında, gelenek ve göreneklerinde önemli yeri vardır. Aslında müthiş bir Osmanlı kültürüdür. O dönemde saray sofralarından şerbet hiç eksik olmazmış. Hekimbaşlarının o dönemde şifa kaynağı olarak adlandırdığı şerbetler günümüze kadar değerini korumuş, son derece kıymetli bir içecektir. Yemekten sonra hazmı kolaylaştıran, insanın içine ferahlık veren ve içerikleri nedeniyle zengin bir mineral deposu olan şerbetlerin şu sıcak havalarda en büyük özelliği içimize ferahlık vermesidir. Reyhan şerbeti de bunlardan bir tanesidir. Şu sıralarda epey revaçta. İnsanlar sadece şerbeti evlerinde tüketmiyor, yorucu iş ortamlarında nefes almak ve kendilerini iyi hissetmek için de şerbet tüketimine özel bir özen gösteriyorlar. Türk toplumunun aslında şerbet dediğimiz mineral deposu Osmanlı’dan bu yana sürdüğüne göre bir ata içeceği, tabiri caizse de milli bir içeceğimizdir. Biz her ne kadar ayranı aynı kategoriye soksak ta Türk kültüründe Çay ve Türk kahvesinin de ayrı bir önemi ve özelliği vardır. Hani deriz ya ‘Kahvenin kırk yıl hatırı vardır’ diye. Bu bin yıl öncede aynı şekilde söylenirdi, şimdide aynı şekilde söyleniyor. Kahvenin bilinmediği dönemlerde yani ülkemizde bu topraklarda kabul görmediği dönemlerde şerbet belki de bin yıldır süren daha fazla süren bir gelenektir. Dünyaya İbn-i Sina gibi mükemmel bir tıp insanını sunan bu millet o dönemlerde hekim başlarına çok önem ve değer vermişlerdir.  Biz şu son sıcak yaz günlerini yaşadığımız dönemlerde ahududu şerbeti yapabiliriz, böğürtlen şerbeti yapabiliriz, kızılcık şerbeti yapabiliriz, nar şerbeti yapabiliriz. Bugün reyhan şerbetini gördüğüm için, tadını da pek sevdiğim için içenlere şifa, içmeyenlere de içmeleri için bir tavsiye de bulunmak istiyorum.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —