Bazı insanların, özellikle son yıllarda gençlerin okuyanı- 0kumayanı argo ve küfürlü kelimelerle konuştuklarına sıkça şahit oluyoruz. Bazı şehirlerimizde, beldelerimizde özellikle yaşlı kesimin küfürlü konuşmalarını duyunca acaba bu insanların dini imanı, anası babası, karısı kızı yokmu diye düşünmeden edemiyoruz.
Genç kızlarımız bile erkek arkadaşları yanında argo kelimelerden rahatsızlık duymuyorlar. Erkeklerden fazla gülüp eğlenmeye bakıyorlar. Lise talebelerini geçelim, üniversite talebeleri bile aldıkları kültüre rağmen, çirkin kelimelerle konuşmaları toplumun geldiği noktanın nerede olduğunu görünce üzülüyoruz.
Küfretmek bazı insanlara normal gelebilir. Şehrimizin önemli bir beldesinde Camii nin önünde otururken yaşlıların kendi aralarında yaptıkları sohbette ikide bir “karsını- kızanını ….” Diye başlayan kelimeler sıkılmadan ağızlarından dökülüyor. Bazı insanların akılları başlarından gitmiş ki “Din- iman” diye başlayarak küfürlü konuşuyorlar. Dine, kitaba, manevi değerlere, Allah’ın yarattıklarına (Haşa) küfürlü konuşmak adı üzerinde dinden çıkmasına sebep olabilir. O anda ölse imansız gider. İman tazelemesi, tevbe etmesi gerekir. Küfretmek deşarz olmak değildir. Akılsız, ahlaksız olmakla eşdeğerdedir.
Maçlara eğlenmeye hoş vakit geçirmek için gidilir. Oyuncuya, hakeme argo kelimeler, küfretmeler o insanların kalitesini ortaya koyar. Orada bulunan kaliteli, ahlaklı insanlara zulüm etmektir. Ortamı yaşanmaz hale getirmek, germektir.
Bazı filmlerde, tiyatrolarda insanları güldürmek için edepsiz sözler, hareketler yapıyorlar. Seyircide o an hoşuna gider ve güler. Çocukları da anne ve babalarına güler. Sanatçı geçinen bu insanlar toplumda saygın, tanınır olarak bilinir.
Trabzon ve İstanbul da futbol müsabakalarında kadın ve çocuk seyirciler çoktur. Baba ve anne sporcuların yaptıkları hatalara sanki onlar para kazanıyormuş gibi çocuklarının yanında “sinkaflı” sözlerle bağırırlar. Çocuklar sokakta veya evde aynı şekilde konuşsalar babaları dövmeye kalkar.
Ata sporumuz karakucak güreşlerinde, yağlı güreşlerde, cirit oyunlarında argo kelimeleri, küfür edenleri duymayız. Kırkpınar güreşlerinin nasıl centilmence yapıldığını seyrediyoruz. Rakibine sert şekilde el ense çeken güreşçi ihtar bile alabiliyor. Yenen, yenileni kucaklayıp kaldırıyor, birde elini öpüyor. Seyirciler güreşçilere “haydi aslanlarım diye tezahürat yapıyor. Burada da insanlar streslerini atıyor. Stres argo kelimeler ile atılmaz. Küfür ederek hiç atılmaz.
Avrupa’dan gelen her şeyin mayasında bozukluk var. Tekniğini değil, nedense hep kötü olanları alıyoruz.
Topla oynanan oyunlarda insanlar stresli ve geveze oluyorlar. Maç boyunca hiç çeneleri yorulmuyor. Yanımızda memur, öğretmen, esnaf bozuk bir ağızla konuşmaya başlayınca, eyvah evlatlarımıza yazık oluyor demeden kendimizi alamıyoruz. Ama bunlar toplumumuzda olan gerçeklerdir.
Ülkemizde tahsil derecesi yükseldikçe kızında, erkeğinde saygılı konuşma adabı zayıflamaya başladı.
Kariyer sahibi arkadaşımın bir dostu ziyaretine gelmiş. Konuşmalarına baktım, ağızlarından bir tane düzgün kelime çıkmıyor. Onlara bozulduğumu belli ederek yanlarından ayrıldım. Okumakla, makam sahibi olmakla, zenginlikle beynelminel insan olunmuyor.
“İLLA EDEP-İLLA EDEP” der gönül dostumuz.
Atalarımız canı sıkılınca, yahut sinirlenince “LA HAVLE VELA KUVVETE İLLAHİL ALİYYİL AZIM” derlerdi
Önemli bir tespit. Baba küfürlü konuşursa çocuklarda küfürlü konuşuyor. İslamiyeti yaşamaya çalışan aile ortamında (bir söz vardır) “Ağızlarından irin değil bal damlar”
Dilimiz bizleri vezirde eder, rezilde. Vesselam.