Süper Lig'e flaş transferlerle merhaba diyen Kocaelispor, ne yazık ki beklenen çıkışı bir türlü yakalayamıyor. Sezon başında yapılan önemli takviyeler ve kurulan iddialı kadroya rağmen, takım sahada istenen sonuçları veremiyor. Taraftar ise doğal olarak hayal kırıklığı içinde…
Geçtiğimiz hafta oynanan Rizespor maçı, birçok kişi için bir dönüm noktası olabilirdi. Kocaelispor, oyunun genelinde iyi mücadele etmesine rağmen, yine galibiyetle tanışamadı. Bu da sabrı iyice azalan taraftarın tepkisini daha da büyüttü. Tribünlerden yükselen “Yönetim istifa” sesleri artık daha yüksek ve daha kararlı bir şekilde duyuluyor.
Ancak burada durup bir nefes almak, durumu soğukkanlılıkla değerlendirmek gerektiğini düşünüyorum. Yeni bir takım oluşturmak, sistem oturtmak ve bu uyumu sahaya yansıtmak zaman isteyen bir süreçtir. Elbette taraftar başarı ister, galibiyet görmek ister ama bazen sabır da en az transfer kadar gereklidir.
Peki, yönetimin istifası çözüm mü? Bu sorunun cevabı o kadar da net değil. Şu an yapılacak köklü bir değişim, kulübü daha da istikrarsız bir hale getirebilir. Bu nedenle teknik heyete ve futbolculara biraz daha zaman tanımak gerektiğine inanıyorum. Çünkü ortada kötü bir futbol değil, sonuçlara yansımayan bir emek var.
Kocaelispor gibi büyük camialar bu tür dönemlerden daha önce de geçti. Önemli olan, bu süreçleri nasıl yönettiğinizdir. Eleştiri elbette olacaktır ama yapıcı olmak, bu takımı ileri taşıyacak tek yoldur.
Önümüzdeki haftalar çok kritik. Yaşanan bu sıkıntılı süreci fırsata çevirmek Kocaelispor’un elinde. Taraftarın da desteğini kaybetmeden, yönetimin daha şeffaf ve açık bir iletişimle süreci yönetmesi şart.
Sonuç olarak; sabır mı, değişim mi? Belki de doğru cevap her ikisinden biraz… Ama en önemlisi: Bu takıma sahip çıkmak.
Kocaelispor’un bu çıkmazı yalnızca saha içi performansla sınırlı değil. Yönetimsel kararlar, transfer politikaları ve kulüp içi iletişim de eleştiri oklarının hedefinde. Sezon başında yapılan transferler kağıt üzerinde heyecan vericiydi. Ancak kağıt üzerindeki başarı, sahadaki sonuçlarla örtüşmeyince işler tersine döndü.
Burada yönetim ve teknik kadronun çıkıp net bir duruş sergilemesi şart. Taraftara güven veren açıklamalar, planların ve hedeflerin şeffaf bir şekilde paylaşılması camiadaki dağınıklığı toparlayabilir. Aksi takdirde, yaşanan güven kaybı daha büyük krizleri beraberinde getirebilir. Öte yandan Kocaelispor’un en büyük gücü, her zaman olduğu gibi taraftarı. Belki de Türkiye’nin en tutkulu, en inançlı taraftar gruplarından biri İzmit’te yaşıyor. Bu taraftar her zaman iyi günde değil, kötü günde de takımının yanında olmuştur. Ancak unutulmamalı ki bu sabır sonsuz değil. Taraftarın tepkisi, sevginin ve bağlılığın bir yansımasıdır.