Tarih: 20.05.2024 15:52

HİPERTANSİYON ’DA DİYET NASIL OLMALI

Facebook Twitter Linked-in

“Hastaların %50’si durumlarından tamamen habersizdir”

Diyetisyen Merve Yavuz, yaptığı açıklamada, “Hipertansiyon en sık görülen kronik hastalıklardan biridir ve küresel bir halk sağlığı sorunudur. Uzun süre belirti vermeden böbrek, beyin, kalp ve damar sistemine hasar vermesi nedeniyle “sessiz düşman” olarak da anılmaktadır. Dünyada on kişiden yaklaşık üçünün tansiyonunun yüksek olduğu bilinmektedir. Hastaların %50’si durumlarından tamamen habersizdir.

Hipertansiyonun risk faktörleri arasında; yüksek tuz tüketimi, stres, obezite, genetik faktörler, diyabet, kolesterol, fiziksel aktivitenin az olması, magnezyum, potasyum ve kalsiyumdan yetersiz beslenme, doğum kontrol hapları, bazı ağrı kesiciler ve böbrek rahatsızlıkları sayılabilir” dedi.

 

“Türkiye’de ortalama 18 g/gün tuz tüketilmektedir ve bu miktar ciddi oranda yüksektir”

 

Yavuz sözlerinin devamında, “Hipertansiyonda beslenme tedavisinde Dash diyeti (Dietary Approaches to Stop Hypertension) adını verdiğimiz yüksek tansiyonu kontrol altına almak amacıyla bir diyet programı geliştirilmiştir. Bu diyet; genel olarak daha az et ve et ürünleri, daha fazla sebze, meyve, yağsız süt, tam taneli tahıllar, kurubaklagiller ve yağlı tohum tüketilmesini amaçlayan bir diyet tedavisidir. Bu tip beslenme tarzı, besin değeri açısından potasyum, magnezyum, kalsiyum ve posadan zengin, toplam yağ, doymuş yağ ve kolesterolden fakir olmakla beraber protein oranı da bir miktar yüksektir. Dash diyeti yapanlar öncelikli olarak kırmızı et alımını sınırlamalı; tavuk, balık, kuru baklagiller, fındık, tohumlar ve yağsız et gibi düşük yağlı protein kaynaklarını tercih etmelidir. 

Türkiye’de ortalama 18 g/gün tuz tüketilmektedir. Bu miktar ciddi oranda yüksektir. Günlük tüketilmesi gereken tuz miktarı 6 g’dan 5 g’a düşürülmüştür. Orta derecede hipertansiflerde 2-4 g veya daha az tuz tüketilmelidir” dedi. 

 

“Yemeklere eklenecek tuz 1 g ile sınırlandırılmalıdır”

Yavuz son olarak, “Günlük tuz tüketimi 5 g arttığında, felç riskinin %23, toplam kardiyovasküler hastalık riskinin %17 oranında arttığı gösterilmiştir. Yoğun tuz içeren besinler (salamuralar, turşu, zeytin, sodyum içeriği yüksek maden suları...) yasaklanmalıdır. Yemeklere eklenecek tuz 1 g ile sınırlandırılmalıdır. Hipertansif bireylerin yarıdan fazlasının obez oldukları bildirilmiştir. Boy Kilo İndeksi (BKİ) ile kan basıncı arasında pozitif bir korelasyon vardır. Bu nedenle kilo kaybı ve ağırlık kontrolü hipertansiyon tedavisinde önemli bir yere sahiptir. Hipertansiyon hastası hekimin verdiği ilaçları düzenli kullanmalı, bunun yanında sağlıklı yaşam alışkanlıkları kazanmak ve kilo kontrolü için diyetisyenin önerilerine uymalıdır. Sağlıklı ve mutlu günler dilerim…” diyerek açıklamalarını tamamladı.

 

 

 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —